GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:88
Tarih:04.04.2013

HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Teşekkür ediyoruz Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu tarafından avukatlara ve avukatlık mesleğine yönelik saldırıların ve avukatların sorunlarının araştırılması ve tespiti için Anayasa ve İç Tüzük hükümleri uyarınca Meclis araştırma komisyonu kurulması amacıyla verilen önergenin gündeme alınması konusunda verilmiş grup önerisi hakkında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, sözlerimin başında, 5 Nisan Avukatlar Günü vesilesiyle yargı sistemimizin önemli bir unsuru olan ve bağımsız savunmayı temsil eden, kutsal bir mesleği icra eden meslektaşlarımızın gününü kutluyorum. Tüm meslektaşlarıma sağlık, mutluluk ve esenlikler diliyorum.

Değerli milletvekilleri, hukuk devletinin olmazsa olmazı ve vazgeçilmezi bağımsız yargıdır. Yargının bağımsızlığının sağlanması, adil yargılamanın gerçekleşmesi ve demokratik topluluk düzenine ulaşılması için de yargının kurucu unsurlarından biri olan savunmanın etkinliğinin işlevine uygun bir biçimde arttırılması gerekir. Adil bir yargılama bağımsız ve tarafsız hâkimlerin varlığı kadar bağımsız avukatların da varlığını gerektirir. Savunma olmadan gerçekleştirilen yargılama adil bir yargılama olamaz.

Bugün itibarıyla avukatların ve avukatlık mesleğinin birçok sorununun olduğu bir gerçektir. Bu sorunların çözüme kavuşturulması noktasında, başta tüm meslektaşlarımıza, barolarımıza ve baroların üst organı olan Barolar Birliğine büyük görevler düşmektedir. Bu manada, barolarımızın gündeminde olan yeni avukatlık yasası bir fırsattır. Çağın ve mesleğin gelişmelerine uygun olarak avukatların beklentilerini karşılayacak bir avukatlık yasasının meslektaşlarımızın birçok sorununun çözümü noktasında katkı sağlayacağına inanıyorum.

Avukatlık Kanunu yıllardır baroların ve tüm meslektaşlarımızın gündeminde olan bir konudur. Siyasi irade olarak AK PARTİ hükûmetleri ve AK PARTİ Grubu bu kanun teklifinin, katılımcı demokrasinin gereği, mesleği icra eden avukatların ve baroların çatı organı olan Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanmasını defalarca dile getirmiştir ancak her ne sebeple ise meslek örgütü olan barolar ve Türkiye Barolar Birliği bu konudaki çalışmayı bir türlü yapamamıştır veya yapmamıştır. Eğer biz AK PARTİ Grubu olarak demokrasiyi ve katılımcı demokrasiyi hiçe sayar olsaydık, siyasi çoğunluğumuza dayanarak, meslek örgütünü dikkate almadan bu yasayı bugüne kadar yasalaştırabilirdik. Ancak, ben burada yüce Meclisin yüce kürsüsünden başta Türkiye Barolar Birliği olmak üzere tüm barolara, çağın gereklerine uygun, avukatların mesleki sorunlarını önceleyen, avukatların barolarda ve Barolar Birliğinde eşit ve adil temsilinin sağlandığı, katılımcılığın esas alındığı avukatlık yasa teklifini hazırlayarak Meclisimize sunulmasını beklediğimizi ifade ediyorum.

Değerli milletvekilleri, her alanda hizmeti ve insanı önceleyerek siyaset üreten, ülkemizin demokratikleşmesi, özgürleşmesi için hukuki ve fiziki altyapıları oluşturan, her türlü baskı ve dayatmaya rağmen demokratikleşmeden ve özgürlüklerden yana tavır alan AK PARTİ hükûmetleri her alanda olduğu gibi yargı alanında da önemli demokratik adımlar atmıştır. Bu manada, 12 Eylül 2010 referandumuyla yapılan Anayasa değişikliğiyle meslektaşlarımızın gerek Anayasa Mahkemesinde gerekse Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda temsiline imkân tanınmıştır. Bugün itibarıyla barolarımızın seçtiği bir meslektaşımız Anayasa Mahkemesinde üye olarak görev yapmaktadır, yine ayrıca Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda da meslektaşlarımız üye olarak hizmet ifa etmektedirler. Gerek yüksek mahkemede gerekse Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda avukat üye bulundurulması avukatlık mesleği açısından önemli bir gelişmedir. Bugünün muhalefet partileri bu Anayasa değişikliğinde de bu alanda muhalif tavırlarını göstermişlerdir.

Yine, bildiğiniz üzere, 23'üncü Dönem'de yasalaşan 6111 sayılı Yasa'yla stajyer avukatlarımızın genel sağlık sigortasından faydalanması imkânı getirilmiştir. Yine, aynı yasayla avukat meslektaşlarımızın bürolarını açtıkları zaman iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alma zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır.

Yine, bildiğiniz üzere, Adalet Komisyonunun geçen hafta kabul ettiği ve 444 sıra sayısı ile Genel Kurul gündeminde olan teklifle meslektaşlarımızın meskenlerde avukatlık bürolarını açabilmelerine imkân tanınmıştır.

Değerli milletvekillerim, Anayasa'nın 10'uncu maddesi "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir." hükmünü amirdir. Türkiye yıllardır belli kesimlerin kendilerine göre sahip oldukları ayrıcalıklar sebebiyle hesap vermediği, yargılanamadığı günleri gördü. Belli sıfatları, belli makamları, belli rütbeleri taşıyanlar maalesef vesayetçi sistem sayesinde yargıdan kaçtı. Âdeta yargı belli bir kesime ayrıcalık tanır hâle geldi. Bugünleri aziz milletimiz unutmamıştır. İşte bugün görüştüğümüz önergenin de içeriğinde bu ruh hâli görülmektedir.

Biz şunu açıkça belirtiyoruz: Kanun önünde herkes eşittir. Makamı, mevkisi, rütbesi ne olursa olsun eğer bir kimse kanun dışına çıkıyorsa, hukuksuzluğa karışıyorsa hukuk devleti gereği yargıya hesap verebilmelidir. Aksi bir durum, aksi bir düşünce hukuk devleti ilkesini zedeler. Bu durum avukatlar için de, başka meslek mensupları için de geçerlidir. Bir kimse yasa dışı işlemler yapıyor ve sahip olduğu meslek veya pozisyon itibarıyla kendini yargılanamaz olarak görüyorsa bu apaçık hukuk devleti ilkesiyle bağdaşamaz.

Değerli milletvekilleri, biraz önce de bahsettiğim üzere, avukatlar ve avukatlık mesleğinin birçok sorunu olduğu malumunuzdur. Biz bu durumun başta üniversitelerde verilen hukuk eğitiminden başlamak üzere, katılımcı demokrasinin gereği uygulamanın içinde olan barolarımız ve Barolar Birliği tarafından mesleğin sorunlarını önceleyen bir yasayla aşılabileceğine inanıyoruz. İnşallah en kısa zamanda Türkiye Barolar Birliği öncülüğünde bu yasa teklifi hazırlanır ve Meclis gündemine gelerek yasallaşır. Bizler uygulamanın içinden gelen avukatlar olarak meslektaşlarımızın içinde bulunduğu her türlü sorunu biliyoruz ve bunların çözümü için de gerekli görüşmeleri yapıyoruz ve bunların da takipçisi olacağız.

Biraz önce Cumhuriyet Halk Partisi sözcüsünün söylemiş olduğu Kartal Adliye Binası'nda baroya yer ayrılmaması hususuyla ilgili olarak da, bugüne kadar illerde açılan tüm adliyelerde, başsavcılıklar, Adalet Bakanlığımız, ilgili ilin baro başkanıyla görüşerek baroların ihtiyacı doğrultusunda yer tahsisi yapmışlardır. Ama, biraz önce de söylediğim gibi, baroyu bir meslek örgütü dışında görerek âdeta bir siyasi parti gibi yöneten zihniyet, siyasi iradeyle veya ilgili, yetkili birimlerle görüşmek yerine, onları yok sayarak, kendi bildiği doğrultusunda giderek, hem meslektaşlarımızın hakkını savunma noktasında zaaf gösteriyor hem de meslektaşlarımızın alması gereken noktadaki hakkını alamıyor. Biz -ben baro başkanlığı yapmış birisi olarak- buna diğer arkadaşlarımızla birlikte, hemen hemen, açılan adliyelere gittiğimiz zaman, Adalet Bakanlığımız yetkililerinin ilgili baro başkanıyla irtibat hâline geçerek baroların ihtiyacı olan yer noktasındaki sıkıntıyı giderdiğine şahit olmuş kişileriz.

Biraz önce de söyledim, ancak Biz, Avukatlık Kanunu'nu bu iktidara yaptırmayız." zihniyetiyle giden bir anlayış, maalesef avukatların sorununu öncelemeyen bir zihniyetle bugüne kadar biz avukatların sorununu çözemedik. Ben tekrar söylüyorum: İnşallah Barolar Birliği öncülüğünde hazırlanacak olan, bir sivil toplum örgütü, meslek örgütü olarak Barolar Birliğinin hazırlayacağı bir avukatlık yasa tasarısı en kısa zamanda Meclise gelir ve avukat meslektaşlarımızın sorunlarını çözer diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.