GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:86
Tarih:23.05.2024

UMUT AKDOĞAN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün kürsüye Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerine 2 bilinmeyenli bir denklemin sorusunu sormak için gelmiş bulunuyorum.

Değerli milletvekilleri, bildiğiniz üzere, TÜİK ve ENAG enflasyon rakamları açıklıyor. TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamı yıllık yüzde 70, ENAG'ın açıkladığı enflasyon rakamı yüzde 125. Şimdi, bu enflasyon rakamlarını bir yerde tutalım. Ancak 3 başlık vereceğim size: Bunlardan bir tanesi, kamunun kiralamaları; 2'ncisi, örtülü ödenek giderleri; 3'üncüsü de sarayın giderleri.

Bakın, değerli milletvekilleri, TÜİK enflasyonu yüzde 70 olarak açıklarken kamunun kiralamaları bir yılda yüzde 130 artmış, kiralama bedelleri. Aynı şekilde örtülü ödenekten yapılan harcamalar bir yılda yüzde 117 artmış, sarayın giderleri de bir yılda yüzde 120 artmış.

Şimdi, soru şu, iktidar partisinin milletvekillerinden yanıtlamasını beklediğim soru şu: Bir; eğer TÜİK haklıysa ve enflasyon yüzde 70'se sarayın giderleri niye yüzde 120 arttı, örtülü ödenek niye yüzde 117 arttı veya kamunun kiralamaları niye yüzde 130 arttı? Şimdi, Genel Başkanımız, TÜİK için "Tayyip'i üzmeyen istatistik kurumu" deyince kızıyorsunuz, kızmaya gerek yok çünkü bu aynı zamanda başka şeyi gösteriyor. Eğer ENAG haklıysa siz israfınızı, müsrifliğinizi belirli bir seviyede tutmuşsunuz ama çok yüksek bir israf var. Eğer TÜİK haklıysa siz israfınızı, müsrifliğinizi geçen yıla göre en az 2'ye katlamışsınız. (CHP sıralarından alkışlar) Dolayısıyla ya TÜİK bizim de öngörümüzden çok daha yalancı bir kurum veya siz bizim de öngörümüzden çok daha müsrif insanlarsınız. Burada kimi ilgilendiriyor bu mesele? Temelde memuru ve emekliyi ilgilendiriyor. Eğer "Biz müsrif değiliz, harcamalarımıza dikkat ediyoruz zaten." diyorsanız TÜİK'i uyaracaksınız. Emekliler ve memurlar maaş zamlarındaki enflasyon farkını TÜİK'e göre değil ENAG'a göre alacaklar. Dolayısıyla burada yakayı ele verdiğinizi düşünüyorum.

Diğer bir mesele şu, çok konuşulmuş olabilir, çok gündeme gelmiş olabilir, size göre klişe olmuş olabilir ancak biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak şunu söyledik: Biz, bu tasarruf genelgesini destekliyoruz. Destekliyoruz desteklemesine ama uygulanmasını bekliyoruz. Zira bu, iktidarınız döneminde yayınladığınız 8'inci tasarruf genelgesi ve ilk 7'sinden hiçbir şey çıkmış değil. Dolayısıyla burada bir niyet, bir irade olmasını bekliyoruz. Bir dakikada 2 asgari ücret yiyen, bir dakikada 4 emekli maaşı yiyen bin odalı sarayınızın ampullerini kapatmazsanız eğer, siz valiye, kaymakama, şube müdürüne, devletin herhangi bir noktasında çalışan birine bu tasarruf genelgesini anlatamazsınız. Hep söylüyoruz, bir kulağınızdan giriyor, bir kulağınızdan çıkıyor; 125 bin kamu aracını eğer bir çırpıda 25 bine indirirseniz -ki bu 25 bin demek, üç ülkenin kamu aracının toplamı demektir; Japonya, Almanya ve Fransa'nın üçünün toplamında 25 bin araç var- siz bu tasarruf genelgesinde başarılı olursunuz.

6 uçağınız mı var, 8 uçağınız mı var, 16 uçağınız mı var? Hepsi karışık. Sorunca da Cumhurbaşkanlığı için "Yeteri miktarda var." diyorsunuz, bunu bir çırpıda yarı yarıya indirirseniz, sizin tasarruf genelgeniz ancak o zaman başarılı olur.

"Resmî hizmete mahsustur" yazardı eskiden arabalarda. Şimdi, uçağınız da otobüsünüz de aracınız da helikopteriniz de resmî hizmete mahsus değil, keyfî hizmete mahsustur. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, "Biz bize yeteriz." diyorsunuz ama hepimiz birleşip size yetemiyoruz maalesef.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Değerli milletvekilleri, Ozan Serdarî çok güzel bir eserinde aslında size, bize, hepimize sesleniyor; diyor ki ozan:

"Nesini söyleyeyim canım efendim?

Gayrı düzen tutmaz telimiz bizim.

Arzuhâl eylesem deftere sığmaz.

Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim.

Benim bu gidişe aklım ermiyor.

Fukaranın hâlini kimse sormuyor.

Padişah sikkesi selam vermiyor.

Kefensiz yatacak ölümüz bizim.

Serdari hâlimiz söyle n'olacak?

Kısa çöp uzundan hakkını alacak.

Mamurlar yıkılacak viran olacak.

Akıbet alınır hakkımız bizim.

Hakkımızın akıbetinin alınacağı günler çok yakındır.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)