| Konu: | İsrail Devleti'nin vahşetinin sürdüğüne, 27 Mayısın yıl dönümüne, darbelere karşı çıkmak için her şeyden önce darbe mekaniğinin sonlandırılmasının gerektiğine, asgari ücrete, emekli maaşlarına, özel sektör öğretmenlerinin taban maaş mücadelesine, cezaevlerindeki şüpheli ölümlere, Bolu Cezaevine nakli sağlanan açlık grevindeki Nurettin Kaya'ya ve cezaevlerindeki adaletsizliğe ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 87 |
| Tarih: | 28.05.2024 |
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; herkesi saygıyla selamlıyorum.
İsrail Devleti'nin vahşeti sürüyor, 35 binin üzerinde insan katledildi, son olarak da çadırlar yakılarak 45 Filistinli maalesef yaşamını yitirdi. Ölenlerin çoğunun çocuk ve kadın olduğunu biliyoruz. Bu vahşetin ama bu yöntemle durmayacağını da öğrenmiş olduk. Kınamalar, Uluslararası Ceza Mahkemesinin kararları, ticaretin kısmen durdurulması gibi yöntemlerle bu durmuyor; durması için tüm Orta Doğu halklarının ortak geleceğine sahip çıkacak bir siyaseti var etmek herkesin sorumluluğundadır. Orta Doğu halkları için demokratik bir çözüm, Orta Doğu halkları için bir an önce tüm Orta Doğu'da ateşkesin sağlanması, savaş politikalarından uzaklaşılması, faşist Netanyahu iktidarını yalnız bırakmak bu bölgede tüm halklarla birlikte var edeceğimiz siyasetin ana damarını oluşturmak zorunda. Aksi hâlde, bu vahşet, bu soykırım devam edecektir; bunu böyle bilmek zorundayız.
Sayın Başkan, evet, 27 Mayısın yıl dönümü; ben de Adnan Menderes'i, Fatin Rüştü Zorlu'yu, Hasan Polatkan'ı rahmetle anıyorum. Darbe mekaniğinin, darbe tarihinin başlangıç tarihidir 27 Mayıs ve o günden bugüne bu ülkede defalarca darbelerle karşılaştık; 12 Martlar, 12 Eylüller, 28 Şubatlar, 15 Temmuzlar gibi ama sadece darbelerle karşılaşmakla kalmadık, darbe mekaniğinin sürekliliği altında yaşamak zorunda da kaldık. Darbelere karşı çıkmak için her şeyden önce bu darbe mekaniğini sonlandırmamız gerekiyor. Seçimle işbaşına gelmeniz yetmez, seçimle işbaşına gelmenin ötesinde bütün bu vesayet aklına karşı çıkarak bu mekaniği durdurmak gerekiyor. Darbelere karşıysanız o zaman kayyumlara da karşı olacaksınız. Darbelere karşıysanız o zaman siyasi tutsaklığa karşı olacaksınız. Darbelere karşıysanız Kobani kumpas davası gibi, Gezi davası gibi davalara da karşı olacaksınız; eğer karşıysanız kürsü dokunulmazlığını savunup kürsünün sesini kısmayacaksınız; sadece insanlar idam edilmez, sesler de sözler de idam edilir, tüm idamlara karşı çıkacaksınız. O yüzden, bu ülkeyi bu vesayetçi akıldan; bu bürokratik, vesayetçi akıldan; yargı eliyle üretilen, son dönemdeki vesayetçi akıldan kurtarmak, kumpas davalarına son vermek gerekiyor. Sokağın sesini dinlemek gerekir, sokağa karşı olmak gerekmez. Sokağın sesi aslında bizim temsil ettiğimiz sestir; bu sese karşı olarak, sokağa karşı olarak bugün aslında Türkiye'deki sorunların çözümüne de karşı oluyorsunuz. İşte, bu, vesayettir; işte, bu, darbecilerle kol kola girmektir, darbe mekaniğinin işlemesine aslında katkı sunmaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Temelli, lütfen toparlayın.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Darbelere karşıysak hep birlikte nasıl karşı olacağımıza dair bu Meclisin iradesini, vesayete karşı mutlaka hayata geçirmeliyiz.
Evet, sokağın sesi duyulmuyor. Emekçiler, işçiler, emekliler, köylüler, öğretmenler sokakta "Yoksuluz." diyor, "Açız." diyor, hak mücadelesi veriyor. Ve evet, asgari ücret belirlenecek. Bugün grup toplantımızda Eş Genel Başkanımız da dile getirdi, biz bugün buradan da ilan ediyoruz: Asgari ücret en az 32 bin lira olmalıdır, yoksulluk sınırının yarısının altına asla düşmemelidir. Bugün açlık sınırı 20 bin liraya dayanmış durumdadır. En az emekli aylığının da asgari ücretin altına düşmemesi en büyük talebimizdir. Evet, sokak bunu dile getirmeye devam edecek; iktidar ve Meclis bu sese kulağını kapamamalı.
Bakın, özel sektör öğretmenleri taban maaşları için mücadele veriyor ama polis şiddetiyle karşı karşıya kalıyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Temeli, lütfen toparlayın.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Bu haklarına karşı bir şiddetle karşı karşıya kalıyorlar. Onlar öğretmen; okullar iş yeri değildir, öğretmenlere bu muameleyi kabul etmiyoruz, onların haklarının bir an önce verilmesi, özel okul da olsa en temel özlük haklarının ve taban aylıkları haklarının sağlanması zaruri bir önceliktir.
Bir de tabii, her zaman dile getirdiğimiz cezaevleri sorunları var; kısaca onlara da değinmek istiyorum Sayın Başkan. Biliyorsunuz iki hafta önce, burada, Van Cezaevinde intihar ettiği söylenen Reber Soydan'ı dile getirmiştim; 20 yaşındaydı, kendini astığı ranzadan daha uzun boyu vardı, intihar olmadığı, şüpheli ölüm olduğu çok bariz, net ortadaydı fakat daha bu haberin üzerinden iki hafta geçmeden Iğdır Cezaevinde Ercan Çakar'ın intihar ettiği haberi geldi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Temelli, son kez uzatıyorum, lütfen toparlayın.
Buyurun.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Iğdır Cezaevinde bu 3'üncü intihar. 2022 yılında 78 mahpusun ölümü söz konusu cezaevlerinde, bunun 25'i şüpheli ölüm. Dolayısıyla cezaevlerindeki bu şüpheli ölümler, bu intihar vakaları mutlaka araştırılmalı ve bu konuda suçu olanlar mutlaka yargı önüne çıkarılmalı.
Son olarak, Bolu Cezaevine nakli sağlanan Nurettin Kaya açlık grevinin 200'üncü gününde. B vitaminini, B1 vitaminini alamıyor, çok vahim durumdadır, çok ciddi kilo kaybı vardır, sert bir yatakta yatması mümkün değildir. Bu konuda tarafların bir an önce -Adalet Bakanlığının, Cezaevleri idaresinin- harekete geçmesi gerekmektedir. Âdeta cezaevleri üzerinden inanılmaz bir adaletsizliğin kitabını yazdı bu iktidar. Bu adaletsizlik de işte darbe mekaniğine katkı sunan, onu çalıştıran bir mantıktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Temelli, teşekkür için açıyorum.
Buyurun.
SEZAİ TEMELLİ (MUŞ) - Mutlaka ama mutlaka cezaevlerinde devam eden bu işkenceye, bu her türlü kötü muameleye son verecek şekilde düzenlemelerin yapılmasına, hasta tutsakların bir an önce tahliye edilmesine, Adli Tıp Kurumunun bu zihniyetten, bu faşist zihniyetten, bu anlayıştan bir an önce kurtulmasına ihtiyaç vardır.
Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)