GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun 141 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 9'uncu maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:99
Tarih:04.07.2024

YAHYA ÇELİK (İstanbul) - Değerli Başkanım, değerli Genel Kurul üyeleri; şimdi dün ben aslında bu konuyla alakalı açıklama yapmıştım. "Yalan söylüyorsun." kelimesini kullanırken...

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - "Saçmalıyorsunuz." dedin, bunları söylerken "Saçmalıyorsunuz." diyordunuz bana.

YAHYA ÇELİK (Devamla) - Özür diliyorum... Hayır, siz yerinizde buradaki...

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Tutanaklarda var efendim, tutanaklarda.

HALUK İPEK (Amasya) - Sen laf atılmasını eleştiriyorsun, kendin laf atıyorsun mübarek, dinle.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - "Saçmalıyorsunuz." diyordunuz bana. Bana "Saçmalıyorsunuz." diyordunuz.

BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayalım Sayın Gergerlioğlu.

Sayın Çelik, siz Genel Kurula hitap edin.

YAHYA ÇELİK (Devamla) - Kayseri Milletvekilimiz bu konuyla alakalı açıklama yaparken o meselenin nasıl olduğunu gerçekliğiyle burada anlattı. Siz buraya ilk çıktığınızda Emniyet Müdürümüzün ve Valimizin bu tacize uğrayan bebeğin, çocuğun Türk olmadığını söylediğini söylediniz, o da dedi ki: "Orada bir yaygara koptu, "Bu çocuk Türk'tür." diye bir yaygara koptu, bizim Emniyet müdürümüz de bu yüzden çıktı, Türk değil, Suriyeli olduğunu söyledi ve peşine de ekledi "Suriyeli de olsa hangi ırktan olursa olsun tacize uğrayan bu insanı taciz edeni biz lanetliyoruz." Bu kelimeyi de söyledi. O burada konuşurken siz yerinizden bağırırken şöyle bir şey dediniz: "Basın açıklaması var, basın açıklaması var..." Sanki Valiliğin veya Emniyet Müdürlüğünün basın açıklaması varmış gibi konuştunuz ve çıktınız buraya, basın açıklaması okur gibi bir gazetecinin yazdığı haberi okudunuz. Bizim de oradan size bağırmamızın sebebi -Sezai Bey'e de aynı şekilde- basın açıklaması okuyacaktınız ama basın açıklaması okumayıp basın haberi okumanızdı, bizim bağırmamız oydu.

Bir başka mesele... Dün ben burada yokken Ali Mahir Başarır da aynı şekilde, benim sanki oraya, Sezai Bey'in üzerine yürüdüğümü kastederek bir konuşma yapmış, ben yoktum orada. Ben Sezai Bey'in üzerine yürümedim, açıklama yapmak için gittim çünkü benim oradaki ifadem kesinlikle hakaret içeren bir ifade değildi. Ali Mahir Bey de sanki orada benim uyarıldığım, evet, hakaret etmişim gibi bir algı yapmış, ben hakaret filan etmedim. Bugün kendisinin yaptığı, bu kürsüden konuştukları, benim sadece "şu adam..."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YAHYA ÇELİK (Devamla) - Çok özür diliyorum Başkanım...

BAŞKAN - Lütfen tamamlayın Sayın Çelik.

YAHYA ÇELİK (Devamla) - "Şu adam" lafını ben hakaret olarak görmüyorum; evet, yanlış bir ifade olabilir ismini bilmediğimden ötürü ki peşinden hemen düzeltmiştim zaten, Sezai Bey'e de hemen söylemiştim bu konuyla alakalı. Ama Ali Mahir Bey ortalığı karıştırır gibi "Üzerine yürüdü, bilmem ne yaptı..." Ben üzerine filan yürümedim, kesinlikle açıklamaya gittim, keşke Sırrı Bey burada olsa, söylese, Sırrı Bey bile anlayınca "Evet, buyurun, açıklama yapın." dedi. O yüzden, bizim kesinlikle hiç kimseye hakaret ve "Yalan söylüyorsun!" ifadesi var... Hiç kimseye biz "Yalan söylüyorsun!" diye bir ifade kullanmadık, sadece siz buraya çıktığınızda sanki Valiliğin basın açıklamasını okuyormuş gibi çıktınız ama Valiliğin basın açıklamasını değil, bir gazetecinin bu beyanla alakalı iftirasını okudunuz.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)