GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:94
Tarih:12.06.2024

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Başkanım, boşuna sordunuz zaten şimdiye kadar farklı bir cevapları zaten olmadı.

BAŞKAN - Ben de o yüzden atlıyorum onu.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Problem yok, eyvallah ama rutin tamamlansın.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Getirdiğimiz hiçbir önerge kabul edilmiyor, onun için maddeyle, kanunla ilgili konuşmanın da bir âlemi yok. Bununla beraber, Millî Savunma Bakanlığıyla ilgili olduğuna göre, ülkenin millî güvenlik sorununu konuşmamızdan daha doğal bir şey yok.

Değerli milletvekilleri, burada hemen her gün Hatay milletvekillerini dinliyorsunuz, iktidardan da muhalefetten de herkes konuşuyor, büyük çığlık atıyoruz; Hatay elden gidiyor, Hatay'a sahip çıkın, Hatay perişan, Hatay depremzede, Hatay'da demografik yapı bozuluyor diyoruz.

HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Hatay bizim şahsi meselemiz, elden çıkmaz.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Herkes "Hatay şahsi meselemiz." diyor. Herhâlde burada konuşulanları abartıyoruz zannediyorsunuz. Hâlbuki, Hatay'ın çok önemli bir millî güvenlik problemi olduğunu burada bir kez daha hatırlatmak istiyorum.

Pek çok il deprem yaşadı, bütün illerimiz deprem ili ama Hatay'da deprem, artı, millî güvenlik sorunu var. Hatay'daki bugünkü bu tablo devam ederse, Allah korusun, sınır telini geriye çekmiş olacağız. Öyle problemle karşı karşıyayız ki Hatay'a sıradan bir il muamelesi yapılıyor. Evet, bütün iller önemli ama Hatay'ı unutmayalım ki... Düşünün, son on yıldan beri eğer Türkiye Cumhuriyeti toprakları içerisinde "Hatay" diye bir yer olmasaydı Türkiye ne hâlde olurdu? Bugün pek çok problemi Hatay bizzat üstleniyor.

Peki, Hatay'da neler yaşanıyor? Bakın, bir sınır köyleri problemimiz var. Sınır köylerinde, Yayladağı'nda, Altınözü'nde, Reyhanlı'da çiftçinin köyde tarlası var, tarlasına gidemiyor. Niye? Sınır problemi var. Yahu, sen kendin tedbirini al, niye köylüden intikam alıyorsun? Bugün Hataylı köylüler Hacıpaşa'da da Altınözü'nde de Karbeyaz'da da tarlasına gitmek için her gün izin almak zorunda. Bu işkenceye bir an önce son verilmeli. Şunu net ifade edeyim ki: Hatay bütünüyle yok olmuş vaziyette. Böyle bir dönemde hem yıkılmış hem de deprem ili, sınır ili, bütün problemlerle karşı karşıya kalmış bu ilde yaşayan herkes bir kahramandır, Hataylılara "kahraman" diye madalya verilmesi lazım ama bunları hiç konuşamıyoruz.

Değerli milletvekilleri, günlerdir duyuyorsunuz, bir "rezerv alanı" problemi var. Aslında, özü itibarıyla, yıkılan yerlere devlet, kamu ev yapıp teslim edecek; çok olumlu yönleri var. En haklı olduğunuz alanda bile iyi niyetli olduğunuzu insanlara ispat edemediğiniz için insanlar kuşkuyla yaklaşıyor. Bakın, şimdi, Kışlasaray Mahallesi Hatay'ın en gelişmiş bölgesi; en sağlam evler yıkılıyor sonuçta. Yahu, insanları ciddiye alın, muhatap alın, olayı olduğu gibi anlatın, inanın, halkın yüzde 90'ı size destek verecek ama halkla bağınız kopuk olduğu için, en haklı olduğunuz durumda bile kendinizi anlatamadığınız için, bilgilendirme yapmadığınız için herkes kuşkuyla yaklaşıyor. Rezerv alanı ne zaman sona erecek? Yeni yeni rezerv alanları ihdas edilecek mi? Rezerv alanları iptal edilecek mi? Kaç lira ücret ödenecek? Evi sağlam olanlar yıkıldı, yerine kaç liradan ücretlendirme yapılacak, ne kadar değer biçilecek; bunların hiçbirini bilmiyoruz. Başka ne var? Rezerv alanlarında bir anda bütün iş yerlerine, evlere kâğıt asılıyor, jandarma oldular başımıza, sanki ülke işgal edildi, "Derhâl burayı boşaltın." Ya, biraz merhametle muamele edin. İnsanlara süre tanıyın, adım adım, bölüm bölüm yapın ama emir demiri keser: "Derhâl boşaltacaksınız." Rezerv alanı ilanı... Bir gece rüyasında bazı yöneticiler "Burayı da rezerv alanı yapacağız." diye ilan ediyor. Ertesi sabah yeni bir alan açılmış, burası da rezerv alanı. Bir devlet yönetimi düzgün muamele eder. Devlet yönetiminde masaya koyarsınız, ne yapacağınızı belirlersiniz. Birçok insan kredi kullandı, evini imar etti...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Başkanım, müsaadenizle.

BAŞKAN - Buyurun.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - İnsanlar kredi kullandı, evini tamir etti, sonra dediniz ki: "Pardon, burası rezerv alanı, tekrar yıkacağız." Bunu baştan söyleseydiniz ve hâlen ne zaman biteceği belli değil.

Bakın, yine ÇED raporu sorunu var. Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin bütünü, bir parçadır. Deprem bölgesi olan yer de olmayan yer de kanuna tabidir. Evlerin yanına, köylerin içine taş ocağı açılıyor, sınırsız. Neymiş? İzin vermiş beyefendi. Ya, siz kimsiniz? Kanunun yerine mi geçiyorsunuz, devlet mi oldunuz tek başınıza? Kanun var, kural var. ÇED raporunu kolaylaştırın, hızlandırın ama raporsuz iş asla kabul edilemez.

Başka bir hadise: Konteyner kentlerde konteyner iş yerleri açıldı. Ya, hayat normale dönmedi, alışveriş zaten yok. İnsanlar o dükkânları sırf hayata tutunmak için açıyor. Böyle bir dönemde her şey bitti, konteyner çarşılardan elektrik faturası alınacak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Başkanım, müsaade edin de... Şöyle: Grup Başkan Vekilimiz dikkatimi dağıttı.

BAŞKAN - Maalesef.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Başkanım, şöyle: Telefonla uğraştığı için Doktor Hanım dikkatim dağıldı, özür dilerim.

BAŞKAN - Hiç kimseye vermedim, haksızlık olur.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Başkanım, sizin uyarmanız gerekirdi o zaman.

Doktor Hanım, teşekkür ediyorum, sağ olun. (Saadet Partisi, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Sizi hazır olda dinliyoruz. Hiç merak etmeyin, hazır olda dinliyoruz sizi.

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Not aldı, Leyla Hanım not aldı.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Hayır, dinlediyseniz... Problemler eksik kaldı, en azından kayıtlara girsin.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Ya, böyle bir şey mi var Sayın Başkan? Bu çok ilginç ya!

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Deprem bölgesi eşya yardımı bekliyor. Deprem bölgesi... Kiralar kesildi, kiralar hiç olmazsa konutlar teslim edilinceye kadar devam etmeli.

BAŞKAN - Teşekkürler.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Hayırlı bayramlar diliyorum, saygılar sunuyorum. (Saadet Partisi, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)