GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 27 Mayıs 1960 darbesinin 64'üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:87
Tarih:28.05.2024

ÖMER İLERİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aziz milletimizi ve Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Malumunuz, bundan tam altmış dört yıl önce 27 Mayıs 1960 günü, seçimlerle işbaşına gelmiş olan Demokrat Parti iktidarı bir cunta tarafından darbeyle iktidardan indirildi. Hepimizin bildiği üzere, yaklaşık on bir ay süren ve tarihe bir hukuk cinayeti olarak geçen yargılamalar sonucu, İstiklal Madalyası sahibi 1 Başbakanımız ve 2 Bakanımız maalesef, asılarak şehit edildi; aralarında, dönemin Bakanlarından rahmetli dedem Tevfik İleri'nin de bulunduğu birçok Demokrat Partili siyasetçi çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı. Türkiye'nin geleceğine indirilen bu darbe Türkiye'nin kalkınma sürecini sekteye uğratmakla kalmadı, devlet geleneğimizi de rencide etti ve ülkemizde, maalesef, darbeler ve darbe anayasaları dönemini de başlatmış oldu. Ben, buradan, milletin kürsüsünden bir kez daha şehitlerimize ve bu süreçte kaybettiğimiz tüm büyüklerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun.

Değerli milletvekilleri, millet sevgilerine ve hizmet aşklarına yakinen şahitlik ettiğimiz bu büyüklerimiz kesinlikle "mahkûmlar" veya "mağdurlar" olarak değil, aksine "muzaffer siyasetçiler ve devlet adamları" olarak siyasi tarihimize geçmişlerdir. Zira, çok şükür, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Demokrat Partiyle başlayan sürecin en son ve en kuvvetli halkası olarak vücut bulan AK PARTİ iktidarlarında vesayetle verilen mücadele kazanılmış ve Türkiye'mizin önü açılmış durumdadır. Bugün dünyada önemli bir güç merkezi olma yolunda ilerleyen Türkiye'mizde, bizler millî iradeye sahip çıkan bir siyaset anlayışının temsilcileri olarak, 27 Mayısın hedef aldığı kadroların maddi manevi torunları olarak burada dimdik ayaktayız ve bu milleti hak ettiği konuma güçlü bir demokrasi anlayışı içerisinde taşımaya kararlıyız. 15 Temmuz gecesi gerçekleşen hain darbe girişimine milletin verdiği cevap, bu ülkede darbeler sürecini sonsuza kadar rafa kaldırmıştır. Yassıada mahkemelerinin hukuki dayanağının Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafınca kabul edilen kanun teklifiyle kaldırılmış olması, milletimizin darbeler konusunda gelişen hassasiyetini bir kez daha ortaya koymuştur.

Değerli milletvekilleri, içinde bulunduğumuz Türkiye Yüzyılı sürecinde, Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle millî çıkarları her şeyin üstünde tutan, tehditler ve saldırılar karşısında tek yürek, tek bilek olan bir siyaset özlemimizin hayata geçeceğini ümit ettiğimiz şu günlerde, 27 Mayıs darbesini sadece sonuçları üzerinden değil süreci bir bütün olarak ele alarak darbeye dolaylı, dolaysız destek veren tüm unsurlarıyla sorgulamak ve Yassıada zihniyetini bir bütün olarak telin etmek gerektiği kanaatindeyim.

Girdiği son seçimlerde yüzde 48 gibi yüksek bir halk desteği almış ve kısa süre sonra yeniden seçime gireceği kanunla sabit olan bir iktidarın silah zoruyla indirilmesinin nasıl olup da dönemin bir kısım siyasetçisi, akademisyeni ve medya mensubu tarafından sürecin en başından itibaren meşrulaştırılmaya çalışılmış olduğunu anlamak gereklidir diye düşünüyorum. Darbeye giden yolda dünyada eşine az rastlanır bir tezvirat süreci yaşanmıştır; toplu şekilde öldürülerek kıyma makinelerinden geçirilen gençler yalanı gibi akıl almaz tezviratlar yayılmış ve ortam gerilmiştir. Dönemin muhalefet siyasetçilerinin Meclis kürsüsünden darbe davetkârı söylemleri de maalesef cundayı cesaretlendirmiştir. Darbeyi meşrulaştırmak derdine düşmüş anlı şanlı akademisyenler Yassıada mahkemeleri rezaletini yaşatmış, bazı basın da boş durmamış, Demokrat Partililerin Harbiyelileri bir meydanı toplayarak öldürmeyi planladıkları iftirasını dahi atabilmiştir. Darbecilerin ömür boyu senatör ilan edildiği bu garip ortamda 27 Mayısı hafifçe eleştirmeye bile hapis cezası getirilmiş ve darbe yıllarca bu ülkede bayram olarak kutlatılmıştır.

Kıymetli milletvekilleri, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde vesayetle mücadele ettik ve etmeye devam edeceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın İleri, lütfen toparlayın.

ÖMER İLERİ (Devamla) - Yassıada zihniyetiyle olan mücadelemiz farklı görüşlerden tüm siyasetçilerin katılımıyla farklı bir aşamaya geçmeli, helalleşme söylemlerinin ve kabir ziyaretlerinin altı doldurulmalı ve dönemin muhalefet siyaseti ile darbeye giden süreç de bir bütün olarak sorgulanmalı kanaatindeyim.

İnanıyorum ki çok yakında darbe mahsulü anayasalardan kurtulacak olan bu millet, Yassıada zihniyetinin de bütün unsurlarıyla ve tüm siyaset kurumu tarafından gereği gibi telin edildiğini de görecektir.

Saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)