| Konu: | Öğretmenlerin yaşadığı şiddete ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 09.05.2024 |
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Öğretmen ölürse tebeşir ölür, silgi ölür, sıralar ölür, ziller ölür, oyunlar ölür. Öğretmen ölürse sevgi ölür, hüzün ölür, geçmiş ölür, bugün ölür, yarın ölür. Ölürse öğretmen yöneten ölür, yönetilen ölür. Eğer öğretmen ölürse sen ölürsün, ben ölürüm, biz ölürüz.
Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; 74 yaşındaki İbrahim Hocamız 17 yaşında Iraklı bir öğrenci tarafından silahla vurularak hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin. Ailesine ve eğitim camiamıza başsağlığı ve sabır diliyorum. Bir kez daha ortaya çıktı ki öğretmenlerimizin can güvenliği yok, ibret verici rakamlar da ortada. Yapılan araştırmalar göstermiş ki eğitim çalışanlarımızın yüzde 67'si sözlü, yüzde 20'si fiziksel, yüzde 13'ü psikolojik, yüzde 0,1'i de cinsel saldırıya uğruyor. Üstelik bunlar 2017 yılında yapılan araştırmanın sonucu; varın, bugününü siz düşünün.
Öğretmenlerimizin ekonomik güvenceleri de zaten yok. Menfur saldırı kurbanı İbrahim Hocamız 74 yaşında çalışmak zorunda. Normalde o yaşta emekliliğin tadını çıkarması, hayattan keyif alarak yaşaması gerekirken; seyahat etmesi, sinemaya, tiyatroya gitmesi gerekirken sembolik bir ücretle hayatını devam ettirmeye çalışıyordu.
Evet, eğitim çalışanlarının çok yönlü yaşadıkları mesleki sorunları da neredeyse kalubeladan beri devam ediyor. Bütün bunlardan sorumlu olan Sayın Bakan ne yapıyor? Cenazede yok. Öğretmenin cenazesinde yoksan neyinde olacaksın? Evet, öğretmenler onun için güzel bir isim bulmuşlar: "Yusuf, tekin değil."
Şimdi, Sayın Bakan, bugün basın açıklamasında Türkiye Büyük Millet Meclisine getireceğini söylediği Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun iptal edilen kısımlarıyla alakalı şiddeti önleyecek tedbirler alacağından bahsediyor. Ne zaman bahsediyor? İşte, İbrahim Hocanın vefatından sonra. Aslında biz asıl suçluyu da çok iyi biliyoruz.
Hani "yeni anayasa" diye tutturdunuz ya; memleketin onca sorunu varken, işsizlik varken, açlık varken, yoksulluk varken, atanamayan öğretmenler varken, eğitimcilerin devasa sorunları vesaire vesaire varken; siz ise tek adam iktidarınızı nasıl devam ettiririz diye bir büyük derde düştünüz ya; yeni anayasada bu ülkeyi nasıl Türksüzleştirebilmek, çok kimlikli bir toplum yapabilmek için akla karayı seçiyorsunuz ya; işte, asıl konumuz bu. Bakın, size "çok kimlikli" dediğiniz ama aslında kimliksiz toplum yaratma hayalinizin sonuçlarının resmî rakamlarını söyleyeyim: Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün 2023 yılı Adalet İstatistikleri'ni veriyorum, 2023 yılında cumhuriyet başsavcılıklarına intikal eden yabancı uyruklu şüpheli sayısı kaç biliyor musunuz? 380.583'ü erkek, 102.532'si kadın olmak üzere 483.115.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Tamamlayacağım.
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - 2023 yılından bir başka rakam daha vereyim: Cumhuriyet başsavcılıklarına intikal eden yabancı uyruklu müşteki ve mağdur sayısı kaç biliyor musunuz? 382.828'i erkek, 183.287'si kadın olmak üzere 566 bin. Bu ne demek biliyor musunuz? Cumhuriyet savcılıkları yabancı uyruklularla ilgili tam 1 milyon 54 bin dosya açmak zorunda kalmış; üç yıl sonrasını, beş yıl sonrasını, hele hele on yıl sonrasını düşünmek bile istemiyoruz. "Çok kimlikli" adı altında aslında kimliksiz bir toplum yaratmayı sağlayacak olan, bütün derdiniz olan tek adam iktidarını tahkim edecek anayasaya peşinen hayır diyoruz.
Teşekkür ediyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)