| Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 28.02.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, sizleri ve bizleri ekranları başında izleyen tüm vatandaşları saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle şunu belirteyim ki Saadet Partisi Grubu olarak biz DEM PARTİ'nin vermiş olduğu bu önergeye tam destek veriyoruz; şimdi gerekçelerimi açıklayacağım.
Türkiye yakın siyasi tarihinde hiç benzerine rastlanmamış bir süreçten geçmekte. Gerçekten ekonomik, sosyal, siyasal, hukuki, kültürel pek çok alanda derinleşerek büyüyen ciddi sorunlarımız olduğu hâlde, maalesef hem Hükûmet hem Parlamento çoğunluğu bu sorunlara karşı seyirci kalmayı, duyarsız olmayı tercih ediyor. Üstelik muhalefet partilerinin en yapıcı önerilerini ve burada vermiş olduğu araştırma önergelerini de bir çırpıda göz ardı edebiliyor. Bu problemlerden biri de hepinizin bildiği gibi, önergeye konu olan kadınların şiddete maruz kalmaları ve en temel anayasal hakları olan yaşama haklarını kaybetmeleri. Bugün, yirmi dört saat içinde toplam 8 kadının eşleri tarafından veya boşanma sürecinde oldukları eşleri tarafından öldürüldükleri haberi basına yansıdı. Böyle bir rakam gerçekten tolere edilecek gibi değil. Oysa bakınız, Anayasa'mızın 41'inci maddesi "Ailenin korunması" başlığını taşıyor ve bu maddenin ikinci fıkrası devlete, ailenin huzur ve refahının sağlanması konusunda bir yükümlülük yüklüyor. Şimdi, devletimiz bu görevini yerine getirmediği gibi, bu görevin yerine getirilmesi anlamını taşıyan politikalardan da vazgeçtiğini Anayasa'ya aykırı bir biçimde ortaya koymuş durumda.
Sözü uzatmadan İstanbul Sözleşmesi'ne getireceğim. Biliyorsunuz, İstanbul Sözleşmesi 19 Mart 2021'de Anayasa'ya aykırı bir biçimde feshedildi. Anayasa'mızın 90'ıncı maddesi, bir sözleşmenin yürürlüğe girebilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisinin uygun bulma kanunu çıkarması gerektiğini, yürütme organının yani Cumhurbaşkanının ancak bu kanuna istinaden Türkiye Cumhuriyeti devletinin onay iradesini açıklayabileceğini düzenliyor. Bu maddede bir sözleşmeden geri çekilmenin hangi usulle yapılacağı belirtilmiş değil ancak hukukta boşluk olmaz. Nitekim, hukukun temel prensiplerinden olan "yetkide ve usulde paralellik ilkesi" gereğince çekilme sürecinin de aynen bu biçimde olması gerekirdi. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisinin önce çekilmeyi uygun bulan bir kanunu kabul etmesi, buna istinaden Cumhurbaşkanının da çekilme veya fesih iradesini açıklaması gerekirdi, maalesef bu yapılmamıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Yazıcı Özbudun, lütfen tamamlayın.
SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Devamla) - Tamamlıyorum.
Anayasa'nın bu açık hükmü göz göre göre çiğnenmiş ve Cumhurbaşkanı Anayasa'ya aykırı olan 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 3'üncü maddesine dayanarak fesih iradesini açıklamıştır. Biz bu anayasasızlaştırma sürecini kabul etmiyoruz; kadınların erkek şiddetine maruz kalarak en temel anayasal haklarından, yaşama haklarından mahrum kılınmasını kabul etmiyoruz ve DEM PARTİ'nin araştırma önergesine tam destek veriyoruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi, CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar)