GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:67
Tarih:01.03.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN HAMŞIOĞLU (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1 Mart tezkeresinden önce medyadan yükselen bir feryadı hatırlatarak başlamak istiyorum: "Ankara'nın ikna odalarına yansıyan görüntü o ki siz de diğerlerinden farklı olmayacaksınız. Çok yazık! Eğer Amerikan yapımı diplomatik fuhuşun stratejik ortağı olarak ayakta kalacaksanız, varsın eksik olsun, bundan daha zillet verici bir durum olamaz."

Bu satırlar bize ait değil, bu satırlar 21 Şubat 2003'te iktidara yakın Yeni Şafak gazetesinde, iktidara kendi mahallesinden bir ikaz, uyarı olarak yayınlandı. Zira, dönemin AK PARTİ Genel Başkanı tezkerenin çıkmasından yanaydı; yaygın kabulün aksine, aslında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kurumsal görüşü de tezkereden yanaydı. Millî hafızaya, millî orduya kumpas kurulurken kasaptaki ete soğan doğramamasıyla hafızalara kazınan dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök tezkerenin en ateşli savunucuları arasındaydı. Öyle ki ABD'nin dönemin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson 22 Mart 2003'te Washington'a yolladığı mesajda Orgeneral Hilmi Özkök'ün sadakatli duruşuna övgüler düzüyor ve sahiplenilmesini istiyordu. Yüzlerce tanıklığa, kitaba, makaleye, belgesele rağmen hâlâ doğrularının yanlış, yanlışlarının doğru bilindiği 1 Mart sürecini bütün yönleriyle aydınlatmak her birimizin Türkiye Cumhuriyeti'ne borcudur; bunun olabilmesi için de tutanakların alenileşmesi zorunludur. Zira, 1 Mart, 11 Eylül ve ABD'nin Afganistan'ı işgaliyle başlayan, 6 Şubat 2003'te Amerikan askerlerinin işgalde kullanacakları üs ve limanların modernizasyonu için Türkiye'ye gelmesini öngören ilk tezkerenin kabulünden sonra da tıkır tıkır işleyeceği varsayılan bir küresel senaryonun bozulan ilk ve tek paragrafıdır. Türkiye açısından, başta, o güne kadar stratejik ortak varsaydığı Amerika'nın Türk askerinin başına çuval geçirmesiyle de beliren, Türkmen şehirlerinin yağmalanmasıyla da beliren, Türkmeneli'deki bütün Türk izlerinin, tapu kayıtlarının silinmesi, nüfus değişimiyle de beliren açık düşmanlığı ve AB merkezli başka bir rotaya yönelinmesi gibi analize değer etkileri olmuştur.

Diğer yandan, tezkere reddedilmiş de olsa iktidar, 20 Mart 2003'te hava sahasını açarak, Türk askerî hastanelerini Amerikan askerlerine açarak, Türkiye'de bulunan Amerikan askerî varlığının Irak'a intikalini sağlayarak, ticari tedarik güzergâhı oluşturarak, Amerikan işgalcileri için gerekli lojistik malzemenin Irak'a ulaştırılmasını sağlayarak Türkiye Büyük Millet Meclisinin duruşunun hilafına bir tavırdan da zaten geri durmamıştır. İşgalcilerin sağ salim evlerine dönmesi için edilen dualara falan hiç girmeyeceğim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Hamşıoğlu, lütfen tamamlayın.

SELCAN HAMŞIOĞLU (Devamla) - Bitiriyorum.

Bu ahval ve şerait altında başta Bush'un Türk devlet temsilcilerini Teksaslı at tüccarlarına benzettiği o onur kırıcı pazarlık ve 22 Eylül 2003'te Amerika'yla imzalanan ve Türk askerinin Irak'a geçemeyeceği garantisinin verilip verilmediği tartışma konusu olan 8,5 milyar dolarlık Dubai Kredi Anlaşması olmak üzere, 1 Mart sebepleri ve sonuçlarıyla araştırılmaya muhtaçtır.

Son söz olarak, 1 Marttan başta bu toprakları her dediğini yaptırabileceği bir kuklalar diyarı gören ABD olmak üzere, kim, hangi sonucu çıkarmıştır bilemem ama çıkarılması gereken asli sonuç şudur: Türk milleti bu topraklarda iki cihan imparatorluğu, bir de cumhuriyeti kurmuştur, kuklacıların eline hiçbir dönemde, hiçbir sebeple verilecek ipi yoktur.

Teşekkür ederim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)