GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:76
Tarih:30.04.2024

SİNAN ÇİFTYÜREK (Van) - Sayın Başkan, sayın vekiller; hepinizi saygıyla selamlıyorum. DEM PARTİ Grubu adına Doğal Gaz Piyasası Kanunu'na eklenmesi öngörülen madde hakkında konuşacağım.

Önce, maddenin gerekçesinden bir paragrafı okuyacağım, takdirinize sunacağım; bu paragraftan kim, ne anlıyor? Sonra o paragrafın arka planı, jeopolitiğine ilişkin birkaç şey söyleyeceğim. Madde gerekçesindeki paragrafta diyor ki: "...son dönemde yaşanan enerji krizleri nedeniyle başta AB ülkeleri olmak üzere ülkemiz üzerinden gerek boru hatlarıyla gerekse LNG olarak yoğun bir şekilde artan ihracat talepleri bakımından hem yerli üretim doğal gazımızın hem de farklı kaynaklardan ülkemize ithal edilen/edilecek doğal gazların ülkemizde sıvılaştırılarak dünya piyasalarına LNG olarak pazarlanabilmesinin ayrı bir piyasa faaliyeti olarak sağlanması hedeflenmektedir." Şimdi, bu cümledeki "yoğun bir şekilde artan ihracat talepleri" meselesi birçok nedenle geçicidir, sanırım bu değişikliği sunan akıl da bunu gayet iyi biliyor. Biliyor ki eğer Avrupa Birliği sıvılaştırılmış gaz talebi yoğun olarak Türkiye üzerinden gündeme geliyorsa bunun esas temelinde yatan Rusya ile Ukrayna arasındaki savaştır. Yarın Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın, ki Avrupa Birliği bundan yoruldu, bir an evvel Rusya lehine bile olsa sonuçlanmasını istiyor. Bu talebin arka planı boştur.

İki, eğer yine bu kalkınma planına güveniliyorsa yani Basra Körfezi'ni Türkiye'ye bağlayacak olan kalkınma planına, o plan da daha çok çok su götürür çünkü bunun daha İran ayağı var, Şii Hilali nedeniyle bunun daha Amerika'ya götürülmesi var. Bu nedenle...

Bir de ayrıca ya, bunu öneren akıl bilmiyor mu ki Rusya kuzeyde zaten doğal gaz merkezi, doğuda İran, güneydeyse Katar var. Dolayısıyla Türkiye'nin doğal gaz sıvılaştırma merkezi olması iddiası karşılığını bulmuyor. Sadece ve sadece yakın vadede birkaç şirketin lehine yeni rant imkânı yaratmayı hedefliyor.

Şimdi, sayın AKP'lilere sesleniyorum ben. Sabah akşam "vatan" diyorsunuz, "millet" diyorsunuz. Ya, bu kadar vatanseverseniz, bu kadar milletseverseniz neden bu kadar rantsever oldunuz? Birkaç şirketin çıkarı lehine neden böylesine bir yasa değişikliğine gidiyorsunuz? Burada esas üzerinde durmak istediğim birinci mesele buydu.

İkincisi, madem "vatan", madem "millet" düşünüyorsunuz değil mi? Madem Anadolu'da kürdistanda dünyanın en zengin güneş, su ve toprağın uyumlu dansı var, siz niye bunun kısa vadeli birkaç şirket lehine yakın geleceğini tehlikeye atıyorsunuz? Bakın, ne diyor? Küresel olarak ekolojik dengenin bozulmasının temelinde 2 unsur yatıyor; biri sera gazları, diğeri ise madenciliğin, özellikle siyanürle yapılan altın madenciliği başta olmak üzere madenciliğin belli başlı girdileri ekolojik dengeyi hızla değiştiriyor. Bilim insanları uyarıyorlar, diyorlar ki: "Küremiz her yıl yılda ortalama 15 santim güneşten uzaklaştığı hâlde ekolojik denge hızla geri dönüşü olmayan bir yolda ilerliyor." Dahasını söylüyorlar, diyorlar ki: "Eğer El Nino etkisiyle önümüzdeki dört yıl içinde kritik eşik olan 1,5 derece aşılırsa geri dönüşü olmayan yola gidilecektir." Geri dönüşü olmayan yol nedir? Antarktika ve Grönland adalarındaki buz dağları eriyecek, dolayısıyla denize kıyısı olan 1 milyar civarında insan önümüzdeki 2100 yılına doğru ilerlerken su altında kalıp boğulacaktır ki bu 1 milyar insanın yaşadığı denize kıyısı olan ülkelerin başında da Türkiye geliyor.

Şimdi, burada bu acı gerçeği gören Avrupa Birliği neyi imzaladı bundan birkaç yıl önce? Doğa Onarım Yasası'nı onayladı. Türkiye neden buna el atmıyor? Eğer gerçekten vatanseverse, milletseverse, Sayın AK PARTİ'liler, neden Doğa Onarım Yasası'na dönük bir adım atmadınız? Hâlâ gündeminizde duruyor sizin. Avrupa Birliği onayladı, Türkiye bunu gündemine bile almayı düşünmedi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çiftyürek, lütfen tamamlayın.

SİNAN ÇİFTYÜREK (Devamla) - Peki, tamamlıyorum Sayın Başkan.

Dolayısıyla diğer mesele bununla bağlantılı olarak, doğayı, tarımı yok eden başta sera gazlarına ve maden ocaklarına dönük olarak yapılan bütün icraatlar kısa vadeli rant, şirketlerin geleceğini garantiye alan hesapların ötesine geçmiyor.

Bakın, Adıyaman size bir mesaj verdi Menzil tarikatına rağmen... CHP bile inanmıyordu kazanabileceğine. Neydi o mesaj: Mücahitleri müteahhit yapmakla yol alamadınız, yolun sonuna geldiniz.

Sonuç önerimiz şudur bizim: Doğa restorasyonu yasasını bir an evvel Meclis gündemine almalıdır.

İkincisi: Bu, "multidisiplin" diyebileceğimiz ekolojik denge, tarım ve maden meselesini birlikte ele alan bir disiplinin, planın ele alınması gerekiyor, gündeme alınması gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SİNAN ÇİFTYÜREK (Devamla) - Zamanım kalmadı.

Teşekkür ederim. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)