GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:94
Tarih:12.06.2024

MEHMET AKALIN (Edirne) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli Milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetleri Kanunu teklifi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum.

Erbaş ve er kadrolarında istihdam edilecek sözleşmeli erbaş ve erlerin temini, eğitimi, terfileri, yerleştirilmeleri, geçici görevlendirilmeleri, hizmet şartları, görev ve hakları, yükümlülükleri, ayırma, ayrılma yetkisi ile subayların terfi işlemlerinin Genelkurmay Başkanlığından alınarak bakanlıklara devredilmesi konusunu ele almak istiyorum.

Bu düzenlemenin gerekçesi "uyum yasası" olarak ifade edilmiş olsa da yapılmak istenen değişiklik askerlerin terfi yetkisinin komutanlardan alınıp yürütmeye verilmesi anlamına gelmektedir. Terfilerin siyasi makamlar tarafından yapılması mesleki yeterlilik kriterlerini zedeleyecektir. Yirmi iki yıllık tabloya bakınca iktidarın genel liyakat atamalarında sınıfta kaldığı görülecektir. Bu gerçekten yola çıkarak askerî teşkilat yapısının olumsuz etkileneceği açıktır. Yürütmeye bu yetkinin verilmesi Türk ordusunun siyasallaşma riskini beraberinde getirmektedir. Terfi sürecinde komutanların devre dışı bırakılması iktidarın askeriye üzerinde tahakküm kurmasına neden olacaktır. Askerlik mesleğini diğer mesleklerden ayrı değerlendirmek gerekmektedir. Bu meslek doğası gereği tam uzmanlaşmayı ve hiyerarşik bir yapılanmayı zorunlu kılmaktadır. Zincirin halkaları gibi her kademenin düzen ve disiplin içinde komuta edilmesi gerekmektedir, bu sebeple diğer mesleklerden farklıdır. Bu düzenlemelerle terfi süreçlerinin komutanların ellerinden alınması askerî hiyerarşi ve disipline ciddi zararlar verecektir. Lütfen biraz geçmişe gidin ve Balkan Savaşı'nı hatırlayın. Osmanlı'nın Balkan Savaşı'nı kaybetmesinin nedenlerinin en önemlisi, orduya siyasetin sokulması değil miydi, alaylı-mektepli ayrımı yapılarak ordu içinde ikilik oluşturulması değil miydi? "Balkan bozgunu" şeklinde de adlandırılan bu kayıptan yüz yıl sonra Türk ordusu yeni bir bozgun mu yaşasın?

Değerli milletvekilleri, kuvvet komutanlıkları, yapılan değişikliklerle işlevsiz hâle getirilmeye çalışılmaktadır. Yetki ve görevlerinin bu denli kısıtlanması, kuvvet komutanlıklarının harekât planları yapmasını da zorlaştıracaktır. Ordumuz, adım adım siyasallaşma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmaktadır. Bu durum, millî güvenlik sorunlarına yol açabilecektir. Unutmayalım, iktidarlar geçici ancak Türk ordusu daimîdir. Bu nedenle, ordu yapısının siyasetten uzak tutulması tüm vatandaşlarımızın ortak çıkarı için zorunludur. Ayrıca, görev ve yetkilerin bakanlıklara devredilmesi bürokrasiyi artıracak ve zaman kaybını çoğaltacaktır. Türkiye'deki bürokratik engelleri kaldırma iddiasını her fırsatta dile getiren bir iktidar için bu yaklaşım son derece manidardır. Terfi işlemlerinin kuvvet komutanlarının teklifiyle ilgili bakan tarafından yapılması ve subaylar ile sözleşmeli er ve erbaşlarla ilgili yetkinin Genelkurmay Başkanlığında kalması için İYİ Parti olarak Komisyon üyelerimiz aracılığıyla önergeler sunulmuştur ancak bu önergelerimiz iktidar ve iktidar ortaklarının oylarıyla kabul edilmemiştir. İktidarın ve ortaklarının ortaya koyduğu bu anlaşılmaz tavır Türk ordusunun siyasallaşmasının zeminini hazırlamaktadır.

Değerli milletvekilleri, sözlerimi bitirirken Türk ordusunun bağımsızlığını ve etkinliğini korumak için bu konunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyorum.

Yüce Meclisi ve aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)