GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:92
Tarih:06.06.2024

SELCAN HAMŞIOĞLU (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubu adına teklifin 6'ncı maddesi üzerine söz almış bulunuyorum.

Öncelikle, teklifte öngörüldüğü gibi, erbaş ve erlerimizin sağlık hizmetleri için oluşan SGK fark ücretlerinin Bakanlık veya komutanlık bütçesinden karşılanmasını biz de destekliyoruz. Ama önce devlete emanet bu çocuklarımızın doğru zamanda, doğru mekânda tedavi olabilmelerini istiyoruz. Bir askerî operasyonda, bir dağ yamacında, sarp bir vadide, kar altında eksi 40 derecede, ulaşım imkânının olmadığı tenhalarda kolu kopan, bacağı kopan, vücudu şarapnel parçalarıyla dolan evlatlarımızın hayatlarında bir kere bile benzeri bir yarayı görmemiş, savaş cerrahisi namına hiçbir tecrübesi bulunmayan, belki pratisyen, o an artık kim nöbetçiyse, kime denk gelirse, denk geldiği bir doktorun önüne yatırılmasını istemiyoruz. Devlet içinde çöreklenen, devleti ele geçiren paralel bir çeteye aldanan siyasilerin ödemediği faturanın; aldanan akil kişilerin demokrasiyi biate dayalı, düşünme gücü, kabiliyeti iğdiş edilmiş, sorgulama kabiliyeti iğdiş edilmiş, robotlaşmış bir güruhta arayan sözde kanaat önderlerinin ödemediği faturanın; hatta bizatihi o yapının kendisinin dahi ödemediği faturanın askerî hastanelere çıkarılmasını reddediyoruz. Er, erbaş, subay, TSK'nin her bir mensubunun başına bir hâl geldiğinde silah arkadaşlarına en uygun tedavi merkezine, en uygun şekilde taşınacağından ve orada en uygun tedaviyi alacağından emin olabilmesini, bu güven duygusunun yeniden ve ivedilikle tesis edilmesini istiyoruz. Meselenin Türk askerinin kırığının kaynaması, kanamasının durdurulması, kesiğinin dikilmesi meselesinden ibaret olmadığını, Türk ordusunun ruhunun da iyileştirilmeye ihtiyaç duyduğunu ve askerî hastanelerin, askerî doktorların, askerî hemşirelerin aslında bunun da garantörü olduğunu duyun istiyoruz. "Mehmet'in yarasını Mehmetler anlar!" diye haykırmıyor, artık âdeta feryat ediyoruz. Aslında hiç de bizim gibi bir ateş çemberinde bulunmayan, her dem sıcak çatışmaya karşı teyakkuz hâlinde bulunmak durumunda olmayan 34 bin askeri olan Avusturya'nın 3 asker hastanesi, Almanya'nın 185 bin asker için 5 asker hastanesi, Fransa'nın 8 asker hastanesi varken 2023 itibarıyla 400 binden fazla aktif askerî personeli, 25 milyar dolardan fazla bütçesi bulunan Türk ordusunun neden bir askerî hastanesi yok? Akla, mantığa, vicdana uygun, tabii eğer varsa öyle bir cevap, o cevabı bekliyoruz. Havada, karada, denizde, çölde, çatakta, batakta devleti yaşatmak, milleti yaşatmak, o milletin fertlerini yani aslında bizleri yaşatmak için ölümle dans etmekten çekinmeyen Türk askerlerinin de en az bizim kadar yaşamak hakkı ama insan onuruna yakışır bir şekilde yaşamak hakkı olduğunu anlayın ve bunu umursayın istiyoruz. Uzman er ve erbaşların kaderini kimsenin iki dudağı arasına terk etmeyin istiyoruz. Astsubaylarımızın makam tazminatlarının derhâl verilmesini, sözleşmeli astsubayların muvazzaf statüsüne çıkarılmasını, tasarruf ve itibar denkleminde o kadar ısrarlıysanız, bunu asli itibar kaynaklarımız üzerinden kurgulamanızı istiyoruz. Aslında özetle, çapulculara hak görülen Azez, Cerablus, Gabar kahramanlarına çok görülmesin istiyoruz ve şehit analarımıza ve şehit babalarımıza ve şehit eşlerimize ve şehit evlatlarımıza sadece gururla taşıyabilecekleri bir ad ve hatıra değil, onurla, kimseye el avuç açmadan yaşayabilecekleri bir hayat da inşa edebilin istiyoruz.

Teşekkür ediyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)