Konu: | Burdur Milletvekili Adem Korkmaz'ın CHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 101 |
Tarih: | 10.07.2024 |
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ederim.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bir siyasi partinin mensubu olabilirsiniz, siyasal tavır da alabilirsiniz, hatta iktidarınızda bir üniversiteden hoşlanmayıp oraya çökmek de isteyebilirsiniz fakat bu derece gerçeklikle bağınızı koparmayın.
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Yüz yıldır -bir kere- çökmedik üniversite bırakmamışsınız.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - CHP'nin tarihine bak bakalım, nerelere çökmüş!
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Yüz yıldır çökmedik üniversite bırakmadınız.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Biz 10 milletvekili olarak üniversitedeki mezuniyet törenine gittik, mezuniyet törenine girmek istedik. Bir milletvekili dokunulmazlığımız var. (AK PARTİ sıralarından laf atmalar)
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Çökmeyi siz iyi bilirsiniz.
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Neler yaşadık biz o üniversitelerde, çöktüğünüz üniversitelerde.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Türkçenin bana verdiği imkânlarla size anlatmaya çalışıyorum Hanımefendi.
RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - Türkçe kelimeniz bu kadar mı?
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Bir milletvekili dokunulmazlığımız var. Eğer Boğaziçi Üniversitesi Rektörü olarak atamış olduğunuz zatın yaptığını herkes yapmaya kalkarsa ben bir milletvekili olarak, Türkiye'de her gittiğim hastaneye gitmeden önce başhekimden izin almam gerekir, her tapu müdüründen izin almam gerekir, her spor müdüründen izin almam gerekir.
MEHMET BAYKAN (Konya) - "Randevu" dedi, "izin" demedi.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - "İzin alma" demedi, öyle bir şey yok.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Biz, milletvekiliyiz, hapishanelerin dışındaki yerlere gideriz. Biz de gittik, randevu almama gerek yok.
Hatta ben size şunu hatırlatayım...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Efendim, çok özür diliyorum...
BAŞKAN - Buyurun.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Hatta hatırlatayım size, kıymetli iktidarınızda "Sokaktaki vatandaşlarımız da -İstanbul Üniversitesinde- buralarda gezsinler, efendim, üniversiteler, elitlerin yerleri olmasın." diye bir yıl önceki tartışmanızı hatırlayın, sokaktaki vatandaşların bile dersleri bozmadığı sürece üniversiteye girmesini söylüyordunuz.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Siz orayı öğrencilere kapatmıştınız da o yüzden herkese açtık. Öğrenciler giremiyordu sizin döneminizde, sen neden bahsediyorsun?
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Bir yıl sonra milletvekillerinin kerameti kendinden menkul bir adamdan izin almasını istiyorsunuz. Üniversiteler, kamu kurumları...
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Öğrencilere kapatmıştın sen, okuyan öğrencileri kapıdan almıyordun!
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Ya, niye bağırıyorsun? Utanmıyorsun, niye bağırıyorsun? Sen niye bağırıyorsun?
SEMRA DİNÇER (Ankara) - Ya, dinlesenize, dinlesenize!
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Üniversite, bir kamu kurumudur.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Sen öğrenciyi almıyorsun üniversiteye ya! Öğrencilerin alınmadığı bir üniversiteden bahsediyorsun! Sen neden bahsediyorsun?
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Ya, utanma yok mu sizde?
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Önce sen utan, utan! Öğrenciyi okuluna almadılar, kapıdaki güvenlik görevlileri de dışarı attı!
RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - Güvenlik görevlisi bizi içeri almadı, İstanbul Üniversitesinin kapısından içeriye bile almadı!
SEMRA DİNÇER (Ankara) - Sayın hatibin konuşmasına müdahale ediyorlar, lütfen Başkan...
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Efendim, böyle olur mu? Böyle olur mu?
BAŞKAN - Buyurun, siz, Genel Kurula hitap edin.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Efendim, Genel Kurula hitap edeyim de böyle bir şey olabilir mi?
Bakın, bir kamu kurumu; bu, hastane olur, postane olur, tapu müdürlüğü olur, milletvekili oranın başından izin alarak mı gider oraya? Arkadaşlar, milletvekili ya! Milletvekili dokunulmazlığı var.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - "İzin" demedi zaten, sen yanlış anlamışsın, "izin" diye bir şey yok, çarpıtıyorsun!
MEHMET BAYKAN (Konya) - Randevu.
SEMRA DİNÇER (Ankara) - Bir de sizden izin alsa mıydık, onu unuttuk!
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Ya, neyi savunuyorsun?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Özür dilerim efendim, bir dakikası onlarla gitti zaten.