| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 23.05.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA SABAHAT ERDOĞAN SARITAŞ (Siirt) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'deki çoklu krizler listesinde olan tarım ve hayvancılık alanında son yıllarda ciddi gerilemeler yaşanıyor. Özellikle bu alandaki krizlerin en temel nedenleri arasında AKP'nin neoliberal politikaları yer almaktadır. AKP'nin sermayeyi esas alan tarım politikaları küçük ölçekli çiftçileri ezmekte ve tarımsal üretimi ithalata bağımlı hâle getirmektedir. Ayrıca, tarımsal desteklemelerin yetersiz olması ve gecikmeli ödenmesi de üreticileri zor durumda bırakan bir diğer faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.
2023 yılı Kasım ayı verilerine göre, Türkiye, tarımsal ürünlerde net ithalatçı konuma düşmüştür. Tarımsal ürün ithalatı 2023 yılında 65 milyar doları aşmış ve bu rakam son on yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştır. İthal edilen başlıca ürünler arasında buğday, yağlı tohumlar, kırmızı et, süt ve süt ürünleri, baklagiller ve tabii ki meyve, sebze yer almaktadır. Türkiye gıda güvenliği ve tarımsal üretim açısından stratejik konumda yer alan bir ülkedir. Buna rağmen son yıllarda gıdada dışa bağımlılık artan bir sorun hâline gelmiştir. Bu konudaki en önemli sorunlardan biri de çiftçilerin borçluluk durumu. Tarım Kredi Kooperatiflerine ve bankalara olan borçlar büyük bir yük oluşturmaktadır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun verilerine göre Aralık 2023 itibarıyla tarımsal kredinin toplamı 582 milyar lirayı aşarken çiftçilerin toplam borcu yaklaşık 700 milyar lira civarına çıkmıştır. Peki, bu sene içinde neler olmuş diye baktığımızda; 2024 yılı gıda enflasyonu Türkiye ekonomisi için en önemli sorunlardan biri olmaya devam etmektedir, son yıllardaki yüksek enflasyon trendi gıda fiyatını da önemli ölçüde etkilemiştir. Türkiye, bu yanlış politikalarla yıllarca sürecek bugünkü enflasyon sarmalına sürüklendi, Eylül 2021'den bu yana gıda fiyatları yüzde 721 oranında arttı. Diğer bir ifadeyle Eylül 2021'de 100 liraya satın alınan bir gıda sepeti için yurttaşlar bu yıl mart ayında 821 lira ödemek zorunda kaldı.
Bütün bu tablonun Kürt kentlerindeki durumu ne yazık ki daha da ağır. Örneğin Siirt'te, Şırnak'ta, Hakkâri'de, Van'da ve Ağrı'da yıllardır süregelen yayla ve meraların yasaklanması mera alanlarının küçülmesine ve hayvancılığın gelişmesine engel olmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun toparlayın.
SABAHAT ERDOĞAN SARITAŞ (Devamla) - Teşekkürler.
Ayrıca, Kürt illerindeki göç de tarımsal iş gücü eksikliğine yol açmaktadır ve yine özellikle Urfa başta olmak üzere birçok kentte bir türlü bitmek bilmeyen elektrik kesintileri sosyal hayatın yanında diğer birçok çalışma alanının da aksamasına neden olmaktadır. Bu durum da bizleri yine en başta bahsettiğimiz çoklu krizler listesinin ilk maddesine götürüyor yani Kürt sorununun çözümsüzlüğüne.
Son olarak, mevsimlik tarım işçileri bu konunun neresinde ona da bakmakta fayda var. Yine, özellikle Kürt kentlerinden gelen mevsimlik tarım işçileri yılın belirli dönemlerinde ortalama dört ay süreyle yaşadıkları yerlerden ayrılarak özellikle Ege, Akdeniz ve Karadeniz Bölgelerinde çalışmaktadırlar. Bu süre zarfında elde ettikleri gelirle bir yıl boyunca geçimlerini sağlamak zorunda kalmaktadırlar. Sadece buralarda kaldıkları süre zarfında bile yaşam koşulları, emeklerinin karşılığı, çocuklarının eğitimi, sağlık koşulları gibi onlarca sorunla boğuşmaktadırlar.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)