Konu: | Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 94 |
Tarih: | 12.06.2024 |
AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA KAPLAN (Kırıkkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu ve ekranları başında bizi izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyor, yaklaşmakta olan Kurban Bayramı'mızı kutluyor, hayırlı bayramlar diliyorum.
Öncelikle, 274 şehit vermiş Kırıkkale'nin bir evladı, bir vekili olarak henüz 22 yaşında sekiz aylık müzik öğretmeniyken alçakça katledilen şehit Aybüke Öğretmenimiz başta olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, PKK'lı hainleri ve destekçilerini buradan lanetliyorum! Hainlerle mücadele eden Mehmetçiklerimizi, tüm kolluk kuvvetlerimizi de buradan saygıyla selamlıyorum.
Bugün, ülkemizin göz bebeği ordumuzla ilgili, Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu'ndaki bazı değişiklikleri içeren kanun teklifimiz için grubumuz adına söz almış bulunmaktayım.
Şimdi sizlere kanun teklifimizin içeriğindeki bazı maddelerle ilgili biraz bilgi vermek istiyorum. Aziz şehitlerimizin bizlere hatırası, yadigârı, emaneti olan anne ve babalarımızın Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneğine üye olabilmelerine imkân sağlıyoruz. Astsubaylık eğitimindeki astsubay adaylarımızın eğitimleri sırasında ödenecek olan harçlıkların hesaplanmasında, uzman onbaşı maaşı yerine, yapılan kanun değişikliğiyle getirilen astsubay astçavuş rütbesinin maaşı esas alınarak ödenmesini sağlıyoruz. Uzman çavuşlarımız için, kullanamadıkları yıllık izinlerini, subay ve astsubaylarımızda olduğu gibi müteakip sene içinde kullanabilmelerini sağlıyoruz. Görev ihtiyacı nedeniyle astsubaylığa geçiş sınavlarına katılamayan uzman çavuşlarımıza ilave sınav hakkı verilmesini sağlıyoruz. Emek, zaman ve kaynak harcanarak yetiştirilen nitelikli sözleşmeli erbaş ve erlerimizin uzman çavuşluğa geçişlerini teşvik etmek amacıyla statü geçiş düzenlemesi yapıyor, komando nitelikli ilköğretim mezunu sözleşmeli erlere de uzman çavuşluğa geçme imkânı getiriyoruz. Erbaş ve erlerimizin yaralanması, hastalanması veya bir sakatlığının söz konusu olması durumunda ilaç fark ücreti, tıbbi cihaz, malzeme için fiyat farklarının, fark ücretlerinin terhislerinden sonra sonra, tedavileri devam eden erbaş ve erlerin tedavileri süresince yol ücretleri ve gündeliklerinin ilgili kurum bütçelerinden karşılanmasını sağlıyoruz. Sözleşmeli erlerimizin mesaiye gidişgelişlerinde servis araçlarından istifadelerine imkân sağlıyoruz. Emekliye sevk edilen albaylarımıza yaş şartı aranmaksızın yirmi beş hizmet yılını tamamlaması hâlinde emekli aylığı bağlanmasını sağlıyoruz. Amfibi Deniz Piyade Tugayında görevli sözleşmeli erbaş ve erlerimiz için yüzde 5 artırımlı maaş ödemesi imkânı sağlıyoruz. Yabancı diller yüksekokulunda görevli öğretim elemanlarımızın özlük hakları düzenleniyor, asli görevlerinin yanı sıra döner sermaye işlerinde ek görevle görevlendirilen personelimize ödenen gösterge rakamlarını artırarak günün şartlarına uyarlıyoruz. Küresel düzendeki belirsizlik ve güvensizlik ortamı göz önünde bulundurularak yetişmiş personelimizin Türk Silahlı Kuvvetlerinde kalmasını sağlamak amacıyla, öğrencilerimizin Türk Silahlı Kuvvetleri ya da askerî okullardan ayrılmaları hâlinde, kendilerine yapılan öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarına yönelik ödeyecekleri tazminat tutarlarını artırıyoruz. Askerî eğitim ve öğretim kurumlarında lisans ve ön lisans öğrenimi gören askerî öğrencilerimizin yalnızca 1'inci sınıfın sonuna kadar ayrılmalarına müsaade ederek insan gücü planının uygulanmasında istikrarın sağlanmasını amaçlıyoruz. Millî Savunma Bakanlığı personel ve askerî öğrenci temin sınavlarının adaylara internet üzerinden duyurularak tebliğ süreçlerinin hızlandırılmasını sağlıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri personelimizin kimlik, görev ve faaliyetlerinin; radyo, televizyon, internet, sosyal medya ve benzeri vasıta yoluyla yayınlanması veya açıklanmasıyla oluşabilecek güvenlik zafiyetinin önüne geçilmesini amaçlıyoruz.
Değerli milletvekilleri, birileri Türk Silahlı Kuvvetlerinin uzunca bir süre kendini toparlayamayacağı beklentisiyle ellerini ovuştururken biz, hızlı yeni eğitim öğretim sistemimizi devreye aldık, bugüne kadar mezun ettiğimiz binlerce subay ve astsubayla tüm kuvvetlerimizin personel eksiklerini önemli ölçüde tamamlayarak hevesleri bir kez daha kursaklarda bıraktık. Gerçi kahraman ordumuz, personel eksiğine rağmen yürüttüğü sınır ötesi harekâtları ve aksatmadığı uluslararası misyonlarıyla dimdik ayakta durduğunu herkese ispatlamıştır, ispatlamaya da devam edecektir.
Son yıllarda hareket alanlarında gösterdiği dosta güven, düşmana korku veren başarılarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerimiz dünyanın sayılı ordularının başında gelmektedir. Türkiye'nin ihtiyacı geriye değil, ileriye doğru adımlar atmaktır. Ne diyor Yunus Emre? "Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası." Evet, biz de pirin izinden giderek diyoruz ki: Türk Silahlı Kuvvetlerini tüm unsurlarıyla birlikte, eğitimi, donatımı, teknolojisi ve tecrübesiyle dünyanın bir numarası hâline getirene kadar sürekli yeniden doğacağız, sürekli daha ileriye doğru adımlar atacağız.
İşte, kısa bir süre önce bir EFES Tatbikatı gerçekleştirdik ve bu tatbikata başta Amerika olmak üzere dünyadan çokça ülke katılım sağladı ve başarılı bir EFES Tatbikatı'yla dünyaya, hamdolsun, gayet güzel bir ders verdik. Türkiye, evet, küllerinden doğan bir millet olarak yeniden, her an, her yerde, her türlü zafere hazırdır; bunu Azerbaycan'da, Karabağ'da gösterdik, bunu Libya'da gösterdik. Bundan sonra da nerede nasıl olursa olsun yine göstermeye hazırız.
Sayın milletvekilleri, askerî alanda olduğu gibi millî savunma sanayimizde de büyük bir dönüşüm ve ilerlemenin içerisindeyiz. 2000'li yılların başında Türkiye savunma ihtiyaçlarının büyük bir kısmını ithalat yoluyla karşılayan bir ülkeyken bugün savunma sanayimizin pek çok alanında kendi kendine yetebilen bir konuma gelmiş durumdayız. Bu dönüşüm, güçlü bir siyasi irade, stratejik planlama ve sürekli yatırımlarla mümkün olmuştur.
AK PARTİ hükûmetleri olarak en önemli hedeflerimizden biri, yerli ve millî savunma sanayisini geliştirmek olmuştur. Tüm engelleme girişimlerine rağmen İsrail'in vermediği bozuk Heron'lara muhtaçken şimdi dünyanın gıptayla izlediği İHA ve SİHA'larımızın geliştirilmesi, yerli tanklarımızın, savaş gemilerimizin ve füze sistemlerimizin üretilmesi gibi projeler bu stratejinin en somut örneklerindendir. "Satılıyor, peşkeş çekiliyor, bitiyor." denilerek binlerce personeli kandırıp evlerinden, ailelerinden, memleketlerinden ederek, vebaline girerek hafızası kaybettirilmeye çalışılan Makine ve Kimya Endüstrisi, yapılanmadan sonra ihracatta başarıdan başarıya koşmakta, ürettiği AR-GE projeleriyle, millî piyade tüfeği MPT-76'yla, havadan taşınabilir obüsü BORAN'la, 76/62 mm millî deniz topuyla, daha sayamadığımız onlarca mühimmat ve sistemle ülkemizin savunma sanayisindeki gücünü uluslararası arenada kanıtlamaktadır.
Yüz yıllık cumhuriyet tarihimizin en yüksek aylık ve yıllık ihracat rakamlarına ulaştık. Mayıs ayı ihracatımız 24,1 milyar dolar. Son on iki ayda ihracatımız 260,1 milyar dolar. Bu rekorlarda en büyük pay sahibi Türk savunma sanayisidir, ihracatımızın yaklaşık yüzde 95'ini oluşturmaktadır.
Millî savunma sanayimizin güçlenmesi, ülkemizin bağımsızlığı ve güvenliği için vazgeçilmezdir. Bu yolda elde edilen başarılar hepimizin ortak gururudur. Ancak unutmayın ki bu yolun bir hikâyesi vardır. Bu yolun mazisinde uzun vadeli stratejik bir plan, bu yolun mazisinde azim, bu yolun mazisinde kararlılık... Kabul edin veya etmek istemeyin, Türkiye'nin bu başarılarla dolu millî savunma sanayisi yolculuğunun mazisinde Recep Tayyip Erdoğan vardır. Türkiye sadece Türk milletinin değil yeryüzündeki tüm masumların, mahzunların, mazlumların umududur. Bu sebeptendir ki yükümüz ağır, sorumluluğumuz büyüktür.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'de her bir sorunun çözümü AK PARTİ'dir. Türkiye'yi geleceğe taşıyacak olan, yeniden büyük Türkiye'yi inşa edecek, tam bağımsız Türkiye hedefini gerçekleştirecek olan AK PARTİ'dir. Hedefe azim ve kararlılıkla, emin adımlarla ilerliyor, bu adımları attıkça üstat Necip Fazıl'ın müjdesine her gün biraz daha yaklaştığımızı görüyorum. Şöyle söylüyor üstat:
"Bir akıl gelecek ki akıllar delirecek.
Ve bir devrim, evvela devrimi devirecek.
Gökler iki şakkolmuş haberi bildirecek.
Müjdeler olsun size, doğdu batmayan güneş."
Genel Kurula gelinceye kadar kanun teklifimizde emeği bulunan tüm komutanlarımıza, Sayın Bakanımıza, Grup Başkanımız Sayın Abdullah Güler'e, Millî Savunma Komisyonunun millî kısmını ortak payda bilip destek veren tüm komisyon üyesi milletvekillerimize, diyalog ve uzlaşmayı hep ön planda tutarak teklifimizin sorunsuz bir şekilde Komisyondan geçmesi için emek veren Komisyon Başkanımız, Değerli Bakanımız Sayın Hulusi Akar'a şükranlarımı sunuyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)