| Konu: | "Türkiyelilik" kavramının Türk milletinin varlığına yönelik bir tehdit içermesine ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 96 |
| Tarih: | 26.06.2024 |
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; memlekette bütün dertler, tasalar, sorunlar bitti, şimdi de "Türkiyelilik" diye absürt bir tartışma dayatılıyor. Duyduk duymadık demeyin, aslında "Türkiyelilik" kavramıyla birlikte adı konulmamış bir çözüm süreci başlatılmıştır. "Türkiyelilik" kavramını ortaya atanlar, gerçekte, Türkiye Cumhuriyeti devletini hedefe koymuşlardır. Bütün amaç, millet bilinci yerine "ümmet" kavramını yerleştirmek; sığınmacı, mülteci kılıfı altında çok uluslu bir toplum yapısı yaratmaktır. Nihai hedef de Türkiye'yi bölüp parçalamak, federal bir devlete dönüştürerek "Türk milleti" tanımlamasını yok etmektir. Bu nedenle, Türkiyelilik tartışması, en fazla da emperyalist ülkeler ile onun kırk küsur yıldır gönüllü maşası olan eli kanlı, bölücü terör örgütü için âdeta altın tepside sunulan fırsattır. Uluslararası paylaşım masalarında çizilen bu hain, sinsi oyun artık açığa çıkmış, bu toprakların asli unsuru olan Türklerin, sığınmacılar kullanılarak "ümmet" kavramını benimsemeleri ve bu yolla da asimilasyona tabi tutulmaları planlanmıştır; Türkiyelilik dayatması özet olarak budur ve bu noktadan sonra, bu anlamda, ülkemiz açısından resmen bir beka tartışmasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti, Türk milletiyle kaim olup üniter ve ulusal bir devlettir; bu yapısını da her ne pahasına olursa olsun muhafaza edip devam ettirmelidir. Türklerin millet olma gerekçesi Türk milliyetçiliğine kayıtsız şartsız bağlı olmasıdır; tarih boyunca tek varoluş reçetesi de budur. Avrupa'da milliyetçilik kavramının yükseldiği bir dönemde ülkemize "Türkiyelilik" kavramının dayatılması tek kelimeyle abesle iştigaldir. Yazın bir kenara, bu hain planı uygulayamayacaksınız, asla da uygulatmayacağız. Bunun için değil Türkiye'de birkaç millî benliğini yitirmiş sözde aydın, gazeteci, sanatçı kimlikli insanları, bütün dünyanın en popüler karakterlerini de kullansanız Türk milletine asla boyun eğdiremeyeceksiniz.
Bu gerçeği Gürcistan maçından sonra "Bu galibiyeti Türk milletine armağan ediyorum, Türk milleti sürekli arkamızda." diyen Millî Futbol Takımı'mızın İtalyan hocası bile görmüşken sizin görmemenize şaşırdık mı? Tabii ki hayır. Çünkü siz meseleye "Kürt halkının statüsünü tanıyan Türkiyelilik tek çözüm yoludur. Bu, aynı zamanda Türkiye halklarının ortak talebidir." diyen DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan'ın zaviyesinden bakıyorsunuz. İşte, o nedenle de konuşmamın başında belirttiğim gibi "Türkiyelilik" tartışması, şimdilik adı konulmamış bir başka çözüm sürecinin başlangıcıdır. Nasıl ki Fransız "Fransalıyım." demiyorsa, bir Alman "Almanyalıyım.", İngiliz "İngiltereliyim." demiyorsa biz de "Türkiyeliyim." değil "Türk'üm." diyeceğiz. Nasıl ki "Türk Hava Yolları" yerine "Türkiyeli hava yolları" diyemeyecekseniz, "Türk Silahlı Kuvvetleri" yerine "Türkiyeli silahlı kuvvetleri" diyemeyecekseniz, "Türk milleti" yerine de "Türkiyeli milleti" diyemeyeceksiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Tamamlayayım efendim.
BAŞKAN - Buyurun.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - O nedenle, yeni anayasayla "Türk vatandaşı" yerine "Türkiye vatandaşlığı" ifadesini getirme sevdasından yol yakınken vazgeçin. "Türk" bu ülke insanlarının vazgeçilmez adıdır. "Türk" Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran kahraman bir milletin ortak adıdır. "Türk" büyük Türk dünyasının en temel nişanesidir. Türk'ün adı Andımız'dır, yoluna her daim can koyduk ve yine koyarız. Türk olmayı en büyük şan, şeref saydık; sayarız. Bundan da hep gururlandık, onur duyduk; evvelallah duyarız. Ne mutlu Türk'üm diyene!
Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)