| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansının Özbekistan Cumhuriyeti'ndeki Faaliyeti Hakkında Anlaşmanın Notalarla Birlikte Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 07.05.2024 |
ELİF ESEN (İstanbul) - Sayın Başkan, kıymetli Genel Kurul; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Uluslararası anlaşmalar ülkelerin farklı ülkelerle dış ilişkilerini düzenleyen, ifade eden, farklı konularda kararlaştırdıkları ilkelere uygun davranmayı kabul ettikleri resmî belgelerdir. Biz de Türkiye olarak, bugün de görüşeceğimiz gibi, tarih içinde çok farklı konularda sayısız anlaşmaya taraf olmuşuzdur; ben konuşmamda bu anlaşmaların dünyanın farklı yerlerinde yaşayan kadın ve çocuklara yansımalarına değinmek istiyorum.
Dünyanın ilk ve tek çocuk bayramı 23 Nisan gününü geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisinde güzel etkinliklerle kutladık. Önümüzdeki günlerde de gençlere hediye edilen 19 Mayıs var. Ülkemizin gerçek bekası çocukların, gençlerin yüzünü güldürebilmek, geleceğe dair hayaller kurabilmelerini, hedeflerini koruyabilmelerini sağlamak da bu Meclis çatısında bir araya gelmiş 81 ilin temsilcisi biz vekillerin öncelikli hedefi ve sorumluluğu olmalıdır. Elbette ülkemizin çocukları canımız ve önceliğimiz ancak dünya çocuklarına hediye edilen 23 Nisanı bile bu yıl gönlümüz yaralı karşıladık. Filistin'de açıkça çocuklara karşı yürütülen korkunç bir katliam sürüyor, 1 milyondan fazla insanın üzerine bombalar yağıyor, mazlumlar dünyasında kıyametler kopuyor. Ateşkes çabalarının çeşitli oyunlarla ertelendiği son yirmi dört saat içinde Refah'taki son sığınak koridoruna bombaların yağdırıldığı bir günü yaşadık. 1950 yılında taraf olduğumuz, tam da Yahudi halkının Avrupa'da yaşadığı Holokost'un üzerine ortaya konmuş olan Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşme unutulmamalı ki İsrail tarafından da aynı tarihlerde onaylanmıştı. Bugün, sözleşmenin tüm maddelerini alenen karşı ve canice bir savaş sürdüren İsrail'e karşı ülkemiz Hükûmetinin son derece gecikmiş tepkilerle cevap vermiş olmasından dolayı derin bir hicap duyuyorum. 29 Nisan 2024 itibarıyla Gazze'de öldürülen yaklaşık 35 bin Filistinlinin 14.500'ünün çocuk ve 9.500'ünün kadın olması büyük acı, yaklaşık 80 bin yaralının da yüzde 75'inin kadın olduğu tahmin ediliyor. Gazze'deki savaşın başlamasından bu yana her gün öldürülen 63 kadının 37'siyse anne. Elbette, bu tablonun hazin sonucu da 17 bin Filistinli çocuğun yetim kalması. Günde 183'ten fazla kadın ağrı kesici olmadan, son derece kötü şartlarda doğum yapmak zorunda. Yeni doğan bebekler hayal bile edilemeyecek riskler altında. Yüzlerce bebek, kuvözlerde elektrik sağlanamaması sebebiyle acılar içinde ölüyor. Hamile ve emziren kadınların yüzde 95'i ciddi gıda yoksunluğuyla karşı karşıya.
Bugün İletişim Başkanlığı bülteninde 50 bin tonla dünyada Gazze'ye en fazla insani yardım ileten ülke olduğumuz bilgisi geçildi. Bu son altı ayda, katille ticaret yaparken mazluma yardım vermek olmasaydı bu haberin belki anlamı olabilirdi çünkü İsrail'in en fazla ticaret yaptığı 3 ülkeden biri Türkiye. Bu vasfıyla Türkiye, ilk andan itibaren uygulayacağı gerçekçi adımlarla İsrail'in belini çok daha önce bükebilirdi. Ülkemizi yönetenler, daha hızlı ve etkili hamlelerle gerekeni yapsaydı Gazzeli çocuklar için umut olabilir, hayatta kalmaları sağlanabilirdi.
Değerli vekil arkadaşımız Hasan Bitmez tam da bu kürsüden tüm bunları haykıra haykıra size "Hadi, hadi." diye diye hayatını kaybetti. Ne büyük bir ayıp, ne büyük bir acı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Esen.
ELİF ESEN (Devamla) - İşte sebep olunan bu gecikmelerden ötürü siz de tarihin, çocukların ve vicdanların terazisinde suçlusunuz. Unutmayın ki Irak savaşı ve "Arap Baharı" adı verilen siyasi dalgalanmalardan bugüne Akdeniz'in kıyısındaki ülkelerin çocukları ve gelecekleri heba oldu. Çocuk Bayramı'nı dünyaya hediye etmiş bir millet olarak hem ülkemizin hem de dünyanın tüm masum çocuklarının yanında olmak, taraf olduğumuz sözleşmelere sahip çıkmak ve gereklerini yerine getirmek bu Meclisin asli sorumluluğudur.
Çocuklara ve gençlere verdiği derin ehemmiyet ve tüm dünyaya hediye ettiği Çocuk Bayramı gereği Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla anıyor ve hepinizi savunmamız gereken en önemli cephe olan çocuklar için tek yürek, tek saf olmaya davet ediyorum.
Saygılarımla. (CHP ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)