Konu: | Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 66 |
Tarih: | 29.02.2024 |
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 109 sıra sayılı, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda değişiklik öngören, "sekizinci yargı paketi" olarak adlandırılan kanun teklifinin 15'inci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisi saygılarımla selamlarım.
Evet, bu teklif reform mu getirecek? Tartışıyor sayın vekiller; ya, haklar ve özgürlükler dengesine nefes aldıracak böyle bir düzenleme bu pakette yok. Daha önce 7 kez yargı reform paketi hazırlandı ve toplumda da adaletin daha iyi işlemesi için o kadar çok umut dağıtıldı ki ancak her seferinde reform değil, pansuman düzeltmeler veya bozuk giden, daha önce hiç düşünülmeden yapılmış birçok kanun maddesinde değişiklik olarak ortaya atıldı ama yargı hizmetlerine erişimde maalesef iyileşme sağlanamadı. Yani yargı sistemimiz daha da kötüye gidiyor. "Reform" adı altında yapılan değişiklikler konuyla ilgili kanunları, emin olun, yamalı bohçaya dönüştürmüştür. Hukuk devleti olmaktan giderek uzaklaşan ülkemizde yama tutmamaktadır sayın milletvekilleri çünkü zihniyet bozuktur. Ülkemizde kişilere göre mahkeme kararları çıkarılabilmektedir, kanuna aykırı gözaltı ve tutukluluklar devam etmektedir, makul sürede davalar bitmiyor, Anayasa Mahkemesinin kararlarına maalesef uyulmuyor. O hâlde, yapılan yargı reformlarının hiçbirinin adalete erişimde bir çözüm sağlayamadığını kabul etmemiz gerekiyor ve sekizinci yargı paketi de bir çözüm getirmeyecek sayın vekiller. Başka bir deyişle, her reform sonrası adaleti daha kötüye götürmeyi başaran iktidarsınız maalesef. Peki, neden? Yargı bağımsızlığı sağlanmadığı müddetçe yapılacak tüm düzenlemeler sadece kâğıt üzerinde kalmaya mahkûmdur sayın milletvekilleri. Soruyorum: Esas sorun nedir burada? Yargıdaki asıl sorun mevzuat mıdır size göre yoksa yargıdaki asıl sorun uygulayıcı ve uygulama sorunu mudur? Bu durumun sorumlusu Hâkimler ve Savcılar Kurulunun yapısını siyasallaştıranlardır diyoruz. Liyakatsiz, itaate göre atanan, hukuk kurallarını çiğneyen ve siyasi görüşüne göre karar veren yargı mensupları değil midir sayın vekiller? Şu anda HSK, üyelerinin tamamen siyasi iktidar tarafından belirlendiği yapıdadır ve siyasallaşmıştır. Yargının siyasallaşmasını önlemedikçe yargının sorunlarını gideremeyiz. Hani, coğrafi teminatı olmayan hâkim ve savcıları düşündüğümüzde, sürgün tehdidinde olan bu insanlar, maalesef, kararlarının altında kalmaktadır, ezilmektedir, tehdit altında kalmaktadır. Ya, mafya liderlerinin siyasi parti başkanlarıyla, İçişleri Bakanıyla verdikleri samimi pozlar göz önündeyken yargı mensupları -iktidara da yakınsa- kanunları uygulayamaz veya uygulamaz. Özetle, ana sorun mevzuat değil zihniyet meselesidir. "Yargı benim olsun, beğendiğim kararlar verilsin." zihniyeti geçerli olduğu sürece yargıda reform yapamazsınız.
"Adalet" önemli bir kavram sayın milletvekilleri. Adalet, toplumda güven ortamı oluşturur, insanların huzur içinde yaşamalarını sağlar. Adil yönetilen toplumlarda haksızlık olmaz, yoksulluk olmaz, aynı zamanda yolsuzluk hiç olmaz; fırsat eşitliği olur, refah olur, huzur ve barış olur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Sunat, lütfen tamamlayın.
ŞENOL SUNAT (Devamla) - Adil bir yönetim ancak, devletin tüm organlarının, en başta Cumhurbaşkanlığı makamının adil yönetim ilkelerine bağlı kalmasıyla mümkün olur. Balık baştan kokuyor ülkemizde. Zatımuhterem ve şürekâsı mı desem, maiyeti mi desem; bunlar ne istiyorsa... Bunların derdi hukuk devleti olmak değil, bunlar gemisini yürütmekle meşgul bu ülkede.
Değerli milletvekilleri, o yüzden, bir toplumda devleti yönetenler, yasa yapıcılar, yargı mensupları adaletten uzaklaşırsa, yolsuzluklara, suçlulara yol verirse herkes kendi adaletini kendi kurallarıyla gerçekleştirmeye çalışır ki işte, o zaman kaos var demektir. İnşallah, ülkemiz bu duruma düşmez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞENOL SUNAT (Devamla) - Ama bilerek kaosa doğru da sürüklendiğimizi görmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Genel Kurula saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)