| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 93 |
| Tarih: | 11.06.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN HAMŞIOĞLU (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çok değil, daha on gün önce Ankara'da yayın yapan 5 yerel gazete -24 Saat, Ticari Hayat, Anadolu, Güçlü Anadolu ve Zafer- son kez basıldılar. Zira, tek başlarına ayakta kalamadılar ve yine Ankara'da yayın yapan Anayurt, Başkent, İlk Sayfa ve Sonsöz gazeteleriyle birleşme kararı aldılar. Onlarca gazeteci arkadaşımız da çalışmanın bile derin yoksulluğu aşmaya, temel ihtiyaçları karşılamaya yetmediği bugünlerde maalesef işsiz kaldılar.
Birkaç hafta önce İYİ Parti Grubu olarak biz de aynı konuda bir öneriyle tasarruf tedbirleri genelgesinin yerel basın için artık boğma teli olmaktan da çıkıp giyotine dönüştüğünü savunup sorun ve çözümlerin tespiti için bir araştırma komisyonu kurulmasını istediğimizde iktidarı temsilen konuşan milletvekili arkadaşımız, son derece de nezaketli bir üslupla bizi geri kafalı ilan etmişti, örtülü bir şekilde. Dijitalleşmeden, değişen ve gelişen dünyadan bahisle yerel basına dair bizim çözüm beklediğimiz sorunların bugünün dünyasında artık varolmadığını iddia etmişti. E, ne güzel işte, kuralım o zaman komisyonu, çağıralım yerel gazeteci arkadaşlarımızı, onlara soralım: Bu sorunlar var mı, yok mu? Değişen dünya onları nasıl etkilemiş? Eğer gerçekten yoksa yani biz gerçekten suni gündem oluşturmaya çalıştığımız, iktidara yok yere yüklendiğimiz için bunları söylüyorsak bu durum tescillensin, iktidar da bizi ifşa etsin ama sorunun varlığını bile bile onlar yok sayıyorsa o zaman müsaade etsinler, biz de onları burada ifşa edebilelim. Zira, Mars'ta Venüs'te değil, daha geçenlerde, on gün önce burada, Ankara'da, burnumuzun dibinde yaşandı. Girişte örneğini verdiğim trajedi ki benzerleri Trakya'da da, Anadolu'da da, birçok şehirde, hemen her gün yaşanıyor zaten.
Mademki yerel basın artık bizim bildiğimiz, konuştuğumuz format değil; mademki artık kâğıt gibi, matbaa gibi sorunlar kalmadı; madem ilan ve abonelik derdi yok, neden birbirinin peşi sıra kapanıyor bu kuruluşlar? Rahat, rahatsız etmiyordur herhâlde hiçbirini ama yerelden genele yayılan yolsuzluk haberleri, usulsüzlük haberleri, kayırma haberleri pekâlâ rahatsız ediyor olabilir birilerini. Pekâlâ bazı gerçekler de gözden uzakta kalsın isteniyor olabilir. Pekâlâ, yerelde faaliyet gösteren hiçbir kuruluşun yerine getiremeyeceği o istihdam şartları getiriliyor olabilir bu karartma amacıyla.
Benim mesela hiç anlamadığım bir konu var: Basın İlan Kurumu, zaten, o ilanı hak etmek için gerekli şartları yerine getirdiği için, o ilanı almaya hak kazanan kuruluşların aldığı ilanlar üzerinden niçin komisyon alıyor? Niçin o kadar yüksek oranda komisyon alıyor? Ki sahada hiçbir meslektaşımız -kendileri de duymuştur, kulaklarına gelmiştir- buna "komisyon" demiyor, "haraç" olarak anıyor, öyle adlandırıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.
SELCAN HAMŞIOĞLU (Devamla) - Taş atıp eli mi yoruluyor, neyin karşılığı olarak alıyor bunu? Dediğim gibi, anlamak gerçekten bu koşullarda mümkün değil.
Yerel basınla ilgili her konuşmamda ben burada tekrarlıyorum, tekrarlamaya da devam edeceğim: "İtibardan tasarruf olmaz." diyorsak, diyorsanız, tasarrufa basından başlayamazsınız. Bir ülkenin itibarının kaynağı demokrasi; demokrasiye dayalı bir hukuk düzenidir. Demokrasinin temel göstergelerinden biri de basın hürriyetidir. Köşeye sıkıştırılmış, başının üzerinde "tasarruf genelgesi" adıyla Demoklesin kılıcı sallandırılan bir basın da hür değildir. Dolayısıyla zaten takipçisi olduğumuz, dert de edindiğimiz bu konuyu da öneriyi de destekliyoruz.
Teşekkür ederim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)