Konu: | Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 66 |
Tarih: | 29.02.2024 |
SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Teşekkür ederim Başkanım.
Değerli milletvekilleri, tabii, gece yarısı oldu, artık 1 Mart tarihimiz. Sözlerime başlamadan önce 1 Mart tezkeresine onurlu bir direniş gösteren 22'nci Dönem milletvekillerine selamlarımı gönderiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
16'ncı madde üzerine söz aldım. Daha önce kaçak sanık hakkında kovuşturma yapılabilmekte ancak daha önce sorgusu yapılmadığı takdirde mahkûmiyet kararı verilememekteydi. Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi kaçak hakkında ceza verilmesine yer olmadığı ya da güvenlik tedbiri uygulaması gibi aleyhe sonuçlar doğurabilecek nitelikte kararı kapsamadığı gerekçesiyle iptal etmişti. Şimdi bu yeniden önümüze geldi ama yine eksik geldi. Bu sefer de güvenlik tedbirleri uygulaması gibi aleyhe sonuç doğuracak kararları kapsamadığı için yine Anayasa'ya aykırı; Anayasa'nın 13'üncü, 36'ncı maddelerine açıkça aykırılık içeriyor. Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçelerini karşılamadan niye bu önümüze geliyor, hakikaten anlayamıyoruz. Anayasa Mahkemesinin üyelerinin mi, bizim mi, yoksa vatandaşın aklıyla mı alay ediyorsunuz, gerçekten merak ediyorum.
Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç ne demişti bu yargı paketiyle ilgili? "Toplumun cezasızlık algısıyla mücadele edeceğiz, bu algının ortadan kalkması gerekir." demişti. Tabii, bu paketle Bakanın açıklaması arasında hiçbir bağ yok.
Sayın Bakan, bu ülkede cezasızlık algısının oluşmasına neden olan bir cezasızlık olgusu vardır, asıl mücadele edilmesi gereken de bu olgudur. Örneğin İliç'te 9 maden işçisi kardeşimizin üzerine tonlarca siyanür atığı döküldü, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturmada ön bilirkişi raporunda Anagold firması asli kusurlu bulunmadı. İliç'e ben 2021 yılında gitmiştim ve uyarıda bulunan bir Milletvekiliyim, kapasite artışına ilişkin ÇED raporunu onaylayan kim? Hepimiz biliyoruz. Örneğin Çorlu tren kazasında, katliamında 25 canımızı yitirdik, davada tek tutuklu yok, gerçek sorumlular hakkında yargılama olmadığı gibi asıl yargılanması gereken dönemin Genel Müdürü Veysi Kurt beş gün önce Cumhurbaşkanı tarafından yeniden görevine atandı. İşte, algı olgu tartışacağımıza bunlara bakmamız gerekiyor. Kanun burada, Anagold firması orada; yasa burada, Murat Kurum İstanbul'da; Çorlu dosyası burada, Veysi Kurt makamında yine. (CHP sıralarından alkışlar) Aslında, ülkenin ayarları bu ucube sistemle bozuldu, sistem değişir değişmez tek adam tek gece sayfalarca kararname yayımladı. O dönemde de Cumhuriyet Halk Partisi bu uygulamaya karşı Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. O zaman Cumhurbaşkanı dedi ki: "Personeli ben atarım, maaşını ben belirlerim, hâkim, savcıları belirlerim, onu yaparım, bunu yaparım." Biz de dedik ki: "Hukuka aykırı, Anayasa'ya aykırı; yapamazsınız." Evet, geçtiğimiz günlerde Anayasa Mahkemesi bizi haklı buldu, 1 no.lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde 37 tane iptal kararı verdi.
Birini anlatayım: Cumhurbaşkanlığında çalışan muazzam büyüklükte personel var, personel ordusu var hatta; kimler olduğunu bilmiyoruz, kaç kişidir, bilmiyoruz; hatta bu bilmediğimiz kişiler ülkemizin iç politikasını belirliyor, dış politikasını belirliyor, ekonomi politikasını belirliyor; hatta anayasa yazıyor, bundan kimi kastettiğimi hepiniz biliyorsunuz zaten. Sayısını, liyakatini, tecrübesini bilmediğimiz bu kişilere de muazzam paralar ödeniyor, biz kime ne kadar ücret ödendiğini de tabii ki bilmiyoruz. Cumhurbaşkanı dün itiraf etti, "Emekliye 10 bin lira yeterli değil ama fazlasını veremeyeceğiz." dedi. Emekliye veremediğimizin onlarca katını saraydaki yandaşlarına veriyor ama. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler) Mesela, halk kuru ekmeğe muhtaç iken siz saraydaki yandaşlarınıza ne maaş ödediğinizi kamuoyuyla paylaşmıyorsunuz, hiçbirimiz bilmiyoruz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MUSTAFA VARANK (Bursa) - "Saraydaki yandaş" devlet memuru, bürokraside görev yapmış bunlar.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Saraycılar belli ediyor kendini, saraycılar! Saraydan beslenenler belli ediyor kendini! İnsanda biraz utanma olur! Emekliler aç, emekliler aç! Dinleyin!
SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - Anayasa Mahkemesi işte, tam da bu hafta dedik ki: "Bu bir keyfîlik, yapamazsınız, durun." Siz de bu paketle Anayasa Mahkemesinden intikam almaya çalışıyorsunuz gecenin bu saatinde. Saat gece üçe çeyrek var neredeyse, gecenin bu saatinde iktidar vekilleri bize, muhalefet vekillerine "Yani, ısrarla ne konuşuyorsun? Bunlar bu saatte ne anlatıyor?" diye bakıyor.
YAHYA ÇELİK (İstanbul) - Hiçbir şey bilmediğinizi anlatıyorsunuz.
SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - Bizi anlamadığınızın farkındayız; bizi anlamıyorsunuz, bunun farkındayız.
YAHYA ÇELİK (İstanbul) - İki saattir sadece...
SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - Anlatacağım, dinleyin, anlatacağım. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Dinleyin, dinleyin! Bak, halkın meselesini anlatıyor. Yabancı olduğunun farkındayız. Halkın sorunlarını anlatıyor.
SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - Biz muhalefet milletvekilleri olarak, Hazreti İbrahim'in ateşle imtihanındaki gagasında bir damla su taşıyan güvercin gibiyiz. İstiyoruz ki tarafımız belli olsun, oradaki güvercin gibi, biz istiyoruz ki tarafımız belli olsun.
YAHYA ÇELİK (İstanbul) - Bak, CHP'nin seçmeni kızar, onları konuşma. Seçmeniniz kızar size, onları konuşma.
SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - O yüzden, eli yanlışa, eli kötülüğe, eli harama, eli şeytanlığa kabul oyu vermek için hiçbir zaman kalkmasın istiyor muhalefet milletvekili. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Erdan Kılıç, lütfen tamamlayın.
SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - Teşekkür ederim.
O yüzden, nerede olursa olsun selam olsun haksızlığa karşı haktan, hukuksuzluğa karşı hukuktan yana olanlara! Selam olsun kötülere karşı iyilerden, zalime karşı mazlumdan yana olanlara diyorum, iyi geceler diliyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Erdan Kılıç, teşekkür ediyorum.
YAHYA ÇELİK (İstanbul) - Tam bitirirken biraz doğru söylediler, tam bitirirken söylediler.
SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - Anlayan anladı! Anlayan anladı!