GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:100
Tarih:09.07.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA HÜSMEN KIRKPINAR (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin birinci bölümü üzerine İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu teklif gerçek sorunların, ihtiyaçların ve beklentilerin neler olduğuna aldırış edilmeden sendikalar, üniversite çevreleri ve STK'ler tarafından yeterli ölçüde müzakere edilmeden Komisyona getirildi. Komisyonda da noktasına virgülüne dokunulmadan çıkarılıp Genel Kurulda görüşmeye açıldı. Teklifi sipariş veren saray, ateşi yakan Komisyon, pişiren Türkiye Büyük Millet Meclisi olsun istiyorlar. Öğretmenlerimiz geçim derdiyle, haksızlıklarla ve gelecek endişesiyle boğuşurken, eğitimin bütün taraflarının daha acil talepleri bulunurken bu kanun teklifi biriken sorunları çözemeyecektir. Teklifin görüşülmesi gereken tali komisyonlardan bile âdeta kaçırılmasını tepkiyle karşılıyoruz. Ayarlarıyla oynadığınız kantarın bir gün gelip sizi de tartacağını bir kez daha hatırlatıyoruz. Sarayın talimatları teklife doldurularak Komisyona, oradan da Genel Kurula geliyor ki Anayasa'nın 88'inci maddesindeki teklif metni milletvekillerince hazırlanır hükmüne açıkça aykırıdır. Geliyor gelmesine de kanunlaşmadan önce kanunlaşmış gibi de teklifler paylaşılıyor. Gelen tekliflerin içeriği genellikle iktidar partisi milletvekilleri tarafından bile tam bilinmiyor, işte bu davranışlar devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz.

Değerli milletvekilleri, teklifin birinci bölümünde nelerin yer aldığından çok nelerin yer almadığına değinmek istiyorum. Başat unsurun öğretmen olmasını beklediğimiz teklifte mesleğin tanımı yok, 1 milyonu aşan öğretmenin menfaatini gözetecek, çalışma koşullarını, mali, sosyal ve özlük haklarını iyileştirecek herhangi bir madde yok. Ücretli öğretmenlerimizin engelli, depremzede, PIKTES ve PDR öğretmenlerimizin ve müfettişlerimizin teklifte ismi dahi zikredilmemiştir. Özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenler ve yöneticilerin mali ve özlük haklarından bahsedilmemektedir. Özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin düşük ücretle güvencesiz koşullarda çalıştırılmasının önüne geçilmesi için partimiz adına Komisyona sunduğumuz önergeyle özel eğitim kurumlarında görevli öğretmenlerimiz için dengi resmî kurumlardaki öğretmenler kadar ücret verilmesini sağlamak istesek de önergemiz kabul görmemiştir. 68 bin ücretli öğretmene verilen maaş ve sigorta masrafları göz önünde bulundurulduğunda onları atamak devlete ekonomik olarak büyük bir yük getirmeyecektir. Millî Eğitim Bakanlığının açıklamış olduğu atama rakamına ek tüm branşlara adil dağılımla atama yapılmalıdır. Bu teklifle öğretmen ve yöneticilere bol bol görev ve sorumluluklar yüklenmekte, adaylıktan başlayan sayfalar dolusu disiplin cezalarıyla öğretmenlerimize "Ayağını denk al ha!" diyerek sopa gösterilmektedir.

10'uncu madde, hazırlık eğitimindeki sınavlarda hangi objektif kriterlerle öğrencilerin başarılı sayılacağını tamamen keyfiyete bırakan ve hukuk devletiyle bağdaşmayacak kadar idareye geniş yetkiler tanıyan bir maddedir. Adı "mülakat" değil ama yazılı sınavların yanında sözlü değerlendirmenin de yapılacak olması mülakat sisteminin paravanıdır. Bu mülakata neden karşıyız söyleyeyim: Bu zamana kadar amacına uygun yapılmadığı için, her türlü nepotizme ve keyfîliğe mülakatlarda göz yumulduğu için, merkezî sınav puanıyla göreve atanmayı hak eden yüz binlerce adayın iş hakkı mülakatlarla elinden alındığı için. Bunları gördükten sonra bu teklife şüpheyle bakmayalım mı? İnsanlarımızın geleceğiyle oynayan kararlara yanlış demeyelim mi? Türkiye'nin yokuş aşağı gidişini hızlandıran, liyakatin göz ardı edildiği ve fırsat eşitliğinin işlemediği kararlarınıza destek mi çıkalım?

Hazırlıkta eğitim alacak öğretmen adayları için disiplin cezaları sıralanıyor ve akademide bir disiplin kurulu kurulması öngörülüyor; bunda bir beis yok fakat disiplin kurulunun hangi kriterlere göre çalışacağı, kriterlerin nasıl belirleneceği izaha muhtaç ve disiplin hükümleri muğlak ifadeler içeriyor. Yasal düzenlemeleri hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir şüpheye mahal vermeyecek şekilde açık, anlaşılır ve uygulanabilir bir şekilde düzenlemek Meclisimizin görevidir.

Değerli milletvekilleri, öğretmenler odasında 6 farklı öğretmen varken, öğretmen maaşları eriyerek yoksulluk sınırının yarısına inmişken, öğretmenler emekli olduğunda açlık sınırında maaşlara mahkûm edilmişken kanun teklifiyle öğretmenlik mesleğinin saygınlığına ve günümüz şartlarına uygun mali ve ekonomik koşullar düzenlenmemiştir. Üstüne Bakanlık elinin altında gördüğü öğretmenlere sınavlarda zorunlu gözetmenlik gibi ilave görevler de yüklemektedir. En düşük öğretmen maaşı yoksulluk sınırından başlamalıdır. Ek ders ücretleri en az yüzde 100 artırılmalıdır. Tüm öğretmenlerin maaş karşılığı gireceği ders saati on beş saat olmalıdır. Görevde yükselme ve göreve başlamalarda sadece yazılı sınav esas alınmalıdır. Öğretmenlere 24 Kasımda bir maaş ikramiye, dört yıla bir olacak şekilde yıpranma payı verilmelidir. Yıpranma payı sayesinde yirmi yıl görev yapan bir öğretmen beş yıl daha erken emekli olma imkânına kavuşmalıdır. Öğretim yılına hazırlık ödeneği en az bir maaş tutarı kadar olmalı, öğretmenler ve Millî Eğitim Bakanlığı çatısı altında görev yapan tüm eğitim çalışanları bu haktan faydalanmalıdır.

14'üncü maddede ise aday öğretmenlerimize 14.152 lira harçlık layık görülüyor. Bu teklifte yüce emek sahibi öğretmenlerimizi umursamazlık ve hatta yok saymak vardır. Teklifin esas amacı olan akademiler her ilde kurulmayacak. Öğretmen adaylarının barınma ihtiyacı ve iaşeleri için bu harçlık nasıl yetsin, el insaf. Benzer uygulama Türkiye Adalet Akademisi uygulamasında da var. Eğitim gören hâkim ve cumhuriyet savcısı adaylarına daha insani tutarlarda ödeme yapılıyor. Akademideki öğretmenin maaşının 9'uncu derece 1'inci basamak öğretmen maaşıyla aynı olmasını talep ediyoruz. Ayrıca Akademide geçen sürenin hizmetten sayılamayacağı Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Öğretmenler arasındaki sözleşmeli-kadrolu ayrımını ortadan kaldırarak söz verildiği üzere tüm öğretmenleri mülakatsız kadrolu atayın. Anayasa'mızın 41'inci maddesine göre devlet, ailenin huzur ve refahını korumak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Öğretmeni, eşi ile işi arasında tercihte bulunmaya zorlayan uygulamaya da son verilmelidir. Aile bütünlüğünü sağlamak için zaman ve şart koşmadan aile birliği mazereti tayinini bu teklife ekleyin. Kalkınmada öncelikli yörelerde ve afet bölgelerinde görev yapacak öğretmenlerimize teşvik amaçlı taban aylıkları 2 katına çıkarılarak ek hizmet puanı verilmelidir. Böylelikle bölgeye gitmek zorunluluk yerine taleple karşılanacaktır.

Millî Eğitim Bakanı ve YÖK koordineli hâlde öğretmen istihdamı için ihtiyaca göre analiz yapmalı, eğitim fakültelerinin sayısını ve kontenjanlarını buna göre belirlemelidir. Öğretmenlikte beş yılını dolduranlara "uzman", uzman öğretmenlikte beş yılını dolduranlara "başöğretmenlik" ünvanı verilmelidir. Her türlü tazminat emekliliğe yansıtılmalıdır. Yükseklisans ve doktora öğrenimi süresi bunlardan düşülmelidir. Ücretli öğretmenlik, özel eğitim kurumlarında geçen PIKTES öğretmenliğinde görev yapılan süreler uzman ve başöğretmenlik için kıdem hesabından sayılmalıdır. Kariyer basamaklarında ilerlemek için kademe durdurulması cezası olmamış olma şartı kaldırılmalıdır. MEBBİS kayıtlarında atama alanı "öğretmen" yazan ve uzun yıllar öğretmenlik, okul müdür yardımcılığı, okul müdürlüğü yaptıktan sonra terfi ederek genel idare hizmetleri sınıfında görev alan yöneticilerin kıdemlerine bağlı olarak uzman ve başöğretmen tazminat tutarlarını aylık ücretlerine yansıtın. Hiyerarşide bu kişiler başöğretmenlerin amirleridir.

21'inci maddede de yönetici görevlendirmelerinde Bakanlıkça belirlenecek başarı ölçütlerinin dikkate alınması muğlaklık içermektedir. Bu hâliyle adil ve şeffaf bir sistemle yönetici ataması yapılmayacaktır. Yüksek puanlı öğrencilerin alındığı proje okullarına liyakat esasına dayanmadan yapılan öğretmen ve yönetici atamaları okulların başarısına zarar vermektedir. Objektif kriterlere tabi tutulmadan, keyfîlik ve kayırmacılık usulüyle yapılan atamaların önüne geçilmesi beklenirken bu madde metniyle proje okullarında süregelen ve adil olmayan atama usulü meşrulaştırılmıştır. Liyakati esas alan, yazılı sınav esasına dayalı yönetici atama usullerine yer verilmelidir. Okul müdürlüğü ikincil görev olmamalı, asli görev hâline getirilmelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, bitirelim lütfen.

HÜSMEN KIRKPINAR (Devamla) - Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda mademki bir değişiklik yapıyorsunuz bir öğretmenin adaylığından emekliliğine kadar geçen sürece ilişkin tüm aşamaları da bu teklife dâhil etmelisiniz.

Sonuç olarak, içinde çelişkilerin ve şüphelerin olduğu, Anayasa'nın ihlal edildiği, eğitim paydaşlarının dışlandığı teklifte yer alan çok az sayıda maddenin tarafımızca olumlu karşılandığını ve teklifin sahiplerine iade edilmesi isteğimizi ifade eder, yüce Meclisi saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)