GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye'nin "yabancı terörist savaşçı" denilen kişilere karşı hiçbir mükellefiyet hissetmediğine ve Bursa Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün yazdığı resmî yazıya, Suriye'de harekât bölgesinde operasyonları yöneten Tuğgeneral B.Ç'ye ve NATO PA'nın 27 Mayıs 2024 tarihli Sofya toplantısında AKP ve MHP milletvekillerin de imzaladığı deklarasyonun 12'nci maddesine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:89
Tarih:30.05.2024

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Evet, gün geçmiyor ki Türkiye'nin yönetimiyle ilgili bir başka skandala vâkıf olmayalım. Tüm ikazlarımıza rağmen "Bir koyup beş alacağız." diyerek Suriye'ye girdiniz, emperyalizmin maşası oldunuz, Türkiye'de 10 milyon mülteci kaldı. O insanlardan bir kısmı Türkiye'de tutunmaya çalışıyor; elbette ekmek bulmakta, iş bulmakta zorlanıyor ama onların içerisinde Suriye'deki kirli savaşa katılmış olan, orada insan öldürmüş, ciğer yemiş olan, bunu videoya çekmiş olan insanlar var. Bunlara "yabancı terörist savaşçısı" deniyor. Peki, Suriye'de bu olaylara karışmış, insan öldürmüş, her türlü katliamın içinde olmuş insanlara, canilere yönelik herhangi bir mükellefiyet, sorumluluk, yaptırım hissediyor mu Türkiye? Hissetmiyor. Diyeceksiniz ki bunu nereden biliyorsunuz? Bakın, elimizde Bursa Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün yazdığı resmî yazı var. Nereye yazmış bu yazıyı? Gereği için Hatay Valiliğine yazıyor; bilgi için de İçişleri Bakanlığına yazıyor. Aynen okuyayım ki herhangi bir spekülasyona konu olmasın, meseleyi net anlatalım: "Müdürlüğümüzce işlemleri yapılan Suriye uyruklu -13 Ocak 1993 doğumlu- yabancı terörist savaşçısının -anlaşılan 31 yaşında, yabancı kimlik numarasını veriyor, ismini ve soyadını veriyor- Hatay Cilvegözü Kara Hudut Sınır Kapısı'ndan gönüllü geri dönüş işlemleri planlanmaktadır. Bu nedenle, gönüllü olarak ülkesine dönmeyi beyan etmiş, bu hususta Müdürlüğümüze dilekçeyle müracaatta bulunan bu kişiyi gelin Bursa'dan alın ve sınıra bırakın." diyor.

Şimdi, bu yazı, bu memleketin ne hâlde olduğunu göstermesi bakımından ibretlik bir yazıdır. Ben, bir vatandaş olarak, bırakın siyasetçiyi, bir vatandaş olarak soruyorum: "YTS" diye kodladığın yabancı terörist savaşçısı yani Suriye'de kelle kesmiş, ciğer yemiş, benzeri faaliyetlerde bulunmuş adamlar; bunlardan kaçı Türkiye'de herhangi bir yaptırıma tabi tutulmadan, elini kolunu sallayarak aramızda dolaşmaya devam ediyor? Bunların silahtan arındırılması, psikolojik testlerinin yaptırılması, uluslararası mahkemelerde yargılanması, Türk Ceza Kanunu karşısında çeşitli soruşturma, kovuşturma aşamasından geçirilmesine yönelik ne yaptınız?

Bursa'da bu vatandaşla bilmeden kapı komşusu olan vatandaşımızın güvenliği konusunda ne düşünüyorsunuz? Ve bunun gibi daha kaçı bu memlekette elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor? Arkadaşlar, bu sesler, bu Meclisin mermer beyaz duvarlarına çarpıp geri geliyor ama bu memlekette hiç kimsenin kişi güvenliğinin kalmadığına, bu memleketi yönetenlerin de buna yönelik en ufak bir kaygı duymadığına yönelik daha ne olsun dedirtebilecek bir yazıdır. (CHP sıralarından alkışlar) Herkesi ciddiyete davet ediyorum. Bu memleketi yönetenleri, kalan sınırlı sürelerini hiç olmazsa ciddi geçirmeye davet ediyorum.

Skandallar bununla bitse keşke. Bakın, Suriye'de, harekât bölgesinde operasyonları yöneten Tuğgeneral B.Ç. -bu vatandaşın da adını unutmayalım, Tuğgeneral B.Ç.- ne yapıyormuş? Suriye'de harekâtları yönetiyormuş. Bu "B.Ç." denilen vatandaşın kendisine tahsis edilen aracıyla yani Türk Silahlı Kuvvetlerinin kendisine tahsis ettiği zırhlı aracını kullanan şoförü ve kullanan emir subayı şakır şakır insan kaçakçılığı yapıyormuş, Suriye'den Türkiye'ye adam getiriyormuş. Peki, soruyorum: Eğer bu B.Ç. hakkında bir işlem yapılmamış ve yalnızca emekliye sevk edilmişse neyi ima ediyoruz? Demek ki zırhlı aracından insan kaçakçılığı yapıldığından haberi yokmuş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Günaydın, lütfen tamamlayın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Ya, aracından haberi olmayan bir adamın, bu memleketin güvenliğiyle ilgili bir konuda bu denli önemli bir görevi üstlenmesi mümkün olabilir mi? Ben soruyorum ya, bu B.Ç. ne zaman Türk Silahlı Kuvvetlerinde subay oldu, ne zaman kurmay oldu, hangi Millî Savunma Bakanı zamanında acaba generalliğe yükseltildi? Bunları çıkarırsak beraber maklubeye kaşık salladıklarınız da ortaya çıkacaktır; bundan emin olabilirsiniz. Şimdi, bunun emir subayı yakalanmış, gözaltına alınmış; şoförü yakalanmış, gözaltına alınmış bu B.Ç. de emekliye sevk edilmiş, ballı emekli maaşını alarak hayatını devam ettiriyor. Sizin bu memlekette bu karakterde, bu nitelikte olup da general yaptığınız daha kaç kişi var acaba? (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Günaydın, lütfen tamamlayın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Bütün bu sorular Meclisin duvarlarından dönüyor ama bana dönmüyor, sizin kulaklarınıza dönmeli; bunu söyleyeyim.

Nihayet, NATO'nun 490'ıncı Deklarasyonu'na konu olan 27 Mayıs 2024 tarihli Sofya toplantısı yapıldı. Buraya AKP'den, MHP'den milletvekilleri gitti, tıpkı muhalefet partilerinden gidenler gibi. 15 maddelik de bir anlaşmayı, bir deklarasyonu oy birliğiyle geçirdiniz. Bunun 12'nci maddesi -bakın, İngilizcesi burada, Türkçeye çevirdim rahat görelim diye- diyor ki: "Gürcistan'ın demokrasisine, bağımsızlığına, egemenliğine, toprak bütünlüğüne Avrupa ve Atlantik emelleri konusundaki gelişmesine yönelik derin kaygılar vardır."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Günaydın, son kez uzatıyorum.

Buyurun.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Ülke açısından geriye doğru bir adım olan dış nüfuzun şeffaflığı yani İngilizcesiyle "transparency of foreign influence" konusunun, demokratik konsolidasyonuna, NATO ve AB hedeflerine ters düştüğünü ifade ediyor ve "Gürcü yetkililerin Gürcistan demokrasisine daha fazla zarar vermeden yasayı geri çekmesini talep ediyoruz." diyor. Bunu NATO imzalamış, Vallahi, NATO imzalamış, benim umurunda değil, AKP'nin MHP'nin milletvekilleri imzalamış. Yani "Gürcistan etki ajanlığı yasasını getirmiş, bu, demokrasiye aykırıdır, geri çekin." diyor. Türkiye'den giden Cumhur İttifakı'na bağlı milletvekilleri. Peki, haftaya göreceğiz, dokuzuncu yargı paketinde etki ajanlığı konusunda bu arkadaşların elleri acaba hangi tarafı gösterecek? Dolayısıyla, biraz daha ahlak, biraz daha ciddiyeti, biraz daha etkinliği bu güzel memleket herhâlde hak ediyor.

Çok teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)