GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:101
Tarih:10.07.2024

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Ülkemizin "Maarif Davamız" kitabıyla bildiği, düşünce, fikir, aksiyon insanı merhum Nurettin Topçu'yu 49'uncu vefat yılında rahmetle anıyorum. Maarif davamıza büyük katkısı olan merhum Nurettin Topçu'nun ölüm yıl dönümünde, onun idealleriyle örtüşmeyen Öğretmenlik Mesleği Kanunu çıkarılması da acı bir tesadüf, bir talihsizlik olsa gerek.

Değerli milletvekilleri, 2'nci madde kanunun kapsamını belirliyor. "Kapsamında ne var?" derseniz öğretmenlerin hakları yok; kapsamda öğretmenlere yapılacak baskı var, kapsamda patronların elini güçlendirecek durumlar var.

Eğitim siyasetüstü bir konu, ülkemizde aktif olarak 30 milyon kişinin öğretmen ve öğrenci olduğunu düşünürsek vahametin boyutu, olayın ciddiyeti hayli ortaya çıkar.

Yasa teklifinde emeği geçenlere burada teşekkür ediyoruz ama şunu belirtelim ki -gece üçte Meclis tatil oldu, bugünkü görüntüye göre de muhtemelen aynı şekilde devam edeceğiz- gece uyuklayarak sabaha karşı devam eden bu yasa teklifine milletvekillerinin katkı sunması herhâlde beklenemez, zaten beklenmediği de açık; iktidar mensubu arkadaşlar birazdan oylama olduğu esnada tekrar gelecekler, tek görevleri oylamaya katılmak. Tabii, böyle olunca da bu millete karşı sorumluluk yerine gelmiş olmuyor.

Değerli milletvekilleri, iktidar mensupları 200 üniversite açmakla övünüyorlar ama bir taraftan da "Bu üniversiteler yetersiz, biz yeniden Akademi açacağız." diyorlar ve ortaya çıkıyor ki bu üniversiteler işsiz genç yetiştirme fabrikasına dönüştü, yeni kurulması düşünülen Akademi de yeni bir yıldırma politikası, "Eğer biz seni fakülte mezunu oluncaya kadar atamamış, eleyememişsek kendimize bir hak daha tanıyoruz, iki yıl içerisinde de ne yapıp edip seni pekâlâ eleyebiliriz." demektir ve insanların umuduyla oynamaktır.

Gariptir ki iktidar mensubu arkadaşlar üniversiteli öğrencilerin uzay alanlarına ilgi duyduğundan, TÜBİTAK projelerinden falan bahsediyorlar; herhâlde kendileri de tam olarak uzaylı, ülkenin ne hâlde olduğunun farkında bile değiller. Bahsettikleri öğrenci yüzde 1 değil, binde 1'e bile girmez; belli, elit, seçilmiş birkaç öğrencinin durumunu genele yaymak mümkün değil.

Bakın, hep "Yirmi iki yılda şu kadar derslik açtık, bu kadar bunu yaptık." şeklinde ifadelerde bulunuyorlar. Ben özetleyeyim yirmi iki yıl içerisinde ne olduğunu: Yirmi iki yıl önce öğretmenlik bu ülkede itibarlı bir meslekti, bugün yerlerde sürünen bir meslek. Yirmi iki yıl önce öğretmenlik aranan bir meslekti, bugün öğretmenlik iş arayan bir meslek. Yirmi iki yıl önce Millî Eğitimde çalışan öğretmenler istifa edip özel okullara geçiyor, 3 kat maaş alıyordu, bugün özel okullarda çalışan öğretmenler asgari ücretle iş bulursa şükrediyor; bunun bile yüz binleri bulmadığını, bulamadığını hepimiz biliyoruz. İşte, bu açıdan da eğer bu yasa teklifinde özel okul öğretmenlerine taban ücreti belirlenmezse burasının kadük kaldığı ortadadır. Sadece özel okullar mı? Hayır. Millî Eğitimde görevli şube müdürü, Millî Eğitim müdürü sekiz yıl, on yıl süreyle vekâleten bulunuyor. 10 bin lira-13 bin lirayla insan istismarı yapıldığı gibi, kadrolu olarak görev yapan yöneticiler de bu insan sömürüsüne maruz kalıyor değerli milletvekilleri. Burada karşımıza şu soru çıkıyor: Ülkede kaç çeşit öğretmen var?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Kadrolu öğretmen, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen, aday öğretmen var, bir de akademili öğretmen çıktı başımıza, özel öğretmen çıktı başımıza. İşte şu yanı başımızda, tam kırk beş gündür Millî Egemenlik Parkı'nda öğretmen adayları, özel okul öğretmenleri hak arıyor, umurunda bile değil kimsenin. "Ya, bu adamlar bu kadar toplanmış, acaba ne diyorlar?" diye iktidar gidip bunları dinlemek yerine Emniyeti, güvenlik güçlerini adamların üzerine sürüyor "Susun!" diye. İşte, geldiğimiz nokta bu. Tabii, bugün aynı şekilde Öğretmenlik Kanunu'nu görüşüyoruz. "BESYO mezunu antrenör -950 kişi- alınacak." diye söz verildi. Akşam sabah bekliyorlar ama umurunuzda değil çünkü buradakilerin belli hususlarda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkürler.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.