| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 12.06.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN HAMŞIOĞLU (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben Tekirdağ Milletvekiliyim ama bizim Trakya'da partimizin milletvekilinin bulunmadığı bir tek ilimiz var; Kırklareli. Ben seçildiğimde Kırklareli İl Başkanımızı arayıp beni Kırklareli'nin de milletvekili varsayabilirsiniz, kabul edebilirsiniz demiştim. Dolayısıyla İYİ Partinin Kırklareli'de geçtiğimiz yıl aşırı yağış sırasında ama aslen yağıştan değil kanunsuzluktan, kuralsızlıktan, kayırmacılıktan, iltimastan kaynaklanan ve 6 vatandaşımızın da gerçekten feci şekilde can verdiği dehşetengiz olayla ilgili araştırma önergesinin gerekçesini Kırklareli teşkilatımıza verdiğim o söze binaen bugün ben izah etmeye çalışacağım.
Aslında hepinizin hatırladığını düşünüyorum çünkü unutulabilir türden bir hadise değildi. Dokuz ay önce Kırklareli Demirköy'de aşırı yağışın sele dönüşmesi sonucu Avcılar köyünde bulunan bir bungalov tesisi -az önce de söylediğim gibi- 6 vatandaşımıza mezar oldu. Facia sonrası söz konusu tesisin bulunduğu alan âdeta bir korku filmi seti gibiydi; hatırlıyorsunuzdur balçığın içindeki o kayıp arama görüntülerini. Malum, egemen siyasi anlayışa göre bu nevi olaylar hep fıtrat. Dolayısıyla Kırklareli Demirköy'de yaşanan felaketin hükmünün de kayıtlara bu şekilde geçmesi için bir hayli mesai sarf edilmişti o günlerde, hâlâ da ediliyor ama beyhude. Zira bu olayın fıtratla tek alakası "İnsanım." diyene fıtratını sorgulaması için bir vesile olabilecek olması, insanlığından şüpheye düşürecek olmasıdır. Zira söz konusu tesis 2020'den bu yana faaliyetteydi ama ruhsatı yoktu, turizm işletme izni yoktu. Ruhsatı yoktu ama "Arkadaş, sen burayı nasıl inşa ettin, nasıl işletebiliyorsun?" diye hesap sorup da kapısına kilit vuran da yoktu. Suçu doğal afete yüklemeye dönük onca çabaya, karartmaya rağmen anlaşıldı ki Kırklareli Demirköy Avcılar köyünde 6 aileye mezar olan o bungalov tesisi eski dere yatağına inşa edilmişti. İmar Kanunu, üstelik hiç kimseden de çekinmeden, gizleme ihtiyacı bile hissedilmeden göstere göstere delinmiş, çiğnenmişti. Jeoloji bilirkişi raporuna göre alan birinci sınıf tarım arazisiydi.
Sürecin en başında Kırklareli Tarım İl Müdürlüğü burada bir tesisleşmeye aslında olumsuz görüş vermişti ama İl Müdürlüğü kim ki? Hemen arkadan dolanıldı, Bakanlıktan kamu yararı belgesi alındı. Edirne Bölge İdare Mahkemesi kararı iptal etti ama -konuya hangi hak ve yetkiyle müdahil olduğunu bilmiyoruz- İçişleri Bakanlığı müdahil oldu, kamu yararı onayı verdi.
Ha, bu arada, İl Encümeni söz konusu tesisle ilgili bir yıkım kararı da almıştı, almamış değildi ama karar tam iki buçuk ay boyunca muhatabına ulaştırılmadı, saklandı. İki buçuk ay sonra rötarlı olarak ulaştı ama sonrasında da gereğine bakılmadı yani bu karara uyuldu mu, uyulmadı mı, kimse peşine düşmedi. Üstelik, bakın, burası çok önemli: Ruhsatsız işletilen, izinsiz yapı inşa edilen arazideki parsellerden biri de hazineye aitti yani devletin mülkünün işgali söz konusuydu. Bu lakayıtlık devletin mülkündeki kaçak yapının vatandaşa mezar olması karşısında sergileniyordu.
Dahası var; bir bölümü hazineye ait olan bu arazi üzerinde inşa edilen bu kaçak tesiste il yargısının en tepe isimleri, savcılar ve hâkimler sere serpe keyif yapabiliyordu ve sonra kaçak tesiste piknik keyfi yapan bu yargı mensupları, o tesisin sahiplerinin fail olduğu yargı sürecini yönetebiliyordu. Biz bu hâli hiçbir fıtrata sığdıramadığımız, uyduramadığımız için -afet doğalsa elbette diyecek bir söz yok ama- kanun tanımazlığın afete dönüşme hadisesinin tekrar tekrar yaşanmaması için bu olayın bütün yönleriyle araştırılmasını istiyoruz.
Dönemin Kırklareli Valisi ile tesisin sahipleri arasındaki para ilişkisi iddialarının peşine artık düşülsün istiyoruz. AFAD'ın sorumluluğunun ortaya çıkarılmasını istiyoruz. 5 Eylül 2023'te yaşanan felaketin ön inceleme raporu nasıl olabiliyor da 4 Mart 2023'te hazırlanabiliyor? Bunu anlamak istiyoruz mesela. Velhasıl kimsenin kimseden siyasi rövanş vesilesi yapmasını değil, bu olayla ilgili sadece adalet istiyoruz. Lütfen, Allah rızası için özellikle iktidar sıralarındaki milletvekilleri bu önergeyi okurken isimlerin üzerlerini kapatsınlar; kimmiş, kime yakınmış, kimin himayesindeymiş bakmasınlar ve adaletin tecellisine destek olsunlar istiyoruz.
Teşekkür ediyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)