| Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 09.05.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Saadet Partisinin Doğu Türkistan'da yaşanan insanlık dışı uygulamaların görüşülmesi konusundaki grup önerisi adına söz almış bulunuyorum. Konuşmamım başında bu öneriyi desteklediğimizi de peşinen söylemiş olayım. (İYİ Parti ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)
Bugün Doğu Türkistan'da dünyanın kulak vermediği, görmediği, artık bir soykırım hâlini alan bir insanlık vahşeti söz konusudur. Bu vahşetin mazisi de maalesef bugünün ya da dünün değil çok daha öncesinin kanayan bir yarasıdır. Böke Batur'dan Osman Batur'a, oradan İsa Yusuf Alptekin'e kadar çok kıymetli ve değerli mücadele adamları Doğu Türkistan için mücadele vermiş ve bu mücadelelerinin bedelini maalesef farklı şekillerde ödemişlerdir. Bugün Doğu Türkistan'da insanlığı ayaklar altına alan uygulamalar başta dinî ve millî vecibeler olmak üzere her türlü manevi alanı yasaklamaya kadar gitmiş ve bu yasaklamalar Çin rejimi tarafından uygulanan toplama kampları gibi insanlık dışı uygulamalarla desteklenmiştir. Bugün yüz binlerce Doğu Türkistanlı ailelerine, akrabalarına, sevdiklerine ulaşamamaktadır. Bugün yüz binlerce Doğu Türkistanlının hayatta olup olmadığından bile şüphe duyulmaktadır.
İstanbul İl Başkanlığım döneminde Doğu Türkistanlı kardeşlerimizden birini, ki adı Nursima'ydı, onu grup konuşmamızda milletin kürsüsüne çıkarmıştık. Maalesef, Türkiye'de birtakım çevrelerin bizim anlayamadığımız bir yaklaşımı var, ısrarla Çin'deki bu zulmü görmezden geliyorlar; biz de istedik ki bunu canlı olarak anlatalım ve Nursima o gün grup konuşmamıza geldi. Ki bizzat ben de kendisiyle Çin Konsolosluğuna gitmiştim. Altı yıldır, yedi yıldır babasından, ağabeyinden, akrabalarından haber alamadığını, Çin'in bir vatandaşı olarak bu konuda haber alabilme özgürlüğünün olduğunu vurgulamıştık ama bir geri dönüş bile yapmadılar ve Nursima hâlen ne babasından ne kardeşlerinden haber alıyor.
Bu bir yalan değil, bu bir uydurma değil arkadaşlar. Milyonlarca insanın orada canı yanıyor. Türkiye'de birtakım çevreler de siz eğer Doğu Türkistan'daki zulmü dile getirirseniz, sizi Batıcı olmakla, birtakım yerlerin uşağı olmakla suçluyorlar. Asıl uşak, ipi Çin'in elinde olanlardır; asıl uşak, ta kendileridir. Biz yetiştiğimiz ortamda şöyle öğrendik: Ne Amerika ne Rusya ne Çin, her şey Türk'e göre Türk için. Bakış açımız budur. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (Devamla) - Kimlerin nereden geldiğine hiçbir zaman bakmayız.
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Kavuncu.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
Bir an düşünün, yıllar boyunca ailenizden haber alamıyorsunuz, hayattalar mı, toplama kampındalar mı bilmiyorsunuz. Ailenize dönmek isteseniz öldürülecek misiniz, yoksa hapse mi atılacaksınız, siz de mi toplama kampına gönderileceksiniz, hepsi belirsiz. Tıpkı Gazze'deki gibi bütün insanlığın gözü önünde katledilen insanların yanında Doğu Türkistan gibi bir açık hava hapishanesine hapsedilen milyonlar olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Çok açık bir şekilde dile getirmek istiyorum ki Türkiye'de Çin rejimi maalesef sanıldığından çok daha güçlü. Sözde "Batı emperyalizmi karşıtlığı" adı altında buradaki insanlık vahşetini görmezden gelerek Çin rejiminin reklamını yapan aparatlar, Çin rejiminin fonladığı kurum ve kuruluşlar bu vahşetin bizzat ortağıdır. Zulüm Amerika'dan, Batı'dan, Rusya'dan ya da Çin'den, nereden gelirse gelsin...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (Devamla) - Son bir uzatma istiyorum Başkanım, selamlayıp bitiriyorum.
BAŞKAN - Selamlayın lütfen.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (Devamla) - ...Doğu Türkistan'daki vahşeti meşrulaştırmaya çalışan zihniyetin insanlıkla uzaktan yakından alakası yoktur. İnsan hakları konusunda her türlü hassasiyeti olanların da Doğu Türkistan'a her zamankinden daha güçlü hassasiyet göstermelerini temenni ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim. (İYİ Parti ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)