| Konu: | 109 sıra sayılı Kanun Teklifi'ne ve seçimin, başta TRT'nin, kamu kaynaklarını kullanan herkesin adil, şeffaf ve demokratik bir yarışa eşitlikçi bir anlayışla girerek sonuçlanmasına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 01.03.2024 |
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, evet, salı gününden bu yana yoğun bir yasama faaliyetini artık geride bırakıyoruz. Salı gecesinden bu yana her gün sabaha karşı çıktık, sabah ikide, üçte, dörtte buralardan ayrıldık; bu yoğun bir mesai. Elbette, hepimizin bundan psikolojik, fizyolojik olarak olumsuz etkilenebileceği bir düzen vardı ancak bizi tatmin edebilecek bir şey olabilirdi; biz eğer burada bu yoğun mesaiden ülke için yararlı sonuçlar çıkarabilmiş olsaydık, hiçbir şekilde bir yorgunluk hissetmezdik. Ben şimdi soruyorum: Sekizinci yargı paketi gelmiş, 41 tane de madde var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Günaydın, lütfen tamamlayın.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Bunun içerisinde, ağırlaşan yargı sorunlarına yönelik sistemli, bütüncül, çözümcül, herkesin olumlu karşılayabileceği bir bütünlük var mıydı? Asla yoktu. Yalnızca dile getirilen bazı şikâyetlere palyatif çözümler ve elbette şiddetle karşı çıktığımız gibi, süregelen ve şiddetle eleştirdiğimiz düzeni biraz daha tahkim edecek düzenlemeler. TCK 220/6 çok açık bir şekilde herkesi, canı istediği her muhalifi teröre yardım etmekle suçlayabilecek bir ortamı ortaya koydu. Neyi elinizden alabildik dört gün boyunca? TMSF'ye atadığınız o kayyumların, atandığı şirketleri kendisine ya da yandaşlarına peşkeş çekebilmesine yönelik düzenlemeyi şimdilik ertelettirebildik. Bundan dolayı da gururlu falan değiliz.
Açıkça söyleyelim ki bu Mecliste 600'e yakın milletvekili bir şeyler öğrendi. Beraber birbirimize dayatarak hiçbir işe yarayamayacağımızı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Günaydın, teşekkür için açıyorum, lütfen bitirelim.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - ...birlikte bir empati anlayışı içerisinde, bu Türkiye Büyük Millet Meclisi içerisinde, bu sıralarda yazılan kanun metinlerinin bu ülkeye yararlı olabileceğini, bürokrasinin masalarından gelip de virgülüne dokundurtmadığınız yasa metinleriyle bu ülkenin hiçbir şekilde bir yere varamayacağını hep beraber gördük, dayatmayla da bu Meclisin çalıştırılamayacağını gördük.
Şimdi, bunu bir tarafa bırakıyorum. Önümüzde bir aylık bir dönem var. Kuşkusuz, Türkiye için huzur içerisinde, yararlı bir seçim dönemi diliyorum.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Başkanım, ne oluyor Başkanım? Sayın Başkan, hayırdır, Grup Başkan Vekili konuşuyor!
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Dinliyoruz ya, kulağımızla dinliyoruz, kulağımızla!
BAŞKAN - Sayın Günaydın, buyurun, siz buyurun.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Ne oluyor ya, Allah aşkına! Fotoğraf çekme yeri mi Sayın Başkan burası?
BAŞKAN - Sayın Günaydın, siz hitap edin efendim.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Ancak şunu ifade etmek isterim ki...
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Grup Başkan Vekili konuşuyor!
BAŞKAN - Ama müsaade et, konuşsun Sayın Öztunç.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Bitince fotoğraf çektirsinler ya, ayıp ya!
BAŞKAN - Sayın Günaydın, siz buyurun efendim.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Arkadaşlar, ben galiba konuşmaya daldığım için, Ali Öztunç'un haklı şikâyetini ya da haklı itirazını ben de dile getireyim. Burada son birkaç dakika kalmışsa dinleyeceğiz birbirimizi, anlatabiliyor muyum! (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Doğrusu o, doğrusu o.
Buyurun.
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Dinliyoruz zaten. Neye itiraz ettiğini bile bilmiyorsun.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Dinlemediğiniz için itiraz ediliyor. Dinleyin, dinleyin. Senin "Dinliyoruz." diye bağırmalarını biz biliyoruz. Yeniden burayı başlatma.
BAŞKAN - Sayın Günaydın... Sayın Günaydın...
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Ya, buralardan bir şey öğrenmiş olman lazım senin artık!
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Neye itiraz ettiğini bile bilmiyorsun arkadaşının!
BAŞKAN - Sayın Günaydın, siz buyurun.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Ya, bir oturumda da bir huzursuzluk yaratma be kardeşim! Kapatırken huzursuzluk yaratma be kardeşim!
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Arkadaşının neye itiraz ettiğini bile bilmiyorsun!
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Yani Bakanlık yaptın, bir kere daha söylüyorum, bak, her seferinde mi söyleyelim sana bunu ya! Yani bu kadar mı olur be kardeşim ya!
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Bakanlık yaptım, evet, en güzelinden yaptım hem de, elhamdülillah!
BAŞKAN - Sayın Günaydın... Değerli milletvekilleri...
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Ya, taç giyen baş akıllanır ama o tacı hakkıyla giydiği zaman akıllanır; senin gibi olduğu zaman akıllanmıyor işte yani, maalesef yani. (CHP sıralarından alkışlar)
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Arkadaşının neye itiraz ettiğini bile bilmiyorsun, otomatik konuşuyorsun!
BAŞKAN - Sayın Günaydın... Sayın Günaydın, lütfen tamamlayın.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Şimdi özetle şunu söylemek istiyorum bitirirken: Elbette bir demokratik seçime gidiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Evet, lütfen, son kez uzatıyorum.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Bu seçimin -başta TRT'nin, kamu kaynaklarını kullanan herkesin- adil, şeffaf ve demokratik bir yarışa eşitlikçi bir anlayışla girerek sonuçlanmasını, huzur içerisinde neticelenmesini hepimiz diliyoruz; ülkemiz için yararlı olsun.
Ben tüm arkadaşlarıma bu çerçeve içerisinde sağlık diliyorum ve teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)