GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:76
Tarih:30.04.2024

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine Gelecek-Saadet Grubu adına söz almış bulunuyorum.

Burada kanunlar geldiğinde zaman zaman itirazlarımız oluyor, geçenlerde bu itirazlarımızı kabul ettiniz, onun için teşekkür ediyorum. Turizmle ilgili, tur rehberleriyle ilgili bir kanun vardı, 11'inci maddede arabalarda, otobüslerde rehber bulundurma, tur rehberleri bulundurma zorunluluğunu kaldırıyordunuz ve yaklaşık 14 bin kişi işsiz kalacaktı. Burada muhalefet bir duyarlılık gösterdi ve bu duyarlılıktan sonra da iktidar partisi de o duyarlılığa iştirak etti ve o madde kaldırılmıştı. Aynı şekilde, emeklilere 5 bin lira verilmesi konusunda da çok konuştuk buralarda ama dinlemediniz, daha sonra da söylediğimiz yere geldiniz. Olağanüstü olarak Parlamentoyu topladığımız zaman buraya da gelmiştiniz, onun için de teşekkür ederiz; geç de olsa geliyorsunuz.

Bugün de bu kanunun 1'inci maddesi var. Bu 1'inci maddede maddeyle kaynak ve rezerv depolamasının uluslararası standarda uygun raporlama zorunluluğu sadece 4'üncü Grup maden işletme ruhsatları için söz konusu oluyor; bu, doğru değil. Diğer grup maden işletme ruhsatları için zorunluluk kaldırılıyor. Bu zorunluluk diğer gruplar için de getirilmelidir. Aynı zamanda, ruhsatlandırılan rezervler üzerinden alınan devlet hakkı gelirleri azalacak ve raporlama süreçlerinde de rol alan iş gücü işsiz kalacak. Eğer diğer gruplarda da bunu getirmiş olursanız hem bir yandan iş gücü işsiz kalmayacağı gibi yeni istihdam alanları oluşturmuş olacağız hem de raporlamayla beraber de devlet buradan bir gelir elde etmiş olacak. O nedenle, biz Gelecek-Saadet Grubu olarak bu maddenin ya düzenlenmesini veyahut kanun teklifinden çıkarılmasını teklif ediyoruz.

Diğer bir hususa gelince, değerli milletvekilleri, Maden Yasası'nı konuşuyoruz. Nedir madenlerimiz bizim? Türkiye maden zengini bir ülke. Burada, bu madenleri çıkaracak olan insan kaynaklarımıza ihtiyacımız var. Zorunlu olarak insan kaynaklarımızı çoğu zaman kaybettik; darbelerle kaybettik, savaşlarla kaybettik, terör unsurlarıyla kaybettik, en son yine bir darbe girişimiyle kaybettik ama buradan aynı zamanda da biz liyakat ve ehliyeti ve aynı zamanda zekâyı ve yeteneği arka plana atarak burada Türkiye'yi kıraçlaştırıyoruz yani Türkiye'yi çoraklaştırıyoruz. Nedir bu söyleyeyim size: Emniyet Genel Müdürlüğünde geçenlerde bir sınav yapıldı. Bu sınav ne sınavıydı? Bu sınavda yardımcı hizmetler sınıfı insanlar meslekte statü atlayacaklar ve aynı zamanda da görevde yükselme sınavı olacak. Bu görevde yükselme sınavıyla ilgili yazılıya girmişler, kaç almışlar biliyor musunuz? AK PARTİ milletvekilleri size sesleniyorum: Elinizi vicdanınıza koyun lütfen. Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyorum: Sayın Cumhurbaşkanı, siz seçimden önce dediniz ki: "Mülakatı kaldıracağız." Bunu söylediniz. "Eğer söylediysem bakanlarımla konuşacağım." dediniz. İki bakanla. Kim bu iki bakan? İçişleri Bakanı ve Millî Eğitim Bakanı. Diğer yerlerde mülakat yok mu? Var. Oralarda onlarla da konuşmanız lazım. Bakın, söylüyorum. Bu sınavda 98,75 almış 1'inci, 2'nci, 3'üncü, 4'üncü ve 5'inci ve aynı zamanda 50'ye yakın kişi çok ciddi puanlar almışlar. Ben bir akademisyenim. Bu insanlar mülakata girmişler. Emniyet Genel Müdürlüğü, burası Emniyet Genel Müdürlüğü yani hukuku inşa edecek olan birim. Bu insanları niye mülakatta elediniz? Bunlara niye 65 verdiniz, 60 verdiniz? Bunlar insan değil mi? Türkiye'de bu mülakat kaldırılmadığı süre içerisinde asla liyakat ve ehliyeti inşa edemezsiniz, edemediğiniz süre içerisinde de ona sağcı buna solcu, ona Alevi buna Sünni, buna Kürt buna Türkmen, buna Laz buna Çerkez, buna Müslüman buna Müslüman değil, buna Hristiyan, buna dinli buna dinsiz, buna AK PARTİ'li buna CHP'li, İYİ Partili, Gelecek Partili, DEVA Partili, DEM Partili dersiniz ve ardından da Türkiye'ye kötülük yaparsınız. Gelin, bu mülakatı kaldırın. Millî Eğitim Bakanına da sesleniyorum buradan, mülakat gibi mülakat yapacakmış, işte, mülakat gibi mülakat Emniyet Genel Müdürlüğünde yapılıyor(!) Bu, Emniyet Genel Müdürlüğünde yapılıyor. İçişleri Bakanı kalkmış çetelerle uğraşıyor, mafyalarla uğraşıyor. Teşekkür ederiz, alkışlıyoruz. Peki, kendi biriminde, İçişleri Bakanlığındaki bu hak yiyen çetelerle niye uğraşmıyorsun? Bunlar çetecilik değil mi, bunlar aynı zamanda mafyacılık değil mi, kul hakkı değil mi? Eğer Müslüman'sanız kul hakkı, eğer vatandaşsanız vatandaşların olduğu yerde yerleşik demokrasilerde kesinlikle hukuksuzluk olmaz ki, keyfîlik olmaz ki orada liyakat, ehliyet olur, orada ahlak olur, orada zekâ olur, orada yetenek olur ama olmuyor burada. Bunun sonucunda ne oluyor? Türkiye çok ciddi şekilde kan kaybediyor. Gelin, hep beraber bu mülakatları kaldıralım, sadece ve sadece KPSS yeterli olsun, sadece ve sadece güvenlik soruşturması yeterli olsun. Türkiye'de hemen hemen her birimden aynı şikâyetleri duyuyoruz biz; İçişleri Bakanlığında böyle, polis alımlarında, öğretmen alımlarında, Millî Eğitim Bakanlıklarında böyle. Bunlar Türkiye'nin çocukları değil mi? Bunlar Türkiye'nin çocukları.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Özdağ, lütfen tamamlayalım.

SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.

Teşekkür ederim.

Şimdi, burada her yıl müfredat değiştiren, matematik başta birçok temel bilgiyi müfredatlardan kaldıran, eğitim sistemimizin ocağına kibrit suyu döken zihniyete gelince yaptığım paylaşım ve açıklamalardan alınganlık göstereceğinize bu milletin çaresiz, yoksul ama başarılı çocuklarının yenilen haklarının sorumluluğunu da üstünüze alsanız nasıl olur? Kendi eş dost ve akrabalarınıza yaptığınız kayırmacılıkları da talep etmiyor bu insanlar, sadece haklarını istiyorlar. Aslında biz çok iyi biliyoruz ki "Mülakat gibi mülakat yapacağız." diyenlerin ve ona sufle veren anlayışın hakkıyla bir mülakat yapacağına inanmak hakikate haksızlıktır. Yapmayacaksınız biliyoruz ama milletimize sesleniyoruz. O millete seslendik ve o millet, 31 Mart günü bir ders verdi, bir sarı kart gösterdi ve koyu bir kart gösterdi size. Tekrar sizi uyarıyoruz son kez olarak; gelin, bu mülakatı kaldırın ve -mülakatla beraber- kaldırdığınız mülakatla, liyakati, ehliyeti, zekâyı, yeteneği ve de ahlakı ihdas etmiş olalım; bunun sonucunda kazanan Türkiye olsun. Bu maden yasasındaki 1'inci maddeyi de ya rezerv edin, değiştirin -aynen rezervler gibi- veyahut da bu maddeyi kaldırın diyor, saygılar sunuyorum. (Saadet Partisi ve CHP sıralarından alkışlar)