GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:77
Tarih:02.05.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN HAMŞIOĞLU (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubunun yerel basının işlevini yerine getirebilmesine dönük tedbir ve düzenlemelerin tespiti için bir araştırma komisyonu kurulması talebiyle verdiği önergenin gerekçesini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Kendi 60'ıncı yaşını Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yaşından daha kutlanmaya değer gören TRT'ye -Allah'ın bildiğini sizden saklayacak hâlim yok- şu anda açayım ağzımı, yumayım gözümü çok istiyorum ve fakat Trakya ve Anadolu'nun dört bir yanında kaderine terk edilmiş hâlde var olabilmek, var olduğunu hatırlatabilmek için zaman zaman kendi mizacına da uymayan yol ve yöntemlere tevessül etmeye âdeta itilen meslektaşlarımın hakkı olan bu dar ve çok kıymetli zamanı, milletin emanetine halel getirmekteki ısrarıyla ne söylesek boşa olduğunu defaatle ispatlamış olan TRT'yi muhatap alarak heba etmeyeceğim.

Nedenini anlatmakta zorlandığım şekilde, çoğu zaman hor görülen yerel basın, küresel manada demokrasinin ayrılmaz parçalarındanken ülkemiz için hem basın-yayın geleneğinin temeli hem de cumhuriyetin kurulmasıyla taçlanan mücadelenin en tesirli cephelerinden bir tanesidir. Yerel basın, şimdilerde "Akıllı telefon çıktı, mertlik bozuldu." dedirten, her sosyal medya hesabı açanın kendisini gazeteci, dahası kanaat önderi varsaydığı o kendini bilmezlik, cehalet ve manipülasyon mecrası değil, Amasya'da Emel, Edirne'de Ahali, Erzurum'da Albayrak, Sivas'ta Gâye-i Milliyye, Balıkesir'de Doğru Söz; yerel basın, benim de vekili olduğum Tekirdağ'ın da gururlarından Namık Kemal, şehit Hasan Tahsin; yerel basın, İrade-i Milliye, Hakimiyeti Milliye, velhasıl Türk milletinin uğradığı işgal ve mezalimi dünyaya, Atatürk ve silah arkadaşlarının da cesaret, azim, kararlılık ve haklılıklarını Anadolu'nun en ücra köşesine kadar duyurarak dâhil olduğu Kuvayımilliye'dir.

Siyasette olduğu gibi medyada da merkez ve makul alan yok edilir, yaygın medya -bunu siyasi alan ya da parti ayırmadan söylüyorum- yazık ki bir ucu yandaşlaşmaya, bir ucu marjinalleşmeye çıkan iki kutup arasında asli görevlerinden uzaklaştırılır, bir algı operasyon merkezi hâline dönüştürülürken güçlü ve bağımsız bir yerel basının varlığı her zamankinden elzemdir. Hâl böyleyken Tasarruf Tedbirleri Genelgesi'nin yerel basına son nefesini de verdiren bir giyotine dönüşmesi kabul edilemez. Çocukların yatağa aç girdiği, açlık intiharlarının başladığı, deprem bölgesinde hâlâ binlerce insanın açıkta olduğu bir ülkede, kiralıklar hariç 408 taşıtı bulunan Diyanetin hizmetine ihtiyaca binaen ultralüks bir araç daha verilebiliyorsa bu ülkede tasarruf elbette çok hem de çok gereklidir ama o tasarrufun adresi döviz kuru dolayısıyla kâğıt ve matbaa maliyetlerini karşılayamaz hâldeki yerel basın olamaz; araç saltanatları olabilir, yurt dışı gezileri olabilir, lüks ağırlama giderleri olabilir, yaz geliyor -yine siyasi parti ya da alan ayırmadan söylüyorum- herkesin kendinden olanı ihya kalemleriyle dolduracağı o belediye eğlenceleri olabilir. Seçimi yeni geride bıraktık; tasarrufun adresi, özellikle seçime mevcut başkan olarak giren adayların beyan ettikleri o çok mütevazı gelir ve mal varlıklarıyla karşılama imkânlarının asla bulunmadığı yeri göğü isim ve fotoğrafla donatma çılgınlığı olabilirdi mesela.

Devletimizin ekonomik bekası kıt kanaat imkânlarla ayakta durmaya çalışan yerel basının ilan ve abonelik gelirleriyle kurtulamayacağına göre bu, onu bitirmenin kılıfından ibarettir. Bu hatadan derhâl dönmek ve öncelikle il valiliklerini yerel basının işvereni hâline getiren, dolayısıyla özgürlüklerini gölgeleyen sistemi değiştirmek, Basın İlan Kurumunun komisyon uygulamasına son vermek, yerel yönetimlerin gerçekten basın alanında faaliyet gösteriyorsa o kurumları hakkaniyetle teşvikini engellememek, uçuk tahsis, lisans ücretlerini gözden geçirmek acilen gerekmektedir.

Açıkça uyarmak istiyorum: Yerel basını hedef alan bir ekonomik pranga oluşturulursa, onu kerametinin nereden menkul olduğu tartışmalı güç odaklarının maşasına, tehdit ve şantaj aracına dönüştürürsek sonuçlarını hep birlikte ve çok can yakıcı şekilde ödemek durumunda kalabiliriz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SELCAN HAMŞIOĞLU (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN - Sayın Hamşıoğlu, lütfen tamamlayın.

SELCAN HAMŞIOĞLU (Devamla) - Ekonomik kriz ortamının elbette farkındayız ama buradan çıkış yolunun demokrasiden tasarruf olduğuna inanmıyor, bu anlayışı reddediyor ve hep birlikte ayakta kalmanın formülünü bulmak üzere bir araştırma komisyonu kurulmasını talep ediyoruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)