GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DOĞAL GAZ VE ELEKTRİK ZAMLARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:3
Tarih:05.10.2011

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; yeni dönemin ve yeni yasama yılının hayırlara vesile olmasını diliyor, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Maalesef, her gün şehit haberleri alıyoruz. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, milletimize ve şehit yakınlarımıza da başsağlığı ve sabır diliyorum.

Gündem dışı konuşmayı son yapılan doğal gaz ve elektrik zamlarıyla ilgili aldım. Şöyle kısa bir geçmişe dönüp bakarsak, Sayın Bakanın yaptığı açıklamalardan başlarsak gazetecilerin sorduğu soruya cevaben "Bakan müjdeli haberi geldi" diye başlıklar atıldı 28 Temmuz 2011'de. Sayın Bakan, "Bu rakamlar, sizin dediğiniz tarzda gelişen rakamlar değil. Şu ana kadar aldığımız doğal gazın ve petrolün fiyatı, kamuoyunun da açıktan takip ettiği gibi arttı. Ancak bunu kendi içinde balans edecek sistemler geliştirdiğimiz için şu ana kadar böyle bir zam söz konusu olarak karşımıza gelmedi." gibi açıklamalar yaptı. Basını da eleştirerek "'Bu durumda, üç ay, bir ay gibi sonra zamlar gelecek.' demek doğru işler değil." diyerek de basını da eleştirdi.

Yine, aynı günlerde EÜAŞ Genel Müdürü Sayın Halil Alış, elektrikle ilgili herhangi bir zammın söz konusu olmadığını, 2010 yılında 5,5 milyar lira EÜAŞ'ın kâr ettiğini, işte bu önümüzdeki yıl da, yine hazinenin istediği 1 milyarlık kârı elde edebilecekleri için, bu zammın söz konusu olmadığını ifade etti.

Şimdi, yine 2007 yılına gelirsek, 2007 yılında elektrik ve doğal gaz fiyatlarına baktığımızda, bugünkü fiyatların yaklaşık yarısına tekabül ediyor; elektrik 15,80 kuruş, bugün elektrik fiyatı 30 kuruşa çıktı, doğal gaz fiyatları da hakeza buna benzer şekilde arttı.

Şimdi, buradan soruyorum: Sayın Bakan sık sık petrol fiyatlarının arttığından, doların ve dövizin arttığından bahsediyor. 2007 yılından bugüne kadar petrol fiyatları yüzde 100 arttı mı? Veya döviz fiyatı 2007 yılından bugüne kadar yüzde 100 arttı mı? Veya başka bir açıdan değerlendirelim: Memurun, işçinin, emeklinin maaşları 2007 yılından bugüne kadar yüzde 100 arttı mı? Hayır. Demek ki enerji konusunda bu Hükûmetin başından bugüne kadar yaptığı politikalarla yanlış politikaları vatandaşa, sanayiciye fatura eden bir durum söz konusu bugün.

Bakın, sanayinin en büyük sıkıntılarından bir tanesi, enerji girdi fiyatlarının yüksek olması. Hemen hemen yüzde 40'ına tekabül eden bir maliyet var enerji fiyatlarında. Bu zamları da üzerine koyduğunuz zaman sanayici ürettiğinin üzerine de zamları koymak durumunda kalacak. Dolayısıyla, enerjiye yapılan zamların piyasaya yansımalarını hep birlikte, geçmiş dönem de dâhil, bugün de görüyoruz.

Şimdi, 2007 yılından sonra, özellikle enerji politikalarındaki yanlışlıklarla birlikte enerji koridorundaki kamu iktisadi teşebbüsleri birbirine zincirleme olarak borçlandılar, 30 katrilyonu aşan bir borç zincirinin içerisine girdiler. Bunu sadeleştirdiğiniz zaman bile, yani birbirine mahsup ettiğiniz zaman bile eski parayla yaklaşık 13-14 katrilyon liralık bir görev zararı meydana geliyor. Dolayısıyla, BOTAŞ gibi, EÜAŞ gibi, TETAŞ gibi diğer kurumlar bankalardan kredi kullanarak bu maliyetlerini de yukarılara çekmek durumunda kalıyorlar. Dolayısıyla, ifade ettiğim gibi, bu Hükûmetin yaptığı doğal gaz anlaşmalarındaki yanlışlıklar, sadece Mavi Akım'daki bir formül hatası yüzünden milyar dolarlara mal olan bir zararın içerisine uğradığımız YDK'nın raporlarında yazılı. Dolayısıyla, bu Hükûmet, enerji politikalarını bugüne kadar yanlış uygulamıştır. Enerji politikalarını, daha önce de ifade ettiğim gibi, artık millî bir politika hâline getirip bu politikaları bu şekilde yürütmek durumundayız.

Ben, zamanın kısa olmasından dolayı sözümü de daha fazla uzatmamak adına, bu politikaların bir an önce değiştirilmesi, vatandaşa bu şekilde yansıtılmaması için tedbirler geliştirilmesini buradan söylüyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)