GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:98
Tarih:03.07.2024

HEVAL BOZDAĞ (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Biliyorsunuz, bugün enflasyon oranları belli oldu ve TÜİK üzerine düşeni her zamanki gibi hakkıyla yaptı, enflasyonu yüzde 71,6 oranında açıkladı. Maalesef, oranlar yine düşük açıklandı ve mevcut ekonomik daralmanın yükü yurttaşın sırtından inmemek üzere, teknik kılıfını hazırlayıp iktidarın hizmetine sundu. Yıllık TÜFE endeksi ise yüzde 65 olarak açıklandı. Bu yüzde 65'lik endeks kira artışlarındaki yüzde 25 sınırı kalktıktan sonra, kira artışı oranının yeni kriteri olacak. Ev sahibi kiracılar da mağdur. Bundan sonra kiracıyı daha da zor günler bekliyor.

Görüyoruz ki iktidar, bu TÜİK verilerini esas alarak kurduğu sefalet tuzağına bizi bir kez daha düşürecek ve bu oranları esas alarak bırakın refah payını, gerçek enflasyonun bile altında artışlarla maaş zamları yapacak ve enflasyon farklarına yansıtacak. Bakınız, Enflasyon Araştırma Grubunun, ENAG'ın açıklaması hemen öncesinde gelmişti ve ENAG'a göre ise yıllık enflasyon yüzde 113 olarak TÜİK'in bir hayli üzerinde açıklandı. Artık biliyoruz, TÜİK verileri gerçekliği yansıtmadığı gibi toplumsal itibarını da kaybetmiş durumdadır. Bugün halklarımız gerçek yaşam verilerinin iz düşümünde bir sefalet yaşam standardıyla her gün yüz yüze gelmekte ve maalesef enflasyonun altında ezilmeye ve yoksullaşmaya devam etmektedir.

Tüm bu gerçekliğe rağmen iktidar "Asgari ücretliye zam yok." dedi. Hazine ve Maliye Bakanı yaptığı açıklamada bir yandan "Çalışanı enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz." derken bir yandan da gerçeği yansıtmayan bu TÜİK verileriyle bu hileli oyunu sürdürmeye kararlı. Peki, Sayın Bakana soralım: Sözünüzde geçen toplumsal refahın artması ve de büyümenin adil paylaşımı nasıl olacak? Bunun olabilmesi için işçinin, emeklinin, asgari ücretlinin ihtiyacı olan zammı ve gerçek enflasyon farkını yansıtmak gerekmez mi? Bu yapılmaz ise toplumu kandırmış ve bugüne kadar sürdürdüğünüz sömürüye dayalı, talan ve rant üzerine kurulu ekonomi politikanızın ceremesini yurttaşa yıkmış olmuyor musunuz? Sanki bu iktidar döneminde girmemişiz gibi gri listeden çıkmayı bir başarı olarak lanse etmeniz "popülist" dediğiniz politikaların bir devamı değil mi ve bu politikalarınız bugüne kadar yaşanmış olan açlığın, yoksulluğun ve toplumsal travmaların sebebi değil mi? Ezilenlerin değil bu süreçlerin, kazananların yanında saf tutmuş olduğunuz gerçekliğinin üstünü örtebilir mi? Eminim ki "Olan olmuş, şimdi hep beraber bu badireyi atlatalım." diyorsunuz. Haklısınız ama suçun tarafı olarak değil, karşısında alternatifini ören toplumsal dayanışmanın yanında olarak ancak böyle bir yaklaşım etik olacak ve anlam bulacaktır.

Sayın vekiller, Bakanın söylediği asgari ücretin tarihin en yüksek değerini yakalamış olduğu sözü bir aldatmaca. DİSK-AR'ın Temmuz ayı Asgari Ücret ve Vergi Raporu açıklandı. Öncelikle asgari ücret açlık ve yoksulluk sınırının altındadır. Açlık sınırı 18.489, yoksulluk sınırı 64 bin liraya dayanmış durumda, asgari ücret 17.002 lira. Bu durum insan onuruna yaraşır değildir ve kabul edilemez. Biliyorsunuz, asgari ücret işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret demek. Peki, mevcut 17 bin lirayla bunun ne kadarını gerçekleştirebilirsiniz, takdirini size bırakıyoruz.

Aynı zamanda, asgari ücret yasal bakımdan işçilere ödenecek en düşük ücret seviyesidir fakat bugün Türkiye'de hızla ortalama ücret hâline gelmiştir. Merkez Bankası Enflasyon Raporu tüm çalışanların neredeyse yarısının asgari ücret seviyesinde ücretlerle çalıştığını göstermektedir. Hatta deri, giyim, inşaat gibi birçok sektörde ücretler asgari ücretin altında bile kalmaktadır. Kadınların ise çok büyük bir bölümü asgari ücret ve altındaki ücretlerde çalışmaktadırlar. Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat'a göre Türkiye Avrupa'nın en düşük asgari ücretli ülkeleri arasında.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bozdağ, lütfen tamamlayın.

HEVAL BOZDAĞ (Devamla) - 2014'te bizden düşük asgari ücretli 12 ülke varken 2024 yılı başında sadece 5 ülke, Bulgaristan, Sırbistan gibi ülkeler var. 2005'te 31 cumhuriyet altını alan bir yıllık asgari ücret bugün ancak 12 tane alabiliyor. Eğer asgari ücret kişi başı gayrisafi yurt içi hasılaya paralel olarak artmış olsaydı brüt olarak bugün 28.410 lira olması gerekiyordu ama maalesef, brüt 20 bin lira düzeyinde kalmış durumda. DİSK-AR raporunda böyle kalırsa asgari ücretin sene sonunda açlık sınırının 4-5 bin TL altında kalacağını vurgulamış. Bu durumda yurttaş enflasyona ezilmeye devam edecek.

Sayın vekiller, bu ülke yurttaşı, özgür, adil, eşitlikçi, emeğin karşılığını aldığı, sermaye sömürüsünden kurtulmuş bir demokratik düzeni hak ediyor.

Saygılarımla. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)