GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2/4/2012 TARİH 4121 SAYI VE 6/6/2012 TARİH 5383 SAYI İLE EMNİYET MENSUPLARININ VE POLİSLERİN SORUNLARININ ARAŞTIRILMASI VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİNİN, GENEL KURULUN 10 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:90
Tarih:10.04.2013

MEHMET S. KESİMOĞLU (Kırklareli) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; emniyet mensuplarının sorunlarının araştırılarak gerekli tedbirlerin alınması konusunda bir Meclis araştırması açılması teklifinin gündeme alınması önerisinin lehinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, sözlerimin başlangıcında polis teşkilatımızın 168'inci kuruluş yıl dönümünü, Polis Haftası'nı ve Polis Günü'nü kutluyorum. Polislik mesleğini icra ederken şehit olan polislerimizi rahmetle anıyor, ailelerine başsağlığı diliyorum. Gazi olanlara sevgi ve saygılarımı bu kürsüden iletmek istiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz gibi, emniyet mensuplarımızın çok ağır sorunları var ve biz, bunu, her fırsatta yasa teklifleri vererek, önergeler yönelterek, yazılı ve sözlü soru önergeleri vererek, yıllık bütçe konuşmaları sırasında, kısaca fırsatını bulduğumuz her atmosferde dile getirmeye, çözmeye ya da çözümüne katkı vermeye çalışıyoruz ama, görüldüğü gibi, AKP Hükûmeti bunların hepsine duyarsız kalıyor. Bunların kimisi, örneğin emeklilik maaşı gibi, örneğin ek gösterge gibi yasa konusudur. Üniversite mezunu polislerin ek göstergeleri 2200'den 3600'e çıkarılmalıdır. Uzağa gitmeyelim. Daha dün bu konudaki bir yasa teklifinin gündeme alınması dahi AKP'li milletvekili arkadaşlarımızın oylarıyla reddedildi. Kimisi ise yaklaşım konusudur.

Siz ki, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yerine polisi ikame etmek gibi bir geleneğin devamısınız. Bu, Özal döneminde başlamıştı ve çok yanlış bir hareketti. Siz, bunu daha da ilerlettiniz, neredeyse terörle mücadeleyi bile Türk Silahlı Kuvvetlerinden alıp emniyet teşkilatımıza vermeye kalktınız, bu yüzden de şehitler vermemize neden oldunuz.

İktidar partisinin değerli milletvekilleri, 2007 seçimlerinden önce polislerimize verdiğiniz sözü hâlâ tutmadınız. Sayın Başbakan, 15 Temmuz 2007'de seçimlerden sonra masaya yatırılacak ilk konunun polislerin özlük hakları olduğunu söylemişti. Masaya yatırmadınız ama polisleri sırtüstü yatırdınız ve altı yıldır da sırtları yerden kalkmadı.

2011 seçimlerinden önce ve sonra kanun hükmünde kararnamelerle birçok alanda değişiklik yaptınız, güya "eşit işe eşit ücret" dediniz ama içinde polislerimiz yok. Eşitliğe bakar mısınız? Buraya dikkatinizi çekmek istiyorum değerli milletvekilleri. Diğer kurumlarda aylık çalışma ortalama 160 saat, emniyet personelinde ortalama 270 saat, ikinci emir ve ek görev ile bazen 300 hatta 320 saat. İstirahatli olsan dahi amir emir verirse göreve dönmek zorunlu.

Az önce konuşan değerli Sinop Milletvekili dostumuz, arkadaşımız, emniyet teşkilatından bahsederken acaba gerçekten Türk polis teşkilatından bahsetti mi diye tereddüt yaşadım. Eğer Sayın Milletvekilim, sizin iktidar olarak bu Türk polisine bakış açınız gerçekten böyleyse, bu Türk polisi niye moralsiz, niye mutsuz, niye geleceğe kararsızlıkla bakıyor diye sormak istiyorum doğrusu. "Tazyikli su"? derseniz, su sıkar. "Gaz bombası at." derseniz, gaz bombası atar. "Copla" derseniz, coplar. "Topla" derseniz, toplar. Vatandaşla yüz yüze olan o, Hükûmetin verdiği emri uygulayan, her kötü olayın altında okkanın altına giden o, sendikal örgütlenme hakkını kullanamayan o.

Buradan Hükûmet yetkililerine, Sayın Başbakan ve İçişleri Bakanlığına yeni gelen Sayın Muammer Güler başta olmak üzere Hükûmet yetkililerine buradan seslenmek istiyorum. Lütfen, polisi halkın önüne atmayınız. Şu gaz bombası kullanma işini derhâl bir kurala bağlayınız; gaz bombasını her aklınıza estiğinde değil, "Yasanın ancak silah kullanılmasına müsaade ettiği durumlarda kullanın." diye. Gaz bombasının "maddi güç" olarak tanımlanan hizmet araçları arasından çıkarılarak silaha eş değer bir kategoriye alınması konusunda bir kanun teklifi verdim. İki ay sonra tam bir yılı dolacak ama komisyonda bekletiliyor. Lütfen bu kanun teklifini derhâl gündeme alınız. Gaz bombasından, biber gazından yaşamını yitiren Çayan Birbenler, Metin Lokumcular ölmesin diye lütfen bu kanun teklifini gündeme alınız.

Bu insanlık dışı koşullarda görev yapan emniyet mensupları arasında intihar olayları maalesef giderek artmaktadır. Size bu konuda rakam vermek istiyorum: Son on yılda 300 polis intihar etmiş, 100'ün üzerinde polis şehit olmuş, 1.600 polis, görevi sırasında ve görevin yarattığı meslek hastalığından dolayı yaşamını yitirmiş. Polis intiharları ayda bir iken iki haftada bire düşüyor, on beş günde bir polis ailesine ateş düşüyor. Başka hangi meslekte bu kadar yüksek intihar oranı var? Şimdi bunu araştırmayacak mısınız değerli milletvekilleri? Yalnızca bu neden bile bu araştırma komisyonunun kurulması için gerekli ve yeterlidir çünkü hiçbir şey, insan yaşamından daha değerli değildir. Siz, Türk polisine verdiğiniz değeri, ona Osmanlı kıyafeti giydirerek araçların başına dikmekten ibaret mi sayıyorsunuz?

2008'de Sayın Beşir Atalay, "Emniyet teşkilatı personelinin çalışma saatlerinin düzenlenmesiyle ilgili bir ekip oluşturulmuştur. Konuyla ilgili çalışmalar sürdürülmektedir." demişti. Maşallah, beş yıl geçti, bir sonuca ulaşamadınız. Siz yapamıyorsunuz, bırakın bari Türkiye Büyük Millet Meclisi yapsın ve yalnız çalışma saatleri konusunda değil, emekli maaşları konusunda, lojman konusunda, aklınıza her ne geliyorsa bu Meclis bir komisyon kursun, bu sorunları ortaya koysun, ona göre yasa önerilerinde bulunsun ve biz bütün bu sorunları yasayla çözelim. Çözelim ki Türk polisi moral bulsun, huzura kavuşsun, çoluğuyla çocuğuyla birlikte geleceğe güvenle bakabilsin.

Bakın, değerli iktidar partisinin milletvekilleri, bizim, polisimizle karşı karşıya geldiğimiz çok yer oldu. Meydanlarda karşı karşıya bırakıldık. Tazyikli sular yedik, gaz bombaları yedik, cop yedik ama biz, hiçbirimiz, bunların sorumlusu olarak polisimizi suçlamıyoruz. Bunların tek sorumlusu, hukuk dışılığı, baskıyı, eziyeti bir âdet hâline getiren AKP Hükûmetidir. Biz bunun farkındayız ve gerçek suçlu ile görünürdeki suçluyu birbirinden ayırt ediyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türk polis teşkilatının sorunlarını biliyoruz: biliyoruz ve bunların çözülmesini istiyoruz. Yıllardan beri de bu sorunların takipçisiyiz. Komisyonlarda, Genel Kurul çalışmalarında, televizyon programlarında, panellerde hep dile getirdik, dile getirmeye devam ediyoruz.

Değerli milletvekilleri, emekli olduklarında maaşları yarıya iniyor polislerimizin ama ihtiyaçları yarıya inmiyor. Çocuklarına yine ayakkabı almak zorunda, evinin kirasını yine zamanında ve tam olarak yatırmak zorunda, elektriğini, suyunu açık tutmak durumunda. Eğer, her durumda halkı, bizi polisle karşı karşıya bırakan siz de polisimizin sorunlarının çözülmesini istiyorsanız bu önergeye destek verin. Az önce sayın milletvekili bu konunun yolunu açacaklarını söyledi. Gelin, açılacak olan yolun başlangıcı olarak bu araştırma komisyonunun kurulmasını kabul edelim. Gelin, buna destek verin, komisyon kurulsun ya da şöyle söyleyeyim: Gölge etmeyin, başka ihsan istemeyiz.

Sizleri saygıyla selamlıyorum. Tüm polis teşkilatı mensuplarımızın özel günlerini gönülden kutluyorum. Aileleriyle ve sevdikleriyle birlikte mutlu bir yaşam geçirmelerini diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)