GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:85
Tarih:22.05.2024

YAVUZ AYDIN (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, çay üreticilerinin sorunlarını dile getirmek adına farkındalık yaratan, yöresel kıyafetlerle Meclis kürsüsüne çıkan Trabzon Milletvekili Sayın Sibel Suiçmez Hanımefendi'ye teşekkür ediyorum. Söz konusu çay, fındık, Karadeniz Bölgesi ve Trabzon olduğunda, bu sorunları çözmek adına aynı dilden konuşabilmeyi iktidar milletvekillerinden de temenni ediyor, tekrar hepinize saygılar sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, siyasi iktidarın hemen hemen her kesimde yol açtığı ekonomik facialar hepimizin malumudur. Esnaflarımızdan çiftçilerimize, emeklimizden asgari ücretle hayatını idame ettirmeye çalışan vatandaşlarımıza kadar birçok kişi ekonomik zorluklarla mücadele etmektedir.

Yaz mevsiminin gelmesiyle, bahçesindeki ürünlerden kâr elde etmek isteyen çiftçilerimiz yine hüsrana uğramıştır. Önceleri Cumhurbaşkanı ya da dönemin tarım bakanları tarafından meydanlarda açıklanan yaş çay alım fiyatını gece yarısına yakın bir vakitte sosyal medya üzerinden açıkladınız. Geçtiğimiz yıl fındık alım fiyatlarını açıklarken de yine aynı yönteme başvurdunuz. Bu durumun sebebi çok açıktır: 17 lira gibi komik bir rakam açıkladığınız için meydanlardan gelecek olan tepkilerden çekindiniz. 1 kilogram yaş çaya biçtiğiniz fiyata bakar mısınız? Hangi siyasi görüşten olursa olsunlar, üreticilerimizin tamamı bu durumdan şikâyetçidir. Kaldı ki bazı özel fabrikalar, Hükûmetin çay fiyatını açıklamasının ardından 13 liradan çay alımı yapmaya başlamışlardır. Fakat 2'nci ve 3'üncü sürgünde çay alım fiyatı maalesef daha da düşecektir; bu da üreticiyi zor günler beklediğinin habercisidir. Bir bardak çayın fiyatı, çay ocakları, kafeler ve kahvehanelerde 10 lira ile 75 lira arasında değişirken üreticinin bahçesindeki yaş çayın 1 kilogramına 17 lira gibi gülünç bir rakamı kabul etmiyoruz. Hükûmet "Sarı çizmeli Mehmet Ağa bir gün öder hesabı." mantığıyla ilerledikçe maalesef kimsenin yüzü gülmeyecektir.

Değerli milletvekilleri, ilerleyen haftalarda taslak hâlinin Meclise gelmesi beklenen ve dokuzuncu yargı paketinin içerisinde yer alacak olan Türk Ceza Kanunu'nun 339'uncu maddesine değinmek istiyorum. 339'uncu maddeye ek madde konulmak suretiyle "Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşları ya da Türkiye'de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapan veya yaptıranlar için üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir." maddesiyle ne amaçlamaktasınız? Sınır dışı etmeyerek ve düzensiz göçü engellemeyerek artırdığınız mülteci sorununu hapis cezalarıyla mı çözeceksiniz? "Artık Türkiye'deki yabancılar hakkında konuşulmayacak, araştırma yapılmayacak." denilerek kime gözdağı vermektesiniz? Bu maddeyi hazırlayanlar, hazırlamasına zemin oluşturanlar ve imza atanlar ağır sorumluluk altındadır. Yabancılar hakkında neden araştırma yapılmayacaktır?

İYİ Parti olarak, çeşitli bahaneler üretip ülkemiz üzerinde kötü emellerini gerçekleştirmeye çalışanlara asla fırsat vermeyeceğiz. Ülkemize yasal olmayan yollardan girerek kamu düzenini ve güvenliğini sarsacak kim varsa karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. Caddede, sokakta, Türkiye Büyük Millet Meclisinde hatta yurdumuzun her köşesinde ülkemizin millî birlik ve bütünlüğüne aykırı olan tüm ifade ve faaliyetleri sert bir dille reddediyoruz. Genel Başkanımızın da söylediği gibi ülkemizin 81 ilinde gasp, yaralama, vahşet ve cinayet haberleri artarak gelmeye devam etmektedir. Sanılmasın ki sadece organize suç vardır, sanılmasın ki sadece mafya-devlet ilişkisi vardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

YAVUZ AYDIN (Devamla) - Sağ olun Sayın Başkanım.

Dilinize pelesenk ettiğiniz Türkiye Yüzyılı'nda market kuyrukları Sovyetler Birliği, sokaklar Orta Doğu, yollar Latin Amerika'ya dönmüş durumdadır; işte AK PARTİ Türkiyesini görmektesiniz. Sınır güvenliğiyle ilgisi olmayan iktidarın sokak güvenliğiyle de ilgisi yoktur. Artık büyükşehirlerin bazı yerlerinde suç gettoları oluşmuş durumdadır. Can, mal, ırz ve namus güvenliği kalmamış hâldedir. Tüm bunların yegâne sorumlusunun sığınmacıları ülkemize sokan, onlara ayrıcalıklar tanıyan ve yanlış göç politikaları uygulayan AK PARTİ Hükûmeti olduğunu ifade ediyor, Genel Kurulu ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)