Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 101 |
Tarih: | 10.07.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN HAMŞIOĞLU (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, Gezi protestoları sırasında zalimliklerini devletin verdiği sıfatların, yetkilerin arkasına saklanarak örtbasa çalışan bir grup tarafından dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ı anıyorum. Hukuk devletlerinde failine göre makbul suç da olmaz, maktulüne, mağduruna göre müstahak suç da olmaz, olamaz.
Önergeye gelince, enerji çağın temel ihtiyaçlarından biri, elbette bir şekilde üretmek gerekli ama sene 2024, 21'inci yüzyıla hoş geldiniz. Bir taraftan -daha dün konuşuldu burada- ticaretinizin yüzde 60'ı Yeşil Mutabakatı imzalayan AB'yle olacak, öte yandansa karbon ayak izinizi büyütmeye çalışacaksınız. Bir yandan Paris İklim Sözleşmesi'ne imza atacaksınız ama diğer yandan... Ne demişti Sayın Cumhurbaşkanı iklim zirvesinde? "2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedefliyoruz. Yenilenebilir enerji payını yüzde 69'a çıkaracağız." Böyle mi olacak? Kömürü teşvik politikasıyla mı sıfır emisyon ülkesi olacağız 2053'te? Kömüre yatırım yaparak mı çıkaracağız yenilenebilir enerji payını yüzde 69'a? Enerji istatistiklerini de TÜİK açıklayacaksa aslında olur tabii, neden olmasın.
Şimdi, bir işin bir amacı, hedefi olur öncelikle. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 7 istasyon dışında -Türkiye'de hava kalitesini ölçen 304 istasyon var- havası temiz olan yerin bulunmadığı bir ülkede bilimle de inatlaşarak, mevzuatla da inatlaşarak, ÇED raporuna bile gerek görmeden 13 bin dekarlık bir köyün, üç bin yıllık bir köyün 11 bin dekarını maden sahasına dönüştürmenin akla, mantığa uyar bir yanı yok. Rant, tabii, akla ilk gelen ama çoğu bilimsel çalışma da diyor ki: "Kömüre yatıracağın paranın kat kat fazlasını sürdürülebilir enerjiden de elde edebilirsin." Yani illa birilerini ihya edeceksen bari sürdürülebilir enerji üzerinden yap, halkın sağlığıyla oynama. Büyükşehir Yasası kökünü kazımaya yetmedi, okulsuzlaştırma politikası yetmedi, belediyeler eliyle -partisi fark etmeksizin- köy arazilerinin peşkeşi yetmedi, böyle mi bitirmeye ant içildi şimdi de köyler; bunu da sormak istiyoruz bu vesileyle. Bu, Gölbaşı meselesinde Eymir, Mogan gibi özel koruma alanlarını da etkileyecek. Gerekçede de yazıyor, ocaktan salınacak ağır metallerin insan sağlığı üzerine etkisini 2 hatta 3 kere düşünmeye davet ediyorum ben herkesi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Hamşıoğlu.
SELCAN HAMŞIOĞLU (Devamla) - Bunun bedelini çok ağır ödeyen bir ilin, yanlış OSB'leşme politikası sonucu önce toprağı, sonra yer altı ve yer üstü suları, sonra da havası ağır metallerle zehirlenen, artık hemen her ailede bir kanser hastası bulunan Tekirdağ'ın Milletvekili olarak ben uyarmak istiyorum: Bu, kendinizi dışında tutabileceğiniz bir tehlike değil, Ankaralılarla aynı havayı soluduğunuz sürece Gölbaşı halkıyla birlikte, bizimle birlikte sizler de zehirleneceksiniz; kendi hayatınızla da oynamayın. Türkiye Cumhuriyeti devletinin her bir vatandaşı için sağlıklı çevrede yaşamak haktır, anayasal güvence altındadır. Lütfen, bilimsel inceleme yapılmadan işletme izni verilmesine göz yummayın ve bu hakkın gasbını himaye etmeyin.
Bu duygu ve düşüncelerle bir kere daha "Yüzünü güneşe dön Türkiye!" diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)