GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:67
Tarih:01.03.2024

MEHMET KARAMAN (Samsun) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni değerlendirmek üzere söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Adalet bir toplumun temel taşlarından biridir ve güçlü, şeffaf bir yargı sistemi demokrasimizin olmazsa olmaz unsurlarından biridir. Bu yargı paketinin yani namıdiğer torba kanunun, Türkiye'deki hukuk sistemini daha adil ve etkin kılmak, yargı süreçlerinin hızlandırılması, yargının daha etkin çalışması, yargılama süreçlerinin daha şeffaf hâle getirilmesi gibi bir dizi önlem alınması gerekirken ne yazık ki bu amaçlardan oldukça uzak olduğunu görmekteyiz. Bu durum ise bize gösteriyor ki bu torbalar bir çözüm olmak yerine mevcut hukuk sistemindeki sorunlara daha da fazla sorunlar eklemektedir.

Kıymetli milletvekilleri, daha mutlu, daha huzurlu ve daha müreffeh bir Türkiye'de yaşamak istiyorsak en başta Türk hukuk sistemimizi mamur etmeliyiz çünkü bizim anlayışımıza göre devletin tek bir dini vardır, o da adalet, evet, adalet. Adalet yoksa devlet yok olur maalesef. Herkese ve her şeye rağmen adalet. Tıpkı yakın zamanda şehadetinin yıl dönümü olan Malcolm X'in dediği gibi "Doğrudan yanayım, kim söylerse söylesin; adaletten yanayım, kimin yanında ya da karşısında olursa olsun." Biz de hiçbir ayrım gözetmeden adaletten yana olmalıyız; aksi hâlde, geçmişte olduğu gibi yarın da bu meseleler hiçbir şekilde çözüme kavuşmayacak. O hâlde, bizler, bu torbada yapıldığı gibi ufak dokunuşlarla, kaçak güreşlerle adaletin herkese eşit bir şekilde ulaşması için canla başla çalışmalı ve gerekeni yapmalıyız. Ama önce iktidar olarak siz bunu yapmalısınız çünkü yüzük de mühür de sizde. Ancak unutmayın ki onların hepsi bu yüce millet tarafından size verilmedi, sadece emanet edildi. Öyleyse, emanete hakkıyla sahip çıkınız, sahibi gibi davranmayınız. Bu meseleler herkesin meselesidir çünkü sonuçlarına herkes katlanmaktadır.

Arkadaşlar, bakınız, dilimizde çok güzel bir kelime vardır, unutanlara hatırlatmak isterim. Nedir bu? "İstişare" Ne yazık ki istişare unutulmuş durumda; boşuna "Hayır, unutmadık." demeyin çünkü bunu yaptığınızı göremiyoruz. Mesela karşımızda bir torba kanun var. Soruyorum size: Bu torbadaki hükümleri oluştururken hangi sivil toplum kuruluşlarıyla, hangi akademisyenlerle, hangi muhalefet milletvekilleriyle görüştünüz? Hiç. İşte bu yüzden torbalardan güzellik ve bir uzlaşı çıkmasını beklemiyoruz.

Kıymetli milletvekilleri, adaletin sağlanması, demokratik bir toplumun en temel şartıdır ve bu hedefe ulaşmak için çaba sarf etmek hepimizin de görevidir ancak bu çabalar enine boyuna düşünmeden yangından mal kaçırır gibi uygulamalarla olamaz. Zamandan tasarruf ettiğinizi sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Ötesi berisini düşünmeden alınan kararlar beraberinde adliyelerin tozlu raflarında içinden çıkılamayan dosyalara dönüşmektedir. Nitekim bu torba uygulamanız da beraberinde yargıda şeffaflık sorunlarını, demokratik denetim zorluklarını, çabucak kabul etme eğilimlerini, hak ihlalleri risklerini ve Anayasa'ya aykırılık sorunlarını getirmektedir. Hak ihlali risklerini ve Anayasa'ya aykırılık sorunlarını getirdiğini tekrarlamak istiyoruz. Bizler vatandaşımıza hizmet etmek için varız. Milletimizin, onların istikbalini bir aşağı bir yukarı basit el kol hareketleriyle değil, derinlemesine düşünerek ve taşıdığımız sorumluluğun bilincine vararak belirlemeliyiz. Biz kimseye düşman değiliz, içi de dışı gibi çürümüş bu adalet sisteminin düzeltilmesinden yanayız.

Kıymetli milletvekilleri, yargıda yaşanan son gelişmeler, bir yüksek mahkemenin diğeri için suç duyurusunda bulunması gibi saçmalıklar işte bu çürümeyi işaret etmektedir. Buna izin veremeyiz ve buna engel olmalıyız. Merhum Erbakan Hocamız 1998'de Refah Partisi kapatıldığı zaman şu konuşmayı yapmıştı: "Anayasa Mahkemesi, Refah Partimiz hakkında bir kararı almış ve bu kararı biraz önce açıklamıştır. Anayasa Mahkemesi kuruluş itibarıyla Türkiye'nin en yüksek mahkemesidir."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Karaman, lütfen tamamlayın.

MEHMET KARAMAN (Devamla) - "Bu mahkemenin almış olduğu kararlara bütün kuruluşların riayet etmesi gerekir, hatta bu kararlar adli bakımdan birer vahim hata olsalar dahi. Bu, bir hukuk devletinde hatalı da olsa kararlara itaat edip uyulması gerçeğini ortadan kaldırmaz." demiştir ve o zaman da halkımızı, partili üyelerimizi yatıştırmıştır.

Her ne kadar şimdi öyle olmasa da her şeye rağmen biz Saadet Partisi olarak hukukun üstünlüğüne ve tarafsız bir yargı sistemine olan inancımızı koruyoruz. Siz de Türkiye'nin daha adil bir geleceğe doğru ilerlemesi için gelin, bu inancımızı paylaşın ve hakkın tesisi için çalışın.

Hepinize saygılarımı arz ediyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)