| Konu: | Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 17.04.2024 |
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Öncelikle kadim Ezidi halkının diriliş ve başlangıç günü olarak kabul edilen ve Ezidi halkının kültürel ve toplumsal hafızasında önemli bir yer tutan Çarşema Sor Bayramı'nı kutluyorum. Bütün halklara ve bütün inançlara barış ve özgürlük getirmesini temenni ediyorum.
Bugün, ayrıca, Kobani kumpas davasında demokratik siyasetten vazgeçmeyen, savunmanın yargılayan pozisyonunda olan yoldaşlarımı ve ekranları başında bizi dinleyen sevgili halkımızı selamlıyorum.
Meclisin gündemi turizm ancak bizim gündemimiz bugün biraz değişecek. Ben size halkın ve kadınların gündeminden bahsedeceğim çünkü gündemde yerel seçim sonuçları var, kadınların oy kullanıp kullanmadığıyla azıcık olsun ilgilenmeyen bir zihniyet var, en az 7 seçimdir 2009'dan bu yana sığınaklarda bulunan kadınların oy kullanamaması var. Gündemde krizin faturasının yoksul halka kesilmesi var ve tabii ki bu krizli süreçte neredeyse borçsuz bir belediyenin olmayışı var. Gündemde iktidarın hileleri var, kayyum seçmenle iradeyi tanımaması var ve YSK'nin itirazlarımızı reddetmesi ve belediyelerde açığa çıkan milyarlarca borç var. Toplamda 32 bölgede 54 bini aşkın usulsüz seçmenle, kayyum seçmenlerle sonuçları değiştirmeye çalışmaları yetmiyormuş gibi seçimlerin hemen ardından özellikle de Bitlis, Kars ve Şırnak'ta seçim sonuçlarına dair bir oldubittiye getirme meselesi vardı ki alelacele sonuçlar açıklandı. Burada sorun sadece bir hukukla açıklanacak kadar naif ya da basit değil çünkü burada bir hukuksuzluk değil sadece, aynı zamanda ahlaksızlığa kadar varan bir mesele söz konusu.
Şimdi, bakıyoruz değerli milletvekilleri, ya sorunun parçasısınızdır ya da çözümü. Biz yıllardır bu iktidarın çözümden uzak olduğunu, herhangi bir sorunu çözme yeteneğine vâkıf olmadığını ve her zaman, çözümün bir parçası olmaktan ziyade sorunun asıl kaynağı olduğunu ifade ettik ve hep birlikte de bunu deneyimledik.
Bugün hâlâ sorunun parçası olan uygulamaların sonuçlarıyla karşı karşıyayız ki bunlardan biri de kayyumlar ve kayyumların halkın cebinden çaldığı borçlandırma meseleleri ve bıraktığı borçlar. Tabii, sadece kayyumlarla açıklanacak bir mesele değil bu. Sadece kayyumlarla mı ilgili? Elbette ki hayır. Bu, zihniyet meselesi arkadaşlar; bu, zihniyet meselesi çünkü kayyumların zihniyeti ile iktidarın zihniyeti aynı. Bu sebeple, kayyumlarla yönetilen belediyeler olsun, AKP'nin yönettiği belediyeler olsun zihniyet aynı olduğu için aynı sorunlar aynı sonuçları meydana getiriyor.
Yerel seçimin daha birkaç gün öncesinde Malazgirt'te 2,5 milyon değerinde taşınmazlar satılığa çıkarılmıştı ve Malazgirt Belediyesi tarafından satışa çıkarıldığını ifade de etmiştik. Bugünse Malazgirt Belediyesinin borcu 325 milyon. Buna karşılık İller Bankasının vermiş olduğu katkı payıysa sadece 8 milyon; 325 milyon borç, 8 milyon katkı payı, aradaki farkı siz hesaplayın.
Bulanık Belediyesine bakıyoruz, 165 milyon borcu var şu anda, kaldı ki Bulanık Belediyesinin ve bununla beraber diğer ilçelerin hepsine baktığınızda da altyapı sorunları, su, elektrik ve yol gibi meseleler hâlâ çözülmüş değil.
Muş Belediyesine yönümüzü çevirdiğimizde, altı yıl önce İller Bankasından altyapı sorunlarını çözmek için talep edilen kredi borcunun hâlâ ödenmediğini görüyoruz ve bununla beraber, altyapıyla ilgili bir çalışma da yapılmadığını görüyoruz; Sayıştay raporlarına yansıyan yolsuzluklar, usulsüzlükler, kanuna aykırılıklar ve üst sınırı defalarca aşan borçlanma da cabası. Peki, bu borçlar kimin? Bu borçların sorumluluğu kimde diye soruyoruz, bu borçların faturasını halkın sırtından mı çıkaracaksınız diye tekrar ediyoruz. Ama biz söyleyelim, bu borçların sorumluluğu ne yeni seçilen arkadaşlarımızda ne de Muş halkının sırtındadır; bu borçların sorumluluğu sorunun parçası olanlarındır, halkın iradesini gasbetmeye çalışanlarındır, halkın emeğini cebine indirmeye çalışanlarındır. Kaldı ki, kayyumlar devlet tarafından atanmış memurlardır, seçilmiş kişiler bile değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
Başkan - Sayın Boz, lütfen toparlayın.
SÜMEYYE BOZ (Devamla) - Devletin atadığı memur devlet adına harcama yapmışsa bunun bedelini neden belediyeye yani dolayısıyla neden halka ödetesiniz ki? Diyoruz ki: Dolayısıyla yandaş şirketlerin, sermayedarlarınızın vergi borçlarını sileceğinize, sermayedarları zengin edeceğinize halkın yararına bir iş yapın. Önerimiz de hazır ve gayet de yapılabilir ve mümkün. Çünkü daha önce yapıldı, tekrar da yapılabilir. Tıpkı 2005 yılında Hazine Müsteşarlığının (2005/1) no.lu tebliğinde yer alan düzenlemede olduğu gibi. Bu düzenlemede ne vardı? Büyükşehir Belediyesi ve Belediye Kanunlarında yapılan düzenlemeyle belediyelerin ve büyükşehir belediyelerinin bütün borçları silindi ve Hazine tarafından karşılandı. Biz bu yüzden diyoruz ki: Şimdi, önce yapılan şey tekrar edilmeli, borçlar mutlaka silinmeli, halkın paraları halka teslim edilmeli. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)