GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:84
Tarih:21.05.2024

AK PARTİ GRUBU ADINA CÜNEYT YÜKSEL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; DEM PARTİ tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan 6-8 Ekim şiddet olayları hakkında Meclis araştırması açılmasına ilişkin önerge üzerine AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, öncelikle, 6-8 Ekim 2014 tarihinde neler oldu, bunları kısaca özetlemek gerekiyor: Suriye'de yaşanan iç savaşı fırsat bilen terör örgütü DEAŞ'ın Kobani'ye saldırması üzerine HDP Merkez Yürütme Kurulu ve terör örgütü PKK elebaşları 6 Ekim 2014'te sokağa çıkma çağrısında bulunmuştur. HDP Genel Merkezinin resmî sosyal medya hesaplarından "Halklarımıza Acil Çağrı" başlıklı yazıda "Şu anda toplantı hâlinde olan HDP MYK'den Halklarımıza Acil Çağrı: Şu anda Kobani'de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarını ve iktidarın Kobani'ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz." denilmiştir. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş sosyal medya hesaplarından paylaşımlarda bulunarak bu çağrıyı tekrarlamıştır. Diğer yandan, bu süreçte, PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinden Murat Karayılan'ın sosyal medya hesabından "Gençleri, kadınları, yediden yetmişe herkesi Kobani'ye sahip çıkmaya, onurumuzu, namusumuzu korumaya, metropolleri işgal etmeye çağırıyoruz." şeklinde bir açıklama yapılmıştır. Yine, örgütün propagandasını yapan birçok internet sitesinde benzer mahiyette şiddet çağrıları yapılmıştır. Bu çağrılar üzerine meydana gelen şiddet olaylarında terör örgütü YPG-PKK yandaşları tarafından Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki illerimiz başta olmak üzere 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerinde barikatlar kurularak yollar kesilmiş, çıkan olaylarda uzun namlulu silah, molotofkokteyli, havai fişek, taş ve sopalarla kamu binalarına, vatandaşlarımızın evlerine, iş yerlerine ve araçlara zarar verilmiştir. Yaşanan olaylarda toplam 37 kişi hayatını kaybetmiştir; 435'i sivil, 326'sı güvenlik görevlisi, toplam 761 kişi yaralanmıştır. Diyarbakır'da Kurban Bayramı dolayısıyla yoksullara kurban eti dağıtan 16 yaşındaki Yasin Börü ile arkadaşları -Hasan Gökguz, Ahmet Dakak, Riyat Güneş- terörist bir grubun saldırısına uğramaları sonucu linç edilmiş, bu gençlerin cesetlerine işkence yapılmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; demokrasilerde şiddet çağrısına yer yoktur. Gerek Anayasa'mızın 26'ncı maddesi gerek Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin 19'uncu maddesi gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10'uncu ve 11'inci maddeleri şiddeti ve şiddet çağrısını reddetmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

CÜNEYT YÜKSEL (Devamla) - Bu olaylar Suriye'deki gelişmeleri bahane eden bölücü örgüt ve unsurları tarafından devletimizin bekasını hedef alan bir terör kalkışmasıdır. "Siyasi dava" denilerek terör kalkışması sebebiyle vefat eden 37 vatandaşımızın yok sayılarak olayların aklanmaya çalışılması hukuk ve demokrasiye aykırıdır.

MURAT EMİR (Ankara) - Sokağa çıkmayı yasaklayan bir madde var mı? İfade özgürlüğünü engelleyen bir madde var mı?

CÜNEYT YÜKSEL (Devamla) - Türkiye Cumhuriyeti, demokratik bir hukuk devletidir.

SALİHE AYDENİZ (Mardin) - O zaman araştıralım, araştıralım.

CÜNEYT YÜKSEL (Devamla) - Türkiye Cumhuriyeti hukuk ve adalet temelinde hedefine terör örgütlerini alan, vatandaşlarının huzur ve güvenliği konusunda terörle mücadele eden bir devlettir. Şiddet eylemleri dolayısıyla yaşanan süreç akabinde yürütülen soruşturma ve açılan kamu davası neticesinde bağımsız ve tarafsız mahkemelerimiz tarafından karar verilmiştir, verilen karar ilk derece mahkemesinin kararıdır, kararın istinaf ve temyiz süreçleri de takip edilecektir.

SALİHE AYDENİZ (Mardin) - Araştıralım, niye korkuyorsunuz?

CÜNEYT YÜKSEL (Devamla) - Bu itibarla, huzurda görüşülen araştırma önergesinin biraz önce açıkladığım gerekçelerle hukuki ve vicdani bir temeli bulunmamaktadır. Bu nedenle, söz konusu önergenin reddedilmesi gerektiğini düşünüyor ve yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)