GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:98
Tarih:03.07.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; açıkçası öyle ucuz "Gönderilsin, gönderilsin." laflarıyla bu iş bitmez. "Gönderilsin, gönderilsin." derseniz işte Türkiye yeni bir 6-7 Eylül olaylarını yaşar arkadaşlar. Türkiye iki üç gündür 6-7 Eylül 1955 olaylarının bir benzerini yaşıyor ya, görmüyor musunuz? Kayseri'de başladı olaylar -Gaziantep, Reyhanlı- utanç verici görüntüler var. "Durun, etmeyin, eylemeyin." dedik. Kayseri'de 70 bin kişi etkilendi, 21 dükkân yakıldı, insanlar evlerinden çıkamıyor ya. Yani çocuklar, kadınlar, yaşlılar, hastalar evlerinden çıkamıyor, perişan durumda; kimsenin umurunda değil. "Gönderilsin de gönderilsin." Esas olan insan haklarıdır arkadaşlar. Biz insan hakları savunucuları Kürt, Türk, Müslüman, Hristiyan, şu bu ayırt etmeyiz; insanın hakkını öne çıkarırız.

Bakın, şu çocuk kim arkadaşlar ya, size sorarım. Konuşurken lütfen şu fotoğrafa bakarak konuşun. Antalya Serik'te ne oldu? İktidarıyla muhalefetiyle herkes buna baksın. 17 yaşında bir çocuk işinden dönüyor, 3 tane katil tarafından bıçaklanarak öldürülüyor. Bu nedir ya? Dün 2 Temmuz Sivas katliamını burada herkes telin ediyor, aynı 2 Temmuz günü Kayseri'de bir başka 2 Temmuz yaşanıyor. Çorum, Sivas, Maraş katliamlarının bir benzerinin provası yapılıyor. Bunu görmüyor muyuz arkadaşlar? Bütün bunlar karşısında iktidar bir hesap vereceğine susuyor. Maalesef muhalefetin bir kısmının da politikalarını eleştiriyorum, yanlıştır. Bakın, Dışişleri Bakanlığının açıklaması son derece üzücüdür. Sanki biz körüz. Ya, on üç yıldır siz ne yapıyordunuz ey AK PARTİ-MHP ittifakı? Ya, "Suriye'de zalim Esed devrilsin." diyen, eğit-donat ekipleri yollayan siz değil miydiniz? Şimdi, Dışişleri Bakanlığı açıklaması diyor ki: "Biz çok ilkeli bir tutumdaydık." Sevsinler ilkeli tutumunuzu! Ya ÖSO'yu eğiten, IŞİD'e tırlarla silahlar gönderen kimdi Allah aşkına? Bütün dünya bunu biliyor ya, siz de biliyorsunuz bunu.

Şimdi, bakın, 6-7 Eylül olaylarının bir benzeri yapılıyor. Şu çocuğun cinayetinde parmağınız var ey iktidar! İktidar yalnız değil, Ümit Özdağ'a da söylüyorum, sorumsuz söylemleri... Kim olursa olsun, iktidarıyla muhalefetiyle sorumsuz söylemler... Can gidiyor ya can! Bu can geri gelmez arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Gergerlioğlu, lütfen tamamlayın.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Ne yapıyor Göç İdaresi? İçişleri Bakanlığına bağlı. Soruyorum: Ya, gidip Kayseri'de bir rapor çalışması yaptın mı? Sadece "Sığınmacıları gönderiyoruz, şu kadar gönderdik, elimize sağlık." diyorsun. Ya, insanlar linç ediliyor ya, katliam var. Almanya'da Solingen'de Türklere yapıldığı zaman ne kadar karşı çıkmıştık, değil mi? Hepimiz karşı çıkmıştık. Aynısı şu anda sığınmacılara yapılıyor. Niye karşı çıkmıyoruz? Kayseri Emniyet Müdürü çıkmış: "Ey kalabalık, durun, tecavüz edilen Türk değil, merak etmeyin, sakin olun, sakin." diyor.

YAHYA ÇELİK (İstanbul) - Ne alakası var?

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Tecavüz edilen Türk değilmiş.

YAHYA ÇELİK (İstanbul) - Saçmalama!

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Amma saçmalama! Söylediği bu. Git sor bakalım, Kayseri Emniyet Müdürü ne demiş? Haberin bile yok, polis seyrediyor orada; göstericiler yürüyor, binlerce kişi yürüyor, polis seyrediyor, yanlarında elleri cebinde yürüyor, gidiyor. İçişleri Bakanlığı bir şey yapıyor mu? Göç İdaresi bir rapor çalışması yapıyor mu? Hiçbirini yapmıyor. Arkadaşlar, sorumsuzca işler yapmayın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Bakın...

Sözümü bitireyim efendim, lütfen CHP'ye de verdiniz. Lütfen!

BÜŞRA PAKER (İstanbul) - Yeterli, yeterli; tamam. Verdik, uzatmayın.

BAŞKAN - Bakın, ben demin bir hata ettim, bütün kuralı çiğnedim.

BÜŞRA PAKER (İstanbul) - Aynen öyle Sayın Başkan.

MAHMUT DİNDAR (Van) - Niye zoruna gidiyor doğruların söylenmesi...

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Aynısını bana da yapın efendim.

BAŞKAN - Ama işte bu kapıyı açtığımızda da...

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Ama yani niye ayrımcılık yapıyorsunuz siz böyle?

BAŞKAN - Sayın Gergerlioğlu, siz yine söyleyin söyleyeceğinizi.

MAHMUT DİNDAR (Van) - Yani böyle yaptığınız hataları tamir edeceksiniz!

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Ama lütfen...

BAŞKAN - Ama Sayın Gergerlioğlu...

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Ama o zaman niye ayrımcılık yapıyorsunuz?

BAŞKAN - Efendim, bakın, ben hata ettim demin, özür diliyorum çünkü bu kuralları bir defa çiğnediğiniz zaman herkesin hakkı doğuyor.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - İşte bir defa çiğnenmiş efendim. O zaman...

BAŞKAN - Ben, bugüne kadar bu kuralları çiğnememek için hassasiyet gösterdim.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Ama çiğnemişsiniz efendim.

BAŞKAN - Ama hata ettim, özür diliyorum.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Ama çiğnemişsiniz.

BAŞKAN - O yüzden de size teşekkür ediyorum.

Çok sağ olun, çok sağ olun.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Bakın, şimdi, "Sığınmacıları geri gönderelim." diyerek bir yere varamazsınız. Siz "Ben muhalif tüm Suriyelilerin yanındayım." dediniz. "Muhalifler, gelin." dediniz. E, tamam. Şimdi "Ey Sayın Esed, seninle barışıyoruz." diyorsun. E, peki milyonlarca muhalifi buraya getirdin; hadi arkadaş, biz barıştık güle güle... Uluslararası hukuka sığmaz arkadaşlar ya! Basit basit düşünmeyin lütfen. Bu iş öyle basit iş değil, uluslararası hukuk denilen bir şey var.

BÜŞRA PAKER (İstanbul) - Devlet yönetiyoruz devlet.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)