GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:87
Tarih:28.05.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYKUT KAYA (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulumuzu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Geçtiğimiz hafta sizlerle yaş meyve ve sebze üreticilerinin yaşadığı sıkıntıları paylaşmıştım. Bu hafta Grup Başkan Vekilimiz Sayın Turhan Çömez'in tarımdaki sorunları tespit edip bu sorunları çözmeye yönelik politikaların belirlenmesi amacıyla sunduğu grup önerimiz üzerine konuşma yapacağım.

İlkokuldan liseye kadar öğrencilerimize ülkemizin coğrafi zenginlikleri, tarımda kendine yetebilen ülkelerden biri olduğu anlatılır. Oysa bugün itibarıyla çoğu avantajımızı kaybettiğimizi görüyoruz. Küresel tarım ithalatından aldığımız payın 2006'da yüzde 0,46 iken 2022'de yüzde 1,1 olduğunu görüyoruz. Peki neden? Çiftçinin tarlaya küsmesi, tarımda verimlilik artışının sağlanamaması, her fırsatta çiftçinin tarımsal ürün ithalatı silahıyla yıpratılması... Daha o kadar çok sebep var ki bu sebepleri yan yana koyduğunuzda böyle bir duruma ancak ülkesinin geleceğini düşünmeyen birileri sebep olur sonucuna varıyorsunuz. Kimsenin vatan sevgisini eleştirecek değilim ama tüm veriler, gelecek nesilleri umursamayan, bugünün yarını yokmuş gibi yapılan uygulamaların sebep olduğu olumsuzluklara işaret ediyor. Mesela, tarım alanında küresel ağırlığımız azalıyor. Evet, sanayileşen, hizmetleşen bir ülkeyiz diyebilirsiniz ancak sanayileşme ya da hizmetleşme sizin tarımdan çekilmeniz anlamına gelmiyor. 2005'te küresel tarım, ormancılık ve balıkçılık katma değerinden aldığımız pay yüzde 3 iken 2022'de yüzde 1,35 olmuş. Yine, 2005'te 412.230 kilometrekare olan tarım alanımız 2021'de 380.890 kilometrekareye gerilemiş yani yüzde 7,6 azalmış. Aynı dönemde, küresel tarım alanı ise yüzde 0,5 azalmış. Bu verilere göre tarım üretimindeki payımızı korumak için -tarım alanı azalırken- tarımsal verimliliği artırmamız lazım ancak her alanda olduğu gibi tarımda da bir verimlilik problemimiz var. Bu verimlilik artışını sağlamaya yönelik de bir aksiyon görmüyoruz ne yazık ki. Mesela, çiftçinin üretim maliyetleri son yıllarda uzaya doğru bir yolculuk yaptı, çoğu sektörde benzer bir durum var ama unutmayın ki tarım bu ülkenin gıda güvenliğidir, her hanenin karnının doymasının garantisidir. Nasıl artmış maliyetler? Ocak 2015'ten Eylül 2021'e Tarım Girdi Fiyat Endeksi her ay ortalama yüzde 1,1 artarken aynı oran Eylül 2021-Mart 2023 arasında yüzde 4,72 olmuş. Maliyetlerin bu kadar hızlı arttığı bir dönemde Hükûmet çiftçiyi destekledi mi peki? Ne yazık ki hayır. Tarımsal amaçlı transferlerin merkezî yönetim bütçe giderleri içindeki payı 2006'da yüzde 2,7 olurken 2023'te yüzde 0,96'ya geriledi. İlk dört aydaki gerçekleşmeye baktığımızda da 2024'ün 2023'ten daha kötü olacağını görüyoruz. Sen kendi çiftçini doğru transfer mekanizmalarıyla desteklemezsen çiftçi verimliliğini nasıl arttıracak? Çiftçi sürdürülebilir bir kâr elde edip üretimini nasıl sürdürecek? Gıda fiyatlarında istikrar için para ve maliye politikasından önce tarım reformunu konuşmamız gerektiğini hepiniz biliyorsunuz. Tarım reformu her fırsatta belirli ürün gruplarında ithalat kapılarını açıp kendi üreticilerini üretimden soğutmak değildir, tarım reformu kendi çiftçilerinin verimliliğini arttırıp tarımsal üretimi arttırmak yerine gidip başka ülkelerde kiralık tarla aramak hiç değildir, hele hele tarım reformunun çiftçinin üretim maliyetinin altında ürün alım fiyatı açıklamakla uzaktan yakından alakası yoktur. Tarım reformunun amacı ne olmalıdır? Kırda zenginleşmeyi sağlayıp kenttekilerin yaşam maliyetini düşürecek bir politika tasarımıdır. Eğer bir ülkede tarladan 5 liraya sattığı malla çiftçi zarar ediyor ama aynı mal şehirde vatandaşın karşısına 30 lirayla çıkıyorsa bu süreçte bir hata vardır. Bu tuhaf döngüyü kırmak da Tarım Bakanlığının, Ticaret Bakanlığının görevidir.

Kıymetli milletvekilleri, özellikle tarım ve gıda ürünlerindeki oldukça yüksek enflasyon artık ciddi bir yoksunluk da yaratmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayın.

AYKUT KAYA (Devamla) - Et ve süt grubu ürünleri âdeta lüks tüketim malları statüsüne geçmiş, bu da protein bazlı beslenmeyi özellikle düşük gelirli hanelerimiz için zorlaştırmıştır. Sağlıklı, dengeli beslenmenin artan maliyeti bu nedenle ülkemiz için aynı zamanda sağlık sorunlarına da gebedir. Azalan çiftçi sayısı ve tarım alanı miktarı, tarımsal verimliliğin artmaması, tarım girdi maliyetlerinin yüksekliği, yetersiz desteklemeler ve düşük ürün alım fiyatları, tarım alanında inovasyonun yetersizliği ve verimlilik artırıcı teknolojilere adaptasyonun gecikmesi; bunlar gibi daha birçok sorunumuz var tarım sektöründe. Bu sorunları çözemezsek tarım sektörünün kötü gidişatı ulusal bir güvenlik zafiyeti ve sağlık sorunu olarak karşımıza çıkacak.

Tüm bu nedenlerle, tarım sektörüne yönelik grup önerimizi partilerüstü bir konu olarak ele almanızı rica ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)