GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:86
Tarih:23.05.2024

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, kamuda tasarruf paketiyle birlikte açıklanan ve yirmi iki yıllık AK PARTİ iktidarının özeti niteliğindeki içerik, maddelerden de çok daha önemli bir hâl almıştır. Aslında AK PARTİ'li milletvekillerinin sayıları az ama demin yoklamada oldukları kadar olsaydı birkaç gerçeği burada onlarla hasbihâl edecektik.

Efendim, Şam valisi Muaviye "Sarayım nasıl oldu?" diye sorunca sahabe Ebu Zer El-Gıfari'nin söylediği cevabı biliyoruz. "Eğer bu sarayı devletin parasıyla yaptıysanız, haramdır; kendi paranla yaptıysan israftır, haramdır." demişti. Evet, aslında, yaşadığımız süreç aynen böyle. İktidar açısından ise saray, bu tasarruf tedbirlerinin dışında ve aslında iktidar açısından da "İtibardan tasarruf olmaz." kısmına giriyor. Oysaki itibar nedir Allah aşkına? İtibar, bir memlekette ahir ömründe emeklilerinizin yaşam standardıdır. Aslında, itibar nedir? Bu memlekette çalışanların, asgari ücretlilerin yaşam standardıdır. İtibar, atanamayan öğretmenlerin meslekleri haricinde istemedikleri işlerde çalışmamasıdır. İtibar, aslında Türk parasının değeridir. İtibar, pasaportunuzun gümrükte gördüğü muameledir aslında. İtibar, SMA'lı bebekleri için -yüce Türk devleti bakamadığından- şehirlerin meydanlarında, kumbaralarda dilenci durumuna ailelerin düşürülmemesidir. İtibar aslında çocukların süt içebilmesidir. Siz biliyor musunuz; mesela, öğrenim çağındaki çocuklarımızın -Bursa rakamlarını ben vereyim geçmişte bu anketi yapmış bir sendikacı öğretmen olarak- yüzde 50'si hiç süt içemiyor; itibar çocukların süt içebilmesidir. Şimdi soralım: Hani 2023 hedefleriyle birlikte bizim kişi başına 25 bin dolar gelirimiz olacaktı; ilk 10 ekonomi arasına girecektik; işsizlik tek haneli, enflasyon tek haneli olacaktı; faizler yüzde 5'lere düşecekti; ne oldu? Sonunda gele gele geldiniz, neye? Kemer sıkmaya ve tasarrufa. Kim için? Yine millet için, memur için, dar, sabit gelirli için ve çocuklarımız için ve neden? Nedeni yirmi iki yıllık yönetim şekliniz ve yönettiğiniz memleketin hâli. Deniz bitti ve sayenizde memleket iflas etti. Peki, bu üç yıl içerisinde beklediğiniz tasarruf ne kadar? 100 milyar TL, öyle mi? Merkez Bankasının geçen yılki zararı 818 milyar, varın gerisini siz hesap edin. O zaman asıl niyet ne burada? Bence daha büyük bir felaket geliyor da kamuoyunu alıştırmak için sanki böyle bir şey yapılıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Hemen tamamlıyorum efendim.

BAŞKAN - Buyurun.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Son olarak, tasarrufu memlekette uygulanış şekliyle anlamak için bir küçük fıkrayla bitirelim. Vaktin birinde Bektaşi yürüyor, karşısına bir atlı grup geliyor. Gelen ekip üzerinde incili kaftan, altın kabzalı kamalar, başları bayağı ziynet eşyalarıyla süslenmiş şekilde geliyor. Başındaki atlıya soruyor Bektaşi, diyor ki: "Siz kimsiniz?" O da diyor ki: "Biz padişahın kullarıyız." Bektaşi kendine bakıyor, yukarıya bakıyor, "Allah'ım, bir kuluna bak, bir de padişahın kullarına bak..."

Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)