Konu: | Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 94 |
Tarih: | 12.06.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülen Türk Silahlı Kuvvetleri personel kanununun ikinci bölümü üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, görüşülen kanun teklifi 21 farklı kanunda 59 düzenleme öngörmektedir. Ancak askerî personelin dağ gibi birikmiş sorunlarına çözüm öngören, özlük haklarına ilişkin verilen sözlerin tutulduğu bir tane bile kanun maddesi bulunmamaktadır. Nitekim, bu teklifin hazırlık sürecinde Türkiye Emekli Subaylar Derneği TESUD'un, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği TEMAD'ın, Türkiye Emekli Uzman Erbaşlar Derneği TEMUD'un görüşlerine başvurulmamıştır bile. Teklif hazırlanırken kanunla kurulmuş bu derneklerin görüşleri alınsaydı, yıllarca Silahlı Kuvvetler ve Bakanlık bünyesinde görev yapan emekli personelin görev süresince tanıklık ettiği sorunlara çözüm bulunabilir, deneyim ve tecrübeleriyle teklife katkı sunabilir hem görevdeki meslektaşlarının sorunlarını hem de kendilerinin emeklilikte yaşadıkları sıkıntıları çözebilecek bir teklifin oluşturulmasına katkı sunabilirlerdi. Ancak AKP iktidarı her zaman olduğu gibi konunun paydaşlarını sürece dâhil etmeden "ben yaptım oldu" anlayışıyla teklifi huzurumuza getirmiştir.
Değerli milletvekilleri, özellikle en başta belirteyim ki 120 bin emekli, 100 bin çalışanı ve aileleriyle birlikte 1 milyonu aşan astsubay camiasının acil çözüm bekleyen sorunları ne yazık ki bu teklifte de çözüme kavuşturulamamıştır. Branşlarında en ihtisaslı personel olmalarının yanında liderlik ve amirlik, kısım, takım, bölük, karakol komutanlığı, saymanlık, öğretmenlik kadroları dâhil birçok sorumlulukları olan, çeşitli subay kadro görevini de asaleten ve vekâleten yürüten astsubaylar Türk Silahlı Kuvvetlerinin belkemiğidir.
Bunlara ek olarak astsubay statüsü kritik konum itibarıyla yıllar içerisinde daha da fazla sorumluluk taşıyan bir hâle dönüşmüştür ancak tarihî süreç içerisinde bu kadar ağır sorumluluklarına karşılık statü hakları iyileştirilmemiş ve uyum noktasında yenilikler yapılamamıştır. Türk Silahlı Kuvvetlerinde 1990 yılından itibaren başlayarak çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle generallere, üstsubaylardan binbaşılar hariç olmak üzere yarbay ve albaylara, bu rütbeyi haiz personele, emekliliklerine de yansıyacak şekilde makam ve görev tazminatı ödenmeye başlanmıştır.
Astsubaylara ise yirmi yıldan fazladır söz verilen makam ve görev tazminatının ne yazık ki bugün, bu teklifte de yerine getirilmemiş olması astsubay camiasında derin bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Her seçim öncesi söz verildiği gibi, 2018 seçimleri öncesinde de bizzat Cumhurbaşkanı memleketim Kayseri'de astsubaylara makam ve görev tazminatı sözü vermişti. Yine, eski Savunma Bakanımız söz verdi, yenisi söz verdi. Sonuç? Sonuç, yok. 27'nci Dönem sonunda bu konuda teklif hazırlanarak Meclise geldi ama kadük kaldı. AKP Grup Başkanı "28'inci Dönemde, içinde bulunduğumuz bu yasama yılında kanunu çıkaracağız." diye söz verdi. Sonuç? Sonuç, yine yok. Bu teklifin Komisyon görüşmelerinde ve sonrasında Genel Kurulda da binbaşılar ve astsubaylar için emekliliklerine de yansıyacak şekilde makam görev tazminatının verilmesi hakkında önergeler verdik, önergemiz iktidar üyeleri tarafından reddedildi.
Değerli milletvekilleri, bugün bir astsubay kıdemli başçavuş emekli olduğunda görevdeyken aldığı maaşın sadece yüzde 43'ünü alabilmektedir. Diğer bir deyişle astsubaylar emekli olduğunda astsubaylığın ilk rütbesi olan astsubay çavuşun maaşının yaklaşık yarısını ancak alabilmektedir. Emekli olan bir albay ise subaylığın ilk rütbesi olan teğmenden daha fazla maaş almaktadır, haklarıdır hatta emekli albay maaşları bile enflasyon karşısında erimiştir. Yani bu durum emekli albay maaşının çok olduğunu değil, emekli astsubay maaşlarının çok az olduğunu göstermektedir. "Emekli astsubaylar eylem yapmaya başlayacaklar." diye, bu kürsüden daha önce de söylemiştim, bugün emekli astsubaylar her şehirde eylem yapmaya başladı. Tüm bu durumlar silah arkadaşlığı ruhuna zarar vermekte, askerlik mesleğine ilgiyi azaltmakta, niteliğini düşürmekte, ordumuzun zafiyete uğramasına sebep olmaktadır. Astsubaylar emekli olana kadar yaklaşık otuz altı, otuz yedi yıl görev yapmakta, en az 4'ü şark görevi olmak üzere, toplamda 15-16 atama görmektedirler. Yıllarca süren bu zor şartlarda görev yapmakta, emekli olduktan sonra ise emekliliğin sefasını değil yoksulluğun cefasını çekmekte, birçoğu emekli olduktan sonra da çalışmak zorunda kalmaktadır.
Değerli milletvekilleri, aslında bu teklifte binbaşı ve astsubayların makam ve görev tazminatı yer almaktaydı. Millî Savunma Komisyonu Başkanımızın, Komisyon üyelerimizin ve Savunma Bakanımızın da bu düzenlemelere yer verilmesini istediğini biliyoruz ancak Meclise geldiğinde AKP Grubunda bu düzenleme tekliften çıkarılmıştır. Gerekçe olarak gösterilen şeyse AKP'nin neden olduğu büyük ekonomik kriz. Krizin vatandaşa kesilen faturasının adı da tasarruf tedbirleri. Bu yüzden de zengine dost, vatandaşa düşman Maliye Bakanımızı ikna edememişler. Astsubaylarımıza verilecek makam görev tazminatı için gerekli olan bütçe ne kadar biliyor musunuz? Paramızı o kadar değersiz hâle getirdiler ki dolar cinsinden söyleyeyim, 125 milyon dolar. Peki, sığınmacılara, kaçaklara harcanan para ne kadar biliyor musunuz? 100 milyar dolardan fazla yani ordumuza layık görülmeyen paranın 800 katından fazla. Eğer tasarruf edecekseniz milletin cebinden sığınmacılara harcadığınız paradan tasarruf edin. AKP iktidarının 5'li çeteye verdiği ihalelerin toplamı ne kadar biliyor musunuz? 220 milyar dolardan fazla. Bakın "milyon" demiyorum "milyar" bu da yetmemiş, bu çeteye 128 defa vergi affı yapılmış. Kahraman Türk askerine verilecek 125 milyon dolara gelince ise tasarruf tedbirleri; hadi oradan. Eğer tasarruf edecekseniz çok sevdiğiniz 5'li çeteden almadığınız vergileri gidip alınız.
Değerli milletvekilleri, biz kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının ve emeklilerinin, şehit ve gazilerinin vatan, millet ve mukaddesat uğruna verdikleri mücadelede üstlendikleri rolün, verdikleri emeğin maddi karşılığının olmayacağına, bununla birlikte, hayatlarını kolaylaştıracak adımların atılmasının, uygun çalışma şartlarına, yeterli mali ve sosyal haklara kavuşturulmasının gerekli ve çok önemli olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden binbaşılar ile astsubayların aylık bağlama oranlarının da emekli diğer personelin aylık bağlama oranlarına yaklaştırılması için tasarruf tedbirleri bahanesinin arkasına sığınmaktan vazgeçin. Gelin, bir önergeyle bu teklife madde ekleyip bu konuyu şimdi burada çözelim. Sayıları çok az olan ve ilerlemiş yaşlarından dolayı ek bir işte dahi çalışamayan emekli binbaşılarımızın yaşadığı sorunları çözelim. Türk Silahlı Kuvvetlerine astsubay yetiştirme okullarının eğitim öğretim düzeyini ön lisans düzeyinden lisans seviyesine çıkaralım. Öğrencileri ceza tehdidiyle tutmak değil ödüllendirerek, subay, astsubay olmanın, o şerefli üniformayı taşımanın cazibesini artırarak nitelikli öğrencileri bulalım. Erbaş statüsünde görev yapan uzman çavuşlarımızın kadro ve birçok beklentisi bulunmaktadır. "Vatan savunmasının sözleşmesi olmaz." anlayışıyla terörle mücadelede en fazla şehit veren uzman çavuşlarımızı gelecek kaygısı taşımadan çalışacakları, Türk Silahlı Kuvvetlerine aidiyetlerini daha da artıracak bir statüye kavuşturalım. Yıllardır astlık-üstlük mensubiyetleri düzenlenmemiş, bunu düzenleyelim. Terörle mücadelede şehit olup devletimize emanet kalan dul ve yetimlere bağlanan toplam aylık, belirli hisse ve oranlarda pay edildiğinde düşük kalmaktadır. Oysa 15 Temmuzda şehit olanlar için bu husus düzenlenmişti. Darbeye karşı mücadele eden de PKK'ya karşı mücadele eden de şehittir; şehitler arasında ayrım yapmayalım, bu adaletsizliği düzeltelim. Terörle mücadelede yaralanıp oran tutmadığı için gazi sayılmayan, bir madalyanın bile çok görüldüğü kahramanlarımız bulunmaktadır. Devletin, en azından manevi olarak yanlarında olduğunu görmek istiyorlar, bu konuda düzenleme yapalım.
Teklifin 24'üncü maddesiyle şehitlerimizin anne ve babalarına derneklere üye olabilme hakkı verilmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, Genel Kurulu selamlayın lütfen.
DURSUN ATAŞ (Devamla) - Kahraman gazilerimizin dul ve yetimleri ile anne ve babalarına da bu hakkı sağlayalım.
Kısaca, her konuşmamda ısrarla söylediğim gibi, subay, astsubay, uzman çavuş, uzman erbaş, uzman jandarma, sivil memur, gazi ve şehit dul ve yetimlerinin hepsini kapsayacak, özlük haklarını artırıp sorunlarını çözecek bir kanunu partiler üstü anlayışla hep birlikte yapalım diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)