| Konu: | Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 23.05.2024 |
SELCAN HAMŞIOĞLU (Tekirdağ) - Sayın Başkan, usulü bozmayayım, milletvekillerimizi de selamlayayım ama aslen asillerimize seslenmek istiyorum: Ey vekili olduğum, vekâlet etmekten onur duyduğum Türk milleti, geçtiğimiz haftadan bu yana konuştuğumuz "Bu 24 maddelik metnin özeti nedir?" diye soracak olursanız eğer bir cümleyle özetleyeyim: Ağam bizimle eğlenir, hem sizinle eğlenir hem bizimle eğlenir hem de ne eğlenir.
Ortalama bir mekânda bir bardak çay 25 TL'ye satılırken 1 kilogram yaş çay alım fiyatını 17 TL olarak açıklarken eğlenir; enflasyon hedefini yüzde 38 açıklayıp da köprülere yüzde 60 zam yaparken ayrı, "Fahiş fiyat düzenlemesi yapıyorum." dediği gün otoyol geçişlerine yüzde 150 zam yaparken ayrı katmerli eğlenir; cuma günleri camilerde cemaate Peygamber Efendimiz'in tüketim ahlakını öğütleyip de kendisi ve mahiyetine aralarında ultra lüks cipler, minibüsler, uçan sarayların da olduğu VIP filolar oluştururken eğlenir; millete bir lokma, bir hırka, porsiyon küçültme, sabır, telkin edip de eti kurbandan kurbana bile görmeyi unutan milletinin İslam dininin inançlarıyla, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işlerini yürütmek için iyi etlenmiş, aşağı doğru taşıdığı et dolayısıyla yuvarlak, dolgun görünüm kazanmış but şartnamesini hazırlarken epey bir eğlenir; enflasyonu yüzde 68 açıklayıp maaşlara yüzde 33 zam yaparken de eğlenir; Merkez Bankasının kur korumalı mevduat gibi "Zihni Sinir" çözümlerinin de üstün katkılarıyla 800 milyardan fazla zarar ettiği yerde, ekonomiyi, damacanadan musluk suyuna geçerek kurtarmaya kalkışarak eğlenir; artan maliyetlerin arkasına saklanıp da depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılan okulların yerine yenilerini yapmaz ve çocuklarımızı 60-70 kişilik, kalabalıktan artık kapıları bile kapanamaz hâldeki sınıflarda okuturken, saraya her gün milyonlarca lira harcamaya devam ederken eğlenir; 100 üzerinden 100 puan bile alsa pırıl pırıl üniversite mezunu gençlerimiz işe yerleştirilmez, mülakatla hunharca elenirken bir de elini "sınav ücreti" diye o işsiz güçsüz gençlerin ceplerine uzatırken eğlenir. Velhasıl, ışıltının da nasın da "faiz haram" doktrinin de dünya ne yapıyorsa, bilim ne emrediyorsa tersini yapmanın da biricik sebebihikmeti, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin bütün yetkiyi denetimsiz ve sorunsuz şekilde tek bir kişide toplaması, koca bir ülkenin kaderini bir tek kişinin o günkü hâletiruhiyesine bağlaması olduğu hâlde "Gelin, bu sistemi terk edip parlamenter sisteme dönelim." demediği bütün modellerde ağam bizimle fena hâlde eğlenir ve eminim ki iştahı kabarmış bazı muhalif arkadaşlarımızın "Nasıl olsa ben kazanacağım, bu yetkiler biraz da bende olsun." hevesiyle bu ucube modeli meşrulaştıracak işlere nasıl hevesle giriştiklerini gördükçe de katıla katıla gülerek eğlenir.
Bakın, üzerinde konuştuğumuz bu madde bile Anayasa Mahkemesinin temel hak ve özgürlükleri sınırı belli olmayacak şekilde daralttığı yani keyfî uygulamalara yol açabileceği için iptal ettiği bu madde "ya da", "yahut"lu bir iki kelime eklenerek yeniden onaylatılmak üzere önümüzde ve çok enteresan -ben Dijital Mecralar Komisyonu üyesiyim- bu maddenin aslında muhatabı olan Rekabet Kurumunu bu torba yasa Genel Kurula gelmeden bizim Komisyonda dinlememiz, kafamıza takılanları sormamız ve görüş bildirmemiz gerekirken Kurum ne zaman geldi Komisyona biliyor musunuz? Dün geldi ve zaten bambaşka bir vesileyle, dijital telif konusunda geldi ki bu ne Kurumun suçu ne de Komisyonun suçu; bu, genele şamil "Ben yaptım, oldu."culuğun sonucu ama olmuyor işte. İstediğiniz kadar yaptığınızı ve olduğunu varsayın, olmuyor, yazık ki hepimizin olduğu gemi her taraftan su alıyor. Acil demokrasi, ortak ve makul aklı yürürlüğe sokacak parlamenter düzenden güçlü bir filika, ondan güçlü bir can simidi de bulunmuyor diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)