Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 96 |
Tarih: | 26.06.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) -Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Ülkemiz önemli bir deprem yaşadı, 15 milyon insanımız etkilendi, milyonlarca insanımız da hâlen risk altında. Böyle bir dönemde deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarının çözülmesi beklenirken artçı sarsıntılarla, artçı depremlerle, idari felaketlerle karşı karşıyayız. Bu artçı felaket sayabileceğimiz idari hatalardan biri de rezerv alanıdır. İktidar mensubu arkadaşların ısrarla dikkatine şunu sunmak isterim, "rezerv alanı" denen şey şu: Deprem bölgesinde herhangi bir alan işaretlenip kamulaştırılıyor, orada bulunan hak sahiplerine ev, iş yeri yapılıp teslim ediliyor. Aslında düz mantıkla bakıldığında gayet olumlu bir icraat. Ne var ki, siz büyük miktarlarda kamu bütçesi harcayarak bir yerde ev yapıp vatandaşa teslim ediyorsunuz, vatandaş buna sevineceği yerde endişe duyuyor, tereddüt ediyor, çığlık atıyor. Böyle bir durumla karşı karşıya kalmak için bir insanın ya iyi niyetten yoksun olması lazım ya da çok beceriksiz olması lazım. İktidar mensubu arkadaşlar "Biz insana rezerv alanında ev teslim edeceğimiz hâlde insanlar tereddüt ediyor." diye bunun sebebini bile anlamaktan âciz, gündeme getirmiyorlar. Bakın, önce deprem sonrası İçişleri Bakanlığı genelge yayınladı: "Orta ve az hasarlı ev sahipleri, binanızı imar edin, belediye ruhsat verecek, içine geçin." dendi. İnsanlar da kredi kullandı, borç aldı, birikimlerini sattı, evini imar etti. Bir süre sonra dediniz ki: "Hayır, biz burayı rezerv alanı ilan ettik, çıkın." Peki, vatandaşın mağduriyeti ne olacak? Belirsiz. Sonra, birtakım insanlar, bölgede yaşayan halk, "Bu bir asimilasyon politikasıdır, bu bir sosyolojik değişimdir." şeklinde endişe duyuyor ama bunlara ikna edici bir cevap verilmiyor. Yani siz iş yapıyorsunuz, para harcıyorsunuz, vatandaş razı değil ama bu anlaşılmıyor.
Yine, önemli, rant geliri yüksek yerlerde vatandaşın orta hasarlı, hafif hasarlı yerleri var. Belki bir camı kırılmamış eve diyorsunuz ki: "Biz buraları yıkacağız." Bu ülke bu kadar zengin değil, bu millî serveti boşa harcayacak kadar zengin değiliz. Ve başka bir belirsizlik şu: İnsan evine geçmiş "Tahliye edeceğiz, çık." diyorsunuz. Sonra, sağlam binalar "Biz burayı yıkacağız." Neye göre yıkacaksınız? Kime sordunuz? Böyle bir şeyde, Başkanım, öncelikle yapılması gereken şey, hangi alan istimlak edilecek ise oradaki ahaliye sorulur, onayı, fikri alınır. İstiyorsanız yapalım, istemiyorsanız canımıza minnet denmesi lazım. Pek çok yerde bu sorun yaşanıyor. Tabii, yönetim halktan kopuk olduğu için, "Biz istediğimizi yaparız." dayatmasında olduğu için iş yapacakken olumlu bir icraatı bile nasıl kötü hâle getirdiğini açık bir şekilde görüyoruz.
Bugün rezerv alanındaki önemli başka bir sorun şu: Her sabah uyanan bir kimse "Şu bölgeyi rezerv alanı ilan ettim." diyor. Ya, Allah'tan korkun, oturun, masa başında bir plan çizin "Şuralar rezerv alanı." deyin bitsin ama her gün yeni yeni rezerv alanları ilan ediyor. Yarın, şu anda oturduğum evin rezerv alanı ilan edilip edilmeyeceğini bilmiyorum çünkü çok rahat, yarın, burada rezerv alan neye göre yapılıyor ortada bir şey yok. Onun için de bu rezerv alanı konusu bu kadar haftalardır, aylardır konuşuluyor, bölgedeki Samandağ'daki, Defne'deki, Antakya'daki vatandaşlarımız bas bas bağırıyor ve kamu yöneticileri bilgisiz; bir AFAD geliyor başka bir şey söylüyor, bakanlıktan gelen İçişleri Bakanlığı personeli başka bir şey söylüyor, TOKİ gelip başka bir şey söylüyor, tümüyle darmadağın; hiç kimsenin ne söylediği belli değil, onun için de bu konuda bir araştırma önergesi verdik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.
NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Ve iktidar mensubu arkadaşlara diyoruz ki depremzedeye kulak verin. Bu insanlar acılı, bu insanlar tarihini, geçmişini, çevresini, birikimini, her şeyini kaybetti. Her şeye muhalefet gözüyle yaklaşmayın; gelin, imzaları değiştirelim, bu imza sizin olsun, araştıralım. Biz burada aslında bunu söylemekle size yardımcı oluyoruz. Bakın, siz iş yapacaksınız, halkın memnun olması lazım, millet tepki gösteriyor "Ya, bu millet niye tepki gösteriyor?" sorusunu sormaktan âcizsiniz, bunu anlamıyorsunuz. Onun için de bu rezerv alanı konusu deprem bölgesi için son derece önemli bir konu. Sadece deprem bölgesi değil, kentsel dönüşüm gündemde, Türkiye'nin her tarafında bu dönüşüm gerçekleşebilir. Bunun için de geniş bir şekilde araştırılması, vatandaşa güven telkin edilmesi, bu sorunların giderilmesi öncelikli olarak gündeme getirilmelidir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)