GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:82
Tarih:15.05.2024

CHP GRUBU ADINA TALAT DİNÇER (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi adına söz almış bulunuyorum. Öncelikle, Genel Kurulu ve bizleri izleyen vatandaşları saygıyla selamlıyorum.

Tabii, Türk Ticaret Kanunu deyince aslında beklentimiz çok yüksekti. İlk duyduğumda halkın büyük beklentileri olan belli kanunların bu düzenlemenin içerisinde yer alacağını tahmin ediyordum. Bunlardan bir tanesi perakende sektörünü düzenleyen yasa teklifiydi, bir tanesi hal kanunuydu, bir de Lisanslı Depoculuk Kanunu'nun bunun içerisinde yer alacağını düşünüyordum ve buna ilaveten bir de ÇED kanunu bunun içerisinde olabilir diye umut ediyordum ancak maalesef bu gelen kanun teklifi sadece cezalardan, yasaklardan ve tanımı çok belli olmayan yükümlülüklerden oluşan bir kanun teklifi.

Şimdi, yıllarca biz -esnaf teşkilatı olarak- halkımız özellikle perakende sektörünü düzenleyen yasa teklifini bekledi. Şimdi, esnaf ne oldu? 1990'lı yıllarda bir AVM furyası çıktı. Bu AVM furyasında, o zamanlar hep "Bunun hemen önlemi alınsın, bunlara bir çare bulunsun; yerli esnaf, sanatkâr sermayeye mahkûm edilmesin." dedik ancak maalesef o günlerden bu tarafa hiç kimse özellikle bu perakende sektörünü düzenleyen yasa teklifine elini süremedi; süren bir bakan da bakanlıktan oldu, bir daha da bakan olamadı. Dolayısıyla bu da gösteriyor ki ülkedeki küçük esnaf ve sanatkâr sermaye gruplarına resmen yem ediliyor, bunu açık yüreklilikle buradan ifade ediyorum.

Şimdi, esnaf kim? Esnaf kendi öz sermayesiyle, el emeği alın teriyle ticari hayatını sürdüren, öncelikle kendisini çalıştıran, daha sonra da yanındaki çalıştırdığı insanlara faydası olan bir kesim. Ülkemizde 2,5 milyon küçük esnaf, sanatkâr var; KOBİ'lerle beraber bunların sayıları 3,5 milyonun üzerinde. Herkes evinde yatarken sabahın kör karanlığında kalkar, gecenin geç vaktine kadar bulunduğu sokağı, caddeyi, ilçeyi, kenti aydınlatır, bunların bekçiliğini yapar. Herkes tatildeyken esnaf işinin başındadır ama görülüyor ki esnafa kesilen cezaların haddi hesabı yok. Ya, bu kadar zor muydu bu perakende yasasını çıkarmak? Bu AVM'leri, bu sermaye gruplarını şehirlerin içerisine getirip oturtmak zorunda mıydık? Oturttuk ne oldu? Binlerce esnaf kepenk kapattı. Yapılan istatistiklerde bulunduğu bölgedeki 52 meslek dalını ortadan yok ediyor.

Biz bunlarla uğraşırken bir de bunların zincirleri çıktı. Öyle bir zincirler çıktı ki bugün sayısı 50 binlere vardı. Bulundukları yerde, AVM'ler, belki şehrin bir bölgesini hapsediyordu; bu zincir marketlerin biri sokağın başında biri sokağın çıkışında. Bu küçük esnaf ne yapacak bunların içerisinde? Nasıl ticari faaliyetlerini yürütecek bu insanlar? Yani bu kadar zor muydu bu yasayı çıkarıp bunları, özellikle AVM'leri şehrin dışına taşımak?

MURAT EMİR (Ankara) - Ortaklar Sayın Başkanım, ortaklar onlara.

TALAT DİNÇER (Devamla) - Bu kadar zor muydu bunları haftada bir gün kapatmak? Bu kadar zor muydu bunların çalışma saatlerine bir kısıtlama getirmek? Bunların hiçbiri yapılmadı. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, beş yılda 550 binin üzerinde esnaf kepenk kapattı. Bugün bir tane iş yerinin, en küçük iş yerinin açılma maliyeti 500 bin lira, varın hesabını siz yapın. Bu kadar millî servet çöpe gitti ve biz bu konuya bugün olmuş hâlâ bir çözüm getiremedik ve bu yasada umutluydum, bunun içerisine belki gelir, bunu burada düzenleriz diyorduk ancak maalesef bunu getiremedik. Bakın, bir pandemi dönemi yaşadık, pandemi döneminde ilk yasaklar esnafa çıktı, ülke genelindeki bütün esnaflara kepenk kapattırdık ama ne oldu? Zincir marketlerin -o 3 harfli dediğimiz- bunların hepsinin satışları serbest. Ya, bunlar neler satıyor biliyor musunuz? Araba lastiğine kadar satıyor, araba lastiğine kadar. Bırakın gıdayı, bırakın başka şeyi, inşaat malzemeleri, araba lastikleri, beyaz eşya; bunların hepsini satıyor. Bugün benim bir esnafım eline bir peynir alsın gitsin, bir beyaz eşyacının önünde satsın, bakalım satabiliyor mu? Hemen anında yaka paça ederler ama biz bunları da yaşadık. Pandemi döneminde de en büyük sıkıntıyı esnaf çekti, günlerce iş yerini açamadı, yıllarca iş yerleri kapalı kaldı, ne vergisini ödeyebildi ne BAĞ-KUR'unu ödeyebildi ne de başka yükümlülüklerini yerine getirebildi. Şimdi soruyorum özellikle iktidar milletvekillerine ama fazla milletvekilimiz yok: Ya, bu esnafa verdiğiniz ceza nedir sizin? Ya, adamlardan 7 bin lira BAĞ-KUR primi alıyorsunuz; emekli oluyor, 10 bin lira veriyorsunuz. Yahu, kırk yıl bu adamlar buraya prim ödüyor. Söz verdiniz, "Bunların primini 9000 günden 7200'e düşüreceğiz." dediniz, o da yerine gelmedi. Bugünün ustaları emekli oluyor, kırk yıl prim ödediler, birçoğu geçmiş krizler döneminde yükümlülüklerini yerine getiremedi. "Bunların çıraklık başlangıçlarını, staj başlangıçlarını SGK başlangıcı yapın." dedik, onu da yapmadınız. EYT çıkardınız, ihya hakkı da vermediniz. Yani görüyorum ki esnafa büyük bir kininiz var. Allah muhafaza, bu kin daha büyüyüp giderse ileride neler olur, bunu da bilemiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, bakın, bir hal kanunu var; bir diğer kanundan daha bahsedeyim. Bugünkü hal kanunu kayıt dışılığı artıran, fahiş fiyatı ortaya çıkaran en büyük nedenlerden bir tanesidir çünkü 2012'de bir düzenleme yaptınız, "tarladan sofraya" diye bir söylem çıkardınız, bütün üreticinin malları dışarıda şirketlerin, zincir marketlerin eline mahkûm oldu. Fiyatlar hallerde arz ve talebe göre belirlenir, fiyatlar burada oluşur ama şu an üreticinin ürettiği hiçbir ürün hale girmiyor; çok az bir miktarı hale giriyor, gerisi hep dışarıda, alışverişlerde... Burada üreticiler büyük sıkıntıda. Üreticiler şunu bekliyor... Üreticiler endişeli çünkü belli şirketler, belli zincir marketler sözleşme yapıyor üreticilerle, "Alacağım." diyor, belli bir sayıda ektiriyor fakat günü geldiğinde almıyor; onun anlaştığı başka bir zincir market gidiyor, üreticinin malını daha ucuza alıyor. Ortada fiyatı artıran bir neden varsa emin olun ki bu, üretici değil zincir marketler. Eğer üreticiyi destekleyeceksek... Eğer şu an fahiş fiyat uygulaması varsa o zaman üreticinin çok iyi para kazanması lazım. Üretici ağlıyor, 3 bin liralık mazotunu deposuna koyup tarlasına gidemiyor şu an üretici. Nasıl o zaman fahiş fiyatı üretici yapıyor? Fahiş fiyatı tamamen aradaki zincir marketler yapıyor, aradaki komisyoncular yapıyor. Dolayısıyla bu ürünlerin hallere girmesi lazım, halde fiyatların belirlenmesi lazım. Durum böyle olursa fiyatlar biraz oturur, aksi takdirde bu fiyatlar da maalesef yerine gelmez.

Şimdi, halde satılan ürünlerde genelde yüzde 8 rüsum alınır ve hal üreticisini destekler yani ürün çıkmadan üreticiye nakit yardımı yapar, ürün elde edildikten sonra mahsuplaşırlar. Burada bir de destek söz konusu ama 3 harflilerde öyle bir şey de yok, zincir marketlerde bir şey yok, AVM'lerde böyle bir şey yok. Dolayısıyla ürünler dışarıda tamamen şirketlerin elinde, fiyatlar tamamen onların kontrolünde ve fiyatlar gittikçe de yükseliyor. Üretici kazanamıyor, tüketici alamıyor; böyle bir durum var. Niye? O zaman aradaki tedarik zincirini düzeltmek lazım, sorun burada, bunları gidermek lazım.

Değerli milletvekilleri, kısa da olsa biraz da kanunla alakalı bir konuya daha gireyim. Şimdi, bu kanunda biraz düzenleme var ama çok ciddi bir düzenleme yok, kanun tamamen ceza üzerine odaklanmış bir kanun. Mesela, 1'inci maddesi KOOPBİS sistemine girişin iki yıl uzatılması... E, uzatmayanı ne yapacaksın? Uzatmayana diyor ki: "Sana şu kadar ceza yazacağım -yetmedi- seni hapse atacağım." Şimdi, bunlar son derece yanlış uygulamalar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.

TALAT DİNÇER (Devamla) - Eğer KOOPBİS'lerle alakalı veri girişi yapılmıyorsa kooperatifin genel kurul yapmasını engellersin, bu insanların bir daha seçilmesinin önünü kesersin ve dolayısıyla bu yükümlülüğü yerine getirirsin.

Şimdi, bir konu da stokçuluk... Stokçuluk nedir, kimdir, neye göredir, kime göredir? Esnaf bazen kredi çekiyor, gidiyor, toptan mal alıyor. E, bunu deposuna koyarsa bu stokçuluk mudur? Bunların adının net olarak belli olması lazım yoksa her yeni çıkan uygulamada esnafın üzerine bütün denetimler yürür ama dışarıdaki büyük stokçular her zaman kurtulur bu işten. Dolayısıyla bunun da sınırının net olarak belirlenmesi lazım.

Pazarcılarla alakalı ise... Zaten bu tahsisler tamamen pazarcı ile belediye arasında olur. Belediye ile pazarcı bir araya gelir; oda kaydı olan, vergi kaydı olan, sicil kaydı olan esnafa bu tahsisler yapılır. Eğer dışarıda herhangi bir şekilde kiraya verilen ve rant amaçlı birinin eline geçmiş bir tezgâh varsa o zaman bu nasıl geçti, nasıl bir yöntemle geçti? Bunların önünü kesmek lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TALAT DİNÇER (Devamla) - Bir dakikanızı rica edeceğim.

BAŞKAN - Bitirelim lütfen.

TALAT DİNÇER (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Pazarcılık sektöründe çalışan pazarcı esnafımız, onlar da yağmur demeden, çamur demeden, kar demeden haftada bir gün semt pazarlarında bir yer açacağım diye, ticari faaliyette bulunacağım diye sokak sokak gezerler, bu semt pazarlarında dolaşırlar. Dolayısıyla, bu semt pazarlarındaki tezgâhların rant amaçlı üçüncü kişilerin eline geçmesi son derece yanlış uygulama. Getirilen düzenleme doğru ama bunun uygulamasında zaten bunun üçüncü kişilerin eline geçmemesi gerekiyordu, kanun ve yönetmeliklerimize göre tamamen pazarcılar odası ve faaliyetini sürdüren esnaflarımıza doğrudan tahsis edilmesi gerekiyordu.

Bu vesileyle Genel Kurulu ve bizi izleyen vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Teşekkür ederim Başkanım, sağ olun.