GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:92
Tarih:06.06.2024

HÜSMEN KIRKPINAR (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 2'nci maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlarım.

Teklifin 2'nci maddesiyle Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile general ve amirallerin işlediği iddia edilen askerî suçlarda soruşturma izni vermeye yetkili mercilerin belirlenmesinde son rütbeleri ve görevlerinin esas alınması düzenlenmektedir. Askeri Ceza Kanunu'nda soruşturma izninin Millî Savunma Bakanı tarafından verileceği ancak general ve amiraller için bu iznin Genelkurmay Başkanına veya ilgili kuvvet komutanlarının teklifi üzerine ya da resen Millî Savunma Bakanı tarafından verileceği hükmü bulunmaktadır. Maddeyle, bu izin sürecinin son rütbeye göre verileceği hükme bağlanmaktadır.

Değerli milletvekilleri, Millî Savunma Komisyonunda Komisyon Başkanı olan eski Bakan ile yanındaki kişinin aralarında geçen kısa diyalog açık kalan mikrofon yüzünden kamuoyuna yansımıştı. Başkanın "Bunu şimdi oylamaya mı sunacağız?" sorusuna Başkan Yardımcısı "Oylayıp reddedeceğiz." cevabını vermişti. Sayın Başkan, "Niçin?" sorunuza aldığınız cevap "Bilgi geldi." şeklinde bizlere yansıdı fakat dünkü oturumda Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekiline "Biri geldi." ifadesini kullandığınızı, sosyal medyaya düşen bu konuyla ilgili de savcılığa müracaat ettiğinizi söylediniz. O hâlde "bilgi" veya "biri"nden önceki ifadelerinizi kabul etmiş oldunuz. Önceki ifadeleriniz de çok kabul edilebilir bir durum değil çünkü siz Komisyon Başkanısınız, bu da oturduğunuz koltuğun sahibine yakışmadı.

Değerli milletvekilleri, Anayasa gibi temel hukuk ilkelerini önemsemeden kanun tekliflerinin keyfî uygulamalara araç yapılması Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarına ve bu teklifte de 16 maddelik düzenlemeye neden olmuştur. Nitekim Cumhurbaşkanının rektör atama ve Merkez Bankası Başkanını süresinden önce değiştirme yetkisi, vali yardımcısı, kaymakam ve hudut mülki idare amirlerini atama yetkisi de iptal edilerek AYM'den dönmüştür.

Teklifin önemli bir kısmı da yeni hükûmet sistemi ile Millî Savunma Bakanlığı teşkilatının uyumunun sağlanması için yapılan tadillerdir. Cumhurbaşkanının Millî Savunma Bakanı devrede olmaksızın Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanları ve alt kademelerden bilgi alma ve onlara doğrudan emir verme yetkisi var. Genelkurmay Başkanının Millî Savunma Bakanı ve Cumhurbaşkanı olmak üzere 2 ayrı, kuvvet komutanlarının ise Genelkurmay Başkanı, Millî Savunma Bakanı ve Cumhurbaşkanı olmak üzere 3 ayrı makamdan emir alması Türk Silahlı Kuvvetlerinde çok başlılığı getirmektedir.

Ortak bir devlet aklı ve uzlaşıya dayanmadan asıl düzenleme yetkisini yürütmeye bırakma isteği yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisini arkadan dolaşarak devre dışı bırakmak anlamına gelir ki doğuracağı vahim sonuçlar hesap edilmeksizin mevcut durumu fırsata çevirme aceleciliğiyle orduda ana omurga olan emir komuta zinciri kırılır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapısıyla oynanması ülkemizi tehditlere daha açık hâle getirir.

Konuşmamı, büyük Türk düşünürü ve devlet adamı Yusuf Has Hacib'in Kutadgu Bilig'inden bazı sözleri hatırlatmakla bitirmek istiyorum: "Vatanı korumak için güçlü ordu lazım. Orduyu beslemek için mal ve servet lazım. Halkın da zengin olması gerekir. Doğru kanunlar ve adalet olmalıdır." Bu tespit 10'uncu yüzyılda yapılmıştır. Bunlar ihmal edilirse devlet çözülmeye başlar diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)