GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:72
Tarih:17.04.2024

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesiyle ilgili olarak İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım.

Bu maddeyle yapılmak istenilen değişiklik, özetle, turist rehberi adaylarının hâlihazırda istenen yabancı dil yeterlilik belgelerine sahip olmasalar da diğer mesleğe kabul koşullarını yerine getirmeleri ve Bakanlığın talebiyle konusunda uzmanlaşmış kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan mesleğe kabul sınavında başarılı olmaları hâlinde katıldıkları uygulama gezisine bağlı olarak bölgesel veya ülke genelinde Türkçe turist rehberi olmaya hak kazanabilmesidir yani bu maddeyle, dil puanı şartı sağlanmadığından Türkçe rehberlik yapabilmenin önü açılmaktadır.

Bu kanun teklifinin diğer maddeleri de Türkçe rehberlikle ilgili düzenlemeler yapmaktadır. İlgili madde teklifinin gerekçesi ise yabancı dil şartını sağlayamadığı için rehber olamayanların mağduriyetini gidermek ve iç turizmde artan Türkçe rehber ihtiyacının karşılanması olarak belirtilmiştir. Bütün bir turist rehberliği sistemini değiştiren ve mevcut kanunun neredeyse tüm sistematiğini altüst eden bu kadar önemli bir düzenlemeye yalnızca iki cümleyle gerekçe getirilmesini doğru ve uygun bulmuyoruz. Yerli turist sayısının artması hususunu kabul etmekle birlikte, bu taleplere cevap verilmesi adına yalnızca Türkçe bilen turist rehberlerinin sisteme dâhil edilmesinin yeterli bir çözüm olmadığını düşünmekteyiz. Böyle bir düzenlemenin turist rehberlerini ve rehberlik mesleğinin tamamını kapsayacak şekilde yapılması gerektiğini belirtmek isteriz. Örneğin, Erzurum'dan Çanakkale Şehitliği'ni ziyarete giden bir öğrenci grubuna rehberlik edecek meslek mensubunun yabancı dil bilmesinin bir zorunluluk olmadığının farkındayız; ancak bu meslek dalı için dil yeterliliği gibi önemli bir konunun da üstünkörü bir bakış açısıyla kanunda ele alınmasının doğru olmadığını da düşünmekteyiz.

Meslek mensuplarıyla Komisyon sürecindeki görüşmelerimizde, mevcutta görev yapan turist rehberlerinin dahi iş bulmakta zorlandığı ve aktif görev yapan rehberlerin hem yabancı dil yeterliliğinin hem de Türkçe dil yeterliliğinin bulunduğu, hâlihazırda yerli turist hususu da dâhil olmak üzere piyasanın taleplerinin karşılandığı belirtilmiştir. Yine, meslek mensupları çalışma paydaşlarının sayısının olağan dışı artacağını, yabancı dil bilmeden turist rehberi olmanın mümkün kılındığı bu denklemde her yıl turist rehberliği bölümlerinden mezun olacak yaklaşık 4 bin kişinin turist rehberliği lisansı alacağını ve mevcuttaki sıkıntılarının daha da içinden çıkılmaz hâle geleceği hususunu da tarafımıza iletmişlerdir. Diğer bir eleştiri ise buradaki amacın "Türkçe rehberlik" adı altında ucuz rehber çalıştırmak olduğu, bu durumun rehberlik hizmeti kalitesini düşürmeye neden olabileceği endişesine de ilişkindir.

Ayrıca, bu maddeyle, arkeoloji ve sanat tarihi bölümü mezunlarına ayrı bir eğitim almaksızın yüz saatlik bir kurstan sonra rehber olabilme hakkı tanınmaktadır. Turist rehberliğinin ülkemiz açısından çok önemli olması ve bu bölüm mezunlarının mesleki kapasitesi göz ardı edilerek arkeoloji ve sanat tarihi mezunlarının belirli bir saat eğitime tabi tutularak rehber olmalarını sağlamak meslek mensuplarını dışarıda bırakan bir meslek kanunu anlayışı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum turist rehberliği bölümlerinin varlık nedenini de sorgular hâle getirmektedir bizi.

Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle yabancı dil koşulu meselesinin ve arkeoloji ile sanat tarihi bölümü mezunlarının turist rehberliği yapabilmesine ilişkin hususun bu kadar üstünkörü bir anlayışla çözüme kavuşturulmaya çalışılmasının tam karşısında olduğumuzu bir kez daha belirtmek isteriz.

Bu vesileyle ayrıca vurgulamak isterim ki turizm imkânları açısından çok zengin olan ülkemizde, başta seçim bölgem Adana olmak üzere birçok ilimizde, bölgemizde devreye girmemiş turizm potansiyellerini de devreye sokmak için yapılması gerekenleri Türkiye Büyük Millet Meclisinde gündeme alıp önünü açmamız gerekmektedir. Hem sahip olduğumuz tarihî ve doğal değerlerimize sahip çıkmak, korumak anlamında bu konu önemliyken hem de getireceği gelirin Türkiye bütçesine katkısı açısından önemini tartışmaya gerek yoktur.

Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)