| Konu: | MALATYA KÜRECİK BÖLGESİNDE KURULMASI PLANLANAN FÜZE KALKANINA İLİŞKİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMASI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 3 |
| Tarih: | 05.10.2011 |
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Malatya Kürecik bölgesinde kurulması planlanan İsrail füze kalkanıyla ilgili görüşlerimi ifade etmek üzere söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Halkımızdan gizlenerek kapalı kapılar ardında temel amacı İsrail'i korumak olan füze kalkanının kurulacağı Malatya'nın milletvekiliyim.
Değerli arkadaşlar, NATO füze kalkanının Malatya'nın Kürecik bölgesine kurulacağı gündeme geldiği ilk günden itibaren demokratik yollardan tepkimizi dile getiriyoruz. Malatya halkı, günlerdir tedirginlik yaşamakta, Hükûmetin tatmin edici bir açıklama yapmamasını şaşkınlıkla izlemektedir. Bu projeyle ilgili, Başbakan Sayın Erdoğan'ın daha önce "NATO'nun üyesi olarak bu kapsamda atılacak bir adım ve bu işin komutasının kime verileceği hususu ki bunun özellikle topraklarımızın genelinde böyle bir şey düşünülüyorsa zaten kesinlikle bu bize verilmeli, aksi takdirde bunun kabulü mümkün değildir." açıklamasına rağmen füze kalkanı kontrolünü Avrupa Yüksek Kuvvetler Komutanlığına verileceği ifade edilmektedir. Yani Sayın Başbakan'ın daha önce "Kesinlikle kabul etmeyiz." dediği sistem başka ülkelerin kontrolünde Malatya Kürecik bölgesinde kurulacaktır. Şimdi Hükûmete sormak gerekiyor: Türkiye'nin geleceğini tehdit eden böyle bir karar alırken kime sordunuz? Bu anlaşmadan kimin haberi var? Açıkça söylemek gerekirse milletvekillerinin, ana muhalefet partilerinin, muhalefet partilerinin, sivil toplum örgütlerinin haberi olmadan kapalı kapılar ardında Dışişleri yetkilileri tarafından imzalanan anlaşmayı demokrasi adına kara bir leke olarak değerlendiriyorum. Çağdaş demokrasilerde bu süreç konuşularak, tartışılarak karara bağlanır ama bizde maalesef "Ben yaptım, oldu." mantığıyla hareket ediliyor.
Değerli arkadaşlar, füze kalkanının Malatya'ya kurulması konusunda endişelerimiz var. Şimdi sizlerle bu endişelerimizi paylaşmak istiyorum. Geçtiğimiz yıl Lizbon'da füze kalkanı tartışmaları sırasında kalkanın İran'a karşı kurulduğunu açıkça ilan eden ve Başbakan Erdoğan'ı üstü kapalı eleştiren Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozy "Biz kediye "kedi" deriz." demişti. Fransa Cumhurbaşkanının da ifade ettiği gibi füze kalkanı İran'a karşı İsrail'i korumak için kuruluyor. Füze kalkanı gündeme geldiğinden beri Türkiye'yi dikkatli bir üslupla uyaran İran, geçtiğimiz günlerde söylemini sertleştirerek çok ciddi bir iddiada bulundu. İran dinî lideri Hamaney'in danışmanı Orgeneral Safevi "Türkiye'nin İsrail'e karşı çıkışı bir siyasi gösteridir. Perde arkasından görüşüyorlar." demiştir. Yine İran Meclisi Ulusal Güvenlik Komisyonu üyesi Muhammed Kevseri de füze kalkanı kararını çifte standart olarak nitelemiş, defalarca siyonist rejimine karşı olduğunu söyleyen "Gazze filosuna saldıranlara ağır ceza isteyenler İsrail'i koruyacak radar sistemine izin verdi." demişti. İşte size gerçekler. Füze kalkanıyla ilgili sadece İran'la değil, Rusya'yla da ciddi sorunlar yaşayacağımız bir gerçektir. Zira Rusya, Çin ve İran'ın Türkiye'ye kurulacak radar sistemine karşı ortak füze kalkanı kurmak amacıyla görüşmeler yaptığı belirtiliyor. Anlaşılıyor ki karşılıklı füze kalkanı yarışı bölgemizi olası bir çatışmanın odağı hâline getirecektir.
Artık bu gerçeklerle yüzleşme zamanıdır. AKP Hükûmetinin sözde dış politikasının en önemli argümanı olan komşularla sıfır sorun politikasının bir aldatmacadan ibaret olduğu açıkça ortadadır. Sadece İran cephesinden yapılan bu açıklamalar bile AKP Hükûmetinin ülkemizi ve halkımızı ateşe attığını göstermektedir.
Değerli arkadaşlar, bir diğer konu da füze kalkanının insan ve çevre sağlığına olumsuz etkileri. Kürecik'te daha önce kurulu bulunun ABD radar istasyonu sebebiyle insanların, çoğu başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yakalandıkları bilinmektedir. Şimdi yine aynı bölgede, bu kez çok daha yüksek düzeyde radyasyon yayacağı bilim insanları tarafından açıklanan füze kalkanı kurulmak istenmesi, en yalın ifadeyle AKP Hükûmetinin Kürecik'i ve Malatya'yı gözden çıkardığı anlamına gelmektedir. Ayrıca, füze kalkanı başta Kürecik olmak üzere bölgemizde Malatya'nın dünyaca ünlü kayısısını, Kürecik bölgesinin meşhur armudunu ve arıcılığı da olumsuz yönde etkileyecektir.
Şimdi soruyorum sizlere: Niçin füze kalkanının Türkiye'ye kurulması kabul edilmiştir?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Devamla) - Bu anlaşmayla Türkiye askerî ve siyasi anlamda ne elde etmiştir?
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ağbaba.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, bir dakika ver ya?
VELİ AĞBABA (Devamla) - Kim için?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Devam? Devam?
BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu?
VELİ AĞBABA (Devamla) - ?hangi ülkelerin güvenliği için Anadolu?
BAŞKAN - Teşekkür ederim, sağ olun.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Sözümü tamamlayayım.
BAŞKAN - Teşekkür ederim, sağ olun.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Sayın Başkan, biraz önce bir arkadaşa bir dakika verdiniz?
BAŞKAN - Vermedim öyle bir şey, nereden çıkardınız? Hayır, hiç öyle bir şey yok.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Sayın Başkan, az önce?
BAŞKAN - Hayır, öyle bir şey yok. Benimle boş yere tartışmayın.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Toparlayayım.
BAŞKAN - Teşekkür ederim, hayır.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Arkadaşlar, bu, Anayasa'nın 90 ve 92'nci maddesine aykırıdır. Bu anlamda bu kararın Türkiye Büyük Millet Meclisinde konuşulmadan karara bağlanmasını yanlış buluyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)