GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:85
Tarih:22.05.2024

SEDA KÂYA ÖSEN (İzmir) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; sizleri şahsım ve DEVA Partisi adına saygıyla selamlıyorum. Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine söz almış bulunuyorum.

Ekonomide yaşanan problemleri çözebilmek için tasarruf etmekle meşhur Hükûmetimiz geçtiğimiz hafta yine kendisine yakışanı yapmış, almış olduğu akıl dışı ekonomik kararların faturasını ay sonunu getirmekte zorlanan vatandaşa kesmiştir. Bildiğiniz üzere, Halkbank ve Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatiflerinin aldığı karar doğrultusunda, esnaf kefalet kredisi faiz oranlarında yüzde 120'ye yakın artış yaşanmıştır. Mevcut ekonomik şartlar altında müşteri ve sermaye kaybı yaşayan esnaflarımız şimdi de çektiği kredinin yaratacağı sorunlara karşı yüzüstü bırakılmıştır. Hâlihazırda ciddi bir borç yükü altında olan işletmelere dönem dönem can suyu olan kredi imkânını bu denli zor hâle sokmak, sattığı malı yerine koymakta zorlanan esnafların nakit akışında sıkıntıya girmesine ve belki iflas etmesine neden olacaktır. Yaşadığımız ekonomik krizin altında ocak ayından bu yana 30 bini aşkın esnafın kepenk indirdiğini düşünürsek atılan adımın ne denli kritik olduğunu daha kolay idrak edebiliriz.

Şimdi, konuya dilerseniz şuradan bakalım: Hükûmet aylardır enflasyonla mücadele etmek için çeşitli adımlar atıyor ancak atılan adımlar tezat olmaktan öteye gidemiyor. Neden mi? Siz yaşanan krizin faturasını esnafa keserseniz dolaylı olarak vatandaşın cebine ceza kesmiş olursunuz. Kredi ödemelerinin artmasıyla esnaflar artan maliyetlerini sattıkları mala yani vatandaşın alım gücüne yansıtmayacak mı? Girdi maliyetleri yükselen esnaf çözümü kendi ürünlerine zam yapmakta bulmayacak mı? "Bu kadar ucuz kredi mi kaldı?" diyen yetkililere buradan bunu soruyorum.

Kıymetli arkadaşlar, kredi faizlerinin yükselmesindeki tek sorumlu Merkez Bankası para politikası, faiz politikası değildir; suçlu da esnaf değildir, vatandaş değildir.

Sayın milletvekilleri, en azından kendimize karşı cesur olalım. Bizi bugünlere "faiz sebep, enflasyon sonuç" denilen akıl ve çağ dışı uygulamalar getirmedi mi? Bugünlere "Ekonomi, gözlerdeki ışıktır." diyenler, ekonomi yönetimini nepotizm bataklığına düşürenler getirmedi mi? Kirasını, stopajını, BAĞ-KUR'unu ve üstüne üstlük ekonomideki durgunluğu sırtlanmak zorunda kalan esnaflara gelin gözlerdeki ışığın ekonomide önemli olduğunu anlatın şimdi ya da samimi ve ilkeli olalım, esnafa da nas var deyin, attığınız adımdan geri dönün. Tüm bunlar yaşanırken esnaf kredi faizlerinin artırılmasından hemen önce bir haber duyduk, Sayın Cumhurbaşkanı ulufe verir gibi müjde olarak oda ve borsa başkanlarına yeşil pasaport verileceğini söyledi. Tesadüfe bakar mısınız hem esnafın kredi faizini artırıyorsunuz, bugün getirdiğiniz teklifle de stokçuluk adı altında esnafın ensesinde boza pişiriyorsunuz. Seçimlerden önce verdiğiniz destekleri ne çabuk unuttunuz? Ne sebep oldu da fahiş fiyatlarla ve stokçulukla mücadele etmek için yasa çıkarmak zorunda hissettiniz kendinizi? Yerle bir ettiğiniz toplumun fiyat algısını yasalarla, yasaklarla, kurallarla yeniden inşa edemezsiniz, patates ve soğan depolarını basarak hiç mi hiç edemezsiniz, hâlâ da gördüğümüz gibi ders alınmış değil. Ekonomiyi düzeltmek için gerekli yapısal reformları atmadan, çuvaldızı kendinize batırmadan memleketi sıcak paraya mahkûm hâle getiriyorsunuz. Panzehiri "carry trade"de sıcak para girişinde arıyorsunuz. Suni bir rahatlama döneminde Merkez Bankasının rezervlerinin yükseldiğini gösteriyorsunuz. Merkez Bankasının rezervleri arttıysa, ekonomik emareler düzeliyorsa bu olumlu etkileri neden emekli, neden her hafta pazarda, mutfağında yangın olan ev hanımları, neden asgari ücretli, beyaz yakalı, esnaf ve sanayici hissetmiyor? Tek derdi makroekonomik dengeler olan bir ekonomi yönetiminin bizi getirdiği tablo işte bu çıkmaz yoldur. Şimdiden söylüyorum plansız ekonominin, sıcak paraya da bağımlı bir kur politikasının önümüzdeki dönemde mağduru da emek yoğun sektörlerdeki turizmciler, tekstilciler ve yatırımcılar olacaktır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)