GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:97
Tarih:02.07.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA ŞERAFETTİN KILIÇ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hakkında söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri takip eden aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Önce şunu ifade edeyim: Otuz sekiz gündür Millî Eğitim Bakanlığı önünde taban aylık ve iş güvencesi gibi hususlarla ilgili hak arayışı içerisinde bulunan özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerden 30 civarında öğretmenin gözaltına alındığını öğrendim. Hak talebinde bulunan öğretmenlerimize karşı uygulanan bu tutumun yanlış olduğunu ve sürecin takipçisi olacağımızı ifade ediyorum.

1993 yılında Sivas'ta yaşanan katliamda hayatını kaybeden 33 vatandaşımızı anıyor, bu insanlık suçunu kınıyor, bütün yönleriyle aydınlatılmasını ben de bir kez daha ifade ediyorum.

Yine, İzmir'in Torbalı ilçesine bağlı Ayrancılar Mahallesi'nde bir binanın zemin katında yaşanan patlamada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Son günlerde içeride ve dışarıda yaşanan hadiseleri üzüntüyle takip ediyoruz. Uygulanan yanlış politikalar sonucu ülkemizde sığınmacı-mülteci sorunu ensar-muhacir ilişkisinin çok ötesine geçmiş, artık bir yönetim zafiyeti hâline gelmiştir. Aziz milletimizin bu konuda göstermiş olduğu fedakârlık her türlü takdirin üstündedir ancak milletimizin bu fedakârlığının "yabancı düşmanlı"ğıyla etiketlenmesine ve dolayısıyla heba edilmesine müsaade edilmemelidir.

Ankara'nın güvenliği Şam'ın güvenliğinden, Şam'ın güvenliği Tahran'ın güvenliğinden, Tahran'ın güvenliği Kahire'nin güvenliğinden geçer. Bu gerçek ortadayken, yıllarca bölgemizin aktörlerini birbirinden uzak tutarak çatışma hâlini sürdürdüler. Zamanında sıklıkla hatırlattığımız gibi, bölgemizin aktörleri bir araya gelmeden kalıcı bir barışın tesis edilebilmesi mümkün olmayacaktır. Dün uyardığımız gibi bugün de uyarıyoruz: Mültecilerin kendi vatanlarına dönüş sürecinde ilerleme kaydedilebilmesi için Suriye yönetimiyle temasların hızlandırılması artık bir zorunluluk hâline gelmiştir. Ülkemizin münferit noktalarında yaşanan üzücü olayların coğrafyamızı bir çatışma merkezi hâline getiren ırkçı emperyalizmin planlarına hizmet ettiği açıktır. Bugüne kadar yapılan yanlışlardan artık geri dönülmesi ve ırkçı emperyalizmin "Büyük Ortadoğu Projesi" dediği Büyük İsrail projesine karşı kararlı bir tavır sergilenmesi gerektiğini vurguluyoruz. Tabii, bunun için evvela Sayın Cumhurbaşkanı Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanlığından ayrıldığını ve böyle bir projeyi tanımadığını ilan etmelidir. Coğrafyamızın selameti için bu son derece önemli bir husustur.

Değerli milletvekilleri, (2/2194) esas numaralı Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi her zamanki gibi, iktidar partisi grubunun alışkanlık hâline getirdiği ve bir yöntem olarak kullandığı torba kanun tekniğiyle hazırlanmıştır. Usul açısından doğru olmamakla birlikte yasama faaliyetlerinin özüne de aykırıdır. Torba kanun yapma tekniğinde hızlı, tartışılmadan ve taraflar yeterince dinlenilmeden süreç yürütüldüğünden bütüncül bir yaklaşımla mevzuat oluşturulması engellenmektedir.

Aynı şekilde, kanun teklifinin olgunlaştırılacağı yer olmasını beklediğimiz komisyon toplantı yazısının iki gün önceden bildirilerek gerekli hazırlıkların yapılması ve muhakeme etme fırsatı bırakılmamaktadır. Taslağın tartışılmasına ve yapıcı muhalefete dahi müsaade edilmeden sürecin hızlı işletilmesi minareyi kılıfına uydurarak Meclis faaliyetlerinin nasıl askıya alındığını göstermektedir. Kanun tekliflerinin madde madde tamamının etki analizi yapılmalıdır. Sürecin en başından, bu etki analizleri kanun görüşmelerinden önce komisyon üyelerine iletilmelidir. Etki analizi raporları komisyon üyelerine iletilmemiştir. Farklı konularda ve her biri uzmanlık gerektiren konular hakkında komisyon üyelerinin yeterince bilgilendirilmemesiyle iktidar, muhalefet üyelerini dikkate almadığı gibi muhalefet hakkını da sınırlandırmakta, Meclisi ise pasif hâle getirmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde ilgili ihtisas komisyonlarında yeterince tartışılıp değerlendirilmeden kabul edilen çok sayıda benzer düzenlemeden ülkemiz ve vatandaşlarımız doğal olarak etkilenmekte ve mağdur olmakta, daha sonra yeniden aynı kanun maddesinin değiştirilmesi gereği doğmaktadır. "Ben yaptım oldu" anlayışıyla muhalefet komisyon üyelerinin önerilerine kulak tıkayarak emekçilerin, meslek odalarının, sektör temsilcilerinin, STK, sendika ve üniversitelerin görüşlerine itibar edilmeden, kanun yapma usul ve esaslarına uyulmadan hazırlanan bu kanun teklifinde, 26'ncı maddenin geri çekilmesinden de anlaşılacağı üzere, sadece acele çözülmesi gereken; AYM tarafından iptal edildiği için kanunda oluşan boşluğu gidermek için, geçmişte yapılan usulsüz işleri yasal hâle getirmek için, ödemesi kriz hâline gelen meselelerde geriye dönük afla imtiyaz sağlayarak krizleri çözmeye yönelik, günü kurtaran maddeler olduğu açıktır.

Kanun teklifiyle ulaştırma, denizcilik, haberleşme, uzay ve bilgi teknolojileri ve benzeri alanlarda Limanlar Kanunu başta olmak üzere Orman Kanunu ve Türk Sivil Havacılık Kanunu gibi 8 farklı kanunda muhtelif konulara ilişkin kanuni düzenlemeler yapılmaktadır. Yine, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin ve diğer kararnamelerin Anayasa Mahkemesinin kararlarıyla iptal edilen maddeleri bu torba kanunla yeniden yasalaştırılmaktadır.

Türkiye'nin en önemli stratejik özelliklerinin başında üç tarafı denizlerle çevrili bir deniz ülkesi olması gelmektedir. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de uluslararası ticaretin büyük bir bölümü hâlen en ekonomik sistem olan deniz yoluyla yapılmakta olup taşıma zincirinin deniz ayağını oluşturan limanlar ülke ekonomisinin geliştirilmesinde etkin rol oynamaktadır. Deniz ulaştırması ekonomik taşıma sistemi olma özelliğiyle de bu pay içinde önemli katkıya sahiptir. Limanlar ekonomiye dolaylı-dolaysız çok önemli katkıları bulunan ve ülke ekonomisinin dışa açılan kapıları olduğu gibi, ülke güvenliği ve stratejik açıdan da önem taşımaktadır. Kanun teklifinin 2'nci maddesiyle 618 sayılı Limanlar Kanunu'na ek madde eklenerek kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetlerinin, İstanbul ve Çanakkale Boğazları hariç tutulmak suretiyle, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı uhdesine verilmekte ve gerektiğinde Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünce yürütülmesinin, gerektiğinde de ihale yoluyla özelleştirilebilmelerinin yolu açılmaktadır. Boğazların hariç tutulması doğru ve önemli olmakla birlikte hem stratejik hem de jeopolitik olarak çok önemli olan denizlerimizi ve limanlarımızı kullanacak olan gemilere kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetlerinin Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından kamu hizmeti olarak kamu eliyle yürütülmesi daha doğru ve gelir açısından daha verimli olacaktır. Ancak kamunun bu konuda yeterli kabiliyete ve donanıma sahip olmasına rağmen yine de üçüncü şahıslara ihale edilecekse yüksek gelir elde edilen bu kamu hizmetlerinin özelleştirilmesinin kamu gelirlerinin üçüncü şahıslara aktarımının yolunu açması sebebiyle, performans ve verimlilik açısından iyi incelenmeli ve etki analizleri yapılmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kılıç, lütfen tamamlayın.

ŞERAFETTİN KILIÇ (Devamla) - Yapılan düzenlemeyle, liman tesislerinde bu hizmetin verilmesine ilişkin işletme hakkının Bakanlıkça yapılacak ihalelerin yönteminin belirlenmesinde, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'da yer alan işletme hakkının verilmesi yöntemi örnek olarak düzenleme yapılmaktadır. İhale için pazarlık usulünün kullanılacağı, gerekli görüldüğü takdirde açık artırma suretiyle sonuçlandırılacağı belirtilmekte ve ihaleye ilişkin bazı özel hükümler getirilmektedir ancak 4046 sayılı Kanun'un 18'inci maddesinin (C) bendinin (c) alt bendinde ihale usulleri tanımı yapılmış ve "İhaleler, kapalı teklif, pazarlık, açık arttırma, belli istekliler arasında kapalı teklif usulü ve elektronik ihale usulü ile yapılır." amir hükmü bulunmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ŞERAFETTİN KILIÇ (Devamla) - Her ne kadar pazarlık usulü yönteminden kasıt, açık ilan sonrası yeterli şartları sağlayan firmaların huzurda yapacakları pazarlığı ifade etse de diğer bir yöntem olan ve yandaşı kayırmanın bir aracı hâline getirilen belli istekliler arasında pazarlık usulüyle karıştırılabilmekte ve uygulamada yanlış anlaşılmalara ya da kasıtlı suistimallere sebebiyet verebilmektedir.

BAŞKAN - Sayın Kılıç, teşekkür ediyorum.

ŞERAFETTİN KILIÇ (Devamla) - Hemen bitiriyorum Sayın Başkanım.

Bu açıdan, her ne kadar sonradan bu ihale mevzuatıyla ilgili ikincil mevzuatlar çıkarılacak olsa dahi üst kanunun herhangi bir muğlaklığa ya da yoruma sebebiyet vermeyecek şekilde net olması gerekir.

Gerekli aksaklıkların dikkate alınarak düzeltilmesi temennisiyle sözlerimi sonlandırıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)