| Konu: | A Millî Futbol Takımı'na, turnuvada UEFA'nın almış olduğu kararı kınadıklarına, Çorlu tren kazasının yıl dönümüne, Hatay depreminde 97 kişinin hayatını kaybettiği "Özkan City" isimli sitenin müteahhidine tutuklama kararı çıkmadığına, Gezi Parkı tutuklusu Tayfun Kahraman'a, Sinan Ateş davasına, dün Kiev'de çocuk hastanesinin bombalanmasına ve dış politikada hiçbir zaman bu kadar savrulmanın olmadığına, bugün görüşülecek Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'ne ve teklifin tamamına karşı olduklarına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 09.07.2024 |
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, ben de Millî Takım'ımızın bize yaşatmış olduğu mutluluktan, gururdan dolayı kendilerini tebrik ediyorum. Genç ama artık çok tecrübeli bir Millî Takım'ımız var. Umarım önümüzdeki dönemde bizlere çok daha fazla gurur yaşatacaklar.
Turnuvada UEFA'nın almış olduğu kararı da buradan kınıyorum. Maalesef geçmişinde sömürgecilik ve soykırımı olanlar bizim milliyetçilik anlayışımızı kavrayamıyorlar. Malum, Almanya'da takip etmişsinizdir, Millî Takım'ın kaptanı İlkay yani Türk asıllı bir oyuncu diye Almanya iki hafta, üç hafta, dört hafta, aylarca bunu tartıştı, Alman asıllı olmayanların Almanya Millî Takımı'nda oynamasıyla alakalı birçok konu gündeme geldi. Türkiye'de, hatırlarsınız, geçmişte Brezilya asıllı Millî Takım'da top koşturan oyuncular oldu. İşte, bugün Millî Voleybol Takımı'mızda Vargas var. Hiçbir zaman tartışma konusu olmamıştır, hiçbir zaman bundan dolayı bir rahatsızlık olmamış, hiçbir zaman gündeme gelmemiştir. Bu ülkede hiçbir zaman başkalarının inancını temsil eden kitaplar, Kur'an-ı Kerim yakıldığı gibi Avrupa'da, yakılmamıştır. Hatta bayrak yakılması, başka milletlerin bayrağının yakılması bile milliyetçi olarak bilinen görüşlerin, partilerin şiddetle kınadığı ve itiraz ettiği bir konudur. Dolayısıyla bizim milliyetçilik anlayışımızda asla genetik ırka dayanan bir yaklaşım yoktur; ortak gelecek, ortak kader ve aynı ülkenin vatandaşı olmak bizim milliyetçilik anlayışımızın da temelini oluşturmaktadır.
Bir başka konu, bugün Çorlu tren kazasının yıl dönümü. 7 çocuğumuzun, 25 kişinin hayatını kaybettiği, 328 kişinin de yaralandığı bir kazaydı. Biliyorsunuz, uzun yıllar sonra 25 Nisanda bir karar verildi ve olayın mağdurları, kurbanları verilen bu karardan son derece rahatsızlar.
Gene, bu bağlamda, deprem, Hatay depremiyle alakalı "asrın felaketi" deniliyor ama "asrın ihmali" demek de yerinde olacaktır. Hatay'da 97 kişinin hayatını kaybettiği "Özkan City" isimli yer, site; biliyorsunuz, buranın müteahhid AK PARTİ Hatay Belediye Başkan adayıydı ve "Reisin dava adamıyım." diyen bir müteahhitti. Bununla alakalı da herhangi bir tutuklama kararı çıkmadı. Deprem bölgesinde bu dava süreçleri son derece yavaş ilerliyor. Öyle bir dönemdeyiz ki "Biat et, rahat et." Eğer, malum, iktidarın yanındaysanız birçok konuda sıkıntı çekmeniz çok zor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Kavuncu.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Bunun yargı kararlarına da maalesef yansıdığını görüyoruz.
Gezi Parkı'yla alakalı alınmış olan birçok karar var, bunlar hukuken çok tartışmaya yol açıyor ki bunlardan bir tanesi Tayfun Kahraman'la alakalı; kendisi MS hastası, bir tane evladı var, hani, bu konuda en azından Anayasa Mahkemesinin önüne gitmiş olan dosya hızlandırılabilir ve egzersiz ve tedavi görmesiyle alakalı da gerekli kolaylığın gösterilmesinin gerektiğini düşünüyoruz.
Gene, yargı kapsamında Sinan Ateş davası, bakın, on sekiz ay sürdü iddianamenin hazırlanması ve on sekiz günde de mütalaa veriliyor yani âdeta yangından mal kaçırır gibi bir durumla karşı karşıyayız.
Dün Kiev'de çocuk hastanesi bombalandı, onlarca çocuk öldü; bu saldırıyı şiddetle kınıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bitirelim lütfen Sayın Kavuncu.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Bitiriyorum Başkanım.
Tabii, burada da bir savrulma var. Şimdi "dostum Putin"den başka bir yere savrulacak mıyız? İşte "katil Esad'dan" "dostum Esad"a, sonrasında tekrar "katil Esad" bir daha "dostum Esad..." Evet, dış politikada ülkelerin, devletlerin menfaati söz konusudur ama hiçbir zaman bu kadar savrulmanın olduğu bir durum söz konusu dahi olmamıştır diyoruz.
Öğretmenlik Kanunu'nu görüşeceğiz. Annesi ilkokul öğretmeni, babası üniversitede öğretmen olan bir vatandaş olarak bunu dile getiriyorum: Teklif edilen kanun -Öğretmenlik Meslek Kanunu- bırakın muhalif sendikaları veya dernekleri, iktidar yanlısı sendikaların veya derneklerin bile olurunu almamıştır, apar topar hazırlanmıştır. Konuyla ilgili 18 maddeye biz şerh koyduk, itirazımızı yaptık, bugün detaylarını arkadaşlar anlatacaklar fakat çok önemsediğimiz bir konu...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Son cümle, selamlıyorum.
BAŞKAN - Buyurun, selamlayalım lütfen.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Özel okullardaki öğretmenlere en azından bir taban ücreti verilmesi ve devlet okullarındaki resmî öğretmen maaşlarıyla eşitlenme konusu çok çok önemli diyorum ve kanunun tamamına karşı olduğumuzu da buradan bir kez daha belirtmek istiyorum.
Saygılar sunuyorum, sağ olun.