Konu: | Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 102 |
Tarih: | 11.07.2024 |
DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin 7'nci maddesi üzerinde söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan, şehit öğretmenlerimiz Aybüke Yalçın, Necmettin Yılmaz, Neşe Alten, Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nu ve ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyorum.
Sayın milletvekilleri, eğitimin niteliği, kalitesi ve gücünü doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biri şüphesiz ki öğretmenlerimizdir. Nitekim öğretmenler, bir ülkenin eğitim politikalarını yaşama geçiren, toplumun geleceğini inşa eden kişilerdir. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi "Öğretmenlerimiz yeni neslin mimarlarıdır." Bu nedenle Öğretmenlik Mesleği Kanunu, sadece bir mesleğin giriş şartlarını, çalışma koşullarını, ücret ve sosyal haklarını değil, aynı zamanda bir milletin geleceğini de düzenlemektedir. Bu nedenle, öğretmenlerimize reva görülen bu meslek kanunu kabul edilemez. Nitekim, Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nun amacı, öğretmenliğe saygınlık kazandırmak, öğretmenlerimizin özlük haklarını iyileştirmek, öğretmenlerin mesleki gelişimini düzenlemek ve böylece nitelikli nesiller yetiştirmek olmalıyken tam tersine, öğretmenlik mesleğini tehdit edici, bilerek ve isteyerek sınırları belirlenmemiş, öğretmen atamalarını baskı altına alma hedefiyle hazırlanmış bir kanun teklifiyle karşı karşıyayız. Bu kanun teklifi, meslek kanunu değil, mobbing kanunudur. Nitekim, 17 sayfalık teklifte mesleki gelişime ayrılan kısım 1 sayfanın üçte 1'iyken disiplin hükümlerine tam 4,5 sayfa ayrılmıştır. Siz, ülkenin en büyük meslek gurubuna meslek kanunu mu hazırladınız, yoksa ceza kanunu mu hazırladınız?
Değerli milletvekilleri, yine, Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle, bu kürsüde 3/2/2022 tarihinde bir konuşma yapmıştım: "Teklif hiçbir meslek kanununa yakışmayacak şekilde eksiktir, tek adam sisteminin yansıması olarak her kanunda gördüğümüz 'Meclis üç beş madde çıkarsın, gerisini Cumhurbaşkanına, bakanlığa bırakalım.' anlayışı ne yazık ki bu meslek kanununda da görülmektedir." demiştim O teklifin yasalaşmasının üzerinden iki yıl dört ay geçti ama AKP iktidarının zihniyeti hiç değişmedi. Nitekim adaylık sürecinden emekliliğe, özlük haklarından disiplin hükümlerine kadar tüm süreçleri kapsaması gereken teklif yine, yeniden ve birçok açıdan eksik kalmıştır. Yine, yeniden "Meclis üç beş madde çıkarsın, gerisini Cumhurbaşkanına, bakanlığa bırakalım." anlayışı bu teklifte de kendini göstermektedir. Bakınız, görüşülen kanun maddesi öğretmenlerin niteliklerini, seçim koşullarını ve öğretmenlik mesleğine kaynak teşkil eden fakülteleri düzenlemektedir. Daha doğrusu, düzenliyor gibi yapıp inisiyatifi Bakanlığa bırakmaktadır. Çünkü maddenin (2)'nci fıkrasında öğretmenlik mesleğine kaynak teşkil eden yükseköğretim programları açıkça belirtilmemiştir. Hangi fakülte ve programlardan mezun olan kişilerin belirleneceği Bakanlığın, daha doğrusu cemaatlerin ve tarikatların kararına bırakılmıştır. Yani AKP iktidarı az gitti, uz gitti, dere tepe düz gitti ama bir arpa boyu yol gidemedi. Bu bozuk zihniyetiyle de dünyanın en saygın mesleği olan öğretmenliği ülkemizde sürekli olarak geriye götürmüştür. Gelinen noktada, öğretmen maaşı 2002'de asgari ücretin 3,5 katı iken bugün 2,5 katına düşmüştür. Bugün öğretmenlerin yüzde 95'i kredi kartı borçlusu, yüzde 90'ı bankaya borçlu, üçte 1'i de ek iş yapmaktadır. Yirmi iki yıllık AKP iktidarında öğretmenlerin alım gücündeki düşüş yüzde 46 oranındadır. Sözleşmeli, vekil öğretmenlik gibi uygulamalarla sosyal ve özlük hakları ellerinden alınmıştır. Atanamayan öğretmenlerin sayısı 1 milyonu aşmış durumdadır. Bu teklifin, bu sorunların bir tanesine bile çözüm getirmediği görülmektedir.
Sonuç olarak, bu kanun teklifiyle öğretmenlik mesleğinin itibarını yeniden yükseltmek, hak ettiği değeri kazandırmak, yeni nesillerin inşasına yol katetmek gibi önemli fırsatlar değerlendirilememiştir. Bu nedenle, bu özensizce hazırlanmış kanun teklifi geri çekilerek, tüm paydaşlarından görüş alınarak öğretmenlerimize yakışır şekilde sorunları çözecek kapsamlı bir meslek kanunu hazırlanmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)